23 Kasım 2024 Cumartesi
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İşte ‘Atatürkçü darbe’ciler!..

Mehmet Faraç

Mehmet Faraç

Eski Yazar

A+ A-

Tam 169 bin 13 şüpheli hakkında işlem yapılmış...
169 general, 7 bin 98 albay ve alt rütbeler, 8 bin 815 emniyet mensubu, 24 vali, 73 vali yardımcısı, 116 kaymakam ve 31 bin 784 diğer görevliler olmak üzere toplam 50 bin 510 şüpheli tutuklanmış...
Adli ve idari yargıda görevli 2 bin 280 hakim ve savcı ile 105 Yargıtay, 41 Danıştay, 2 Anayasa Mahkemesi ve 3 HSYK üyesi olmak üzere toplam 2 bin 431 kişi de cezaevine konulmuş...
5 bin 24 polis, 3 bin 46 asker, 9 vali, 27 vali yardımcısı, 73 kaymakam ve 39 bin 41 başka mesleklerden olmak üzere 48 bin 439 kişi hakkında adli kontrol kararı verilmiş...
392 polis, 152 asker, 3 vali yardımcısı, 9 kaymakam, 7 bin 266 diğer mesleklerden olmak üzere 8 bin 87 kişi aranıyormuş...
Durun durun... Fethullah Gülen ile Türkiye gazetesinin iddia ettiği gibi “Atatürkçü-ulusalcılar” değil bunlar!..
Peki, kim bunlar?.. Hepsi Fethullahçı, yani Gülen’in paralelci müritleri... Uçaklardan bombalar atarak ve sokaklarda kurşun yağdırarak “darbe” kalkışması sırasında yüzlerce insanı öldüren, yüzlercesini de yaralayan şakirtler de var aralarında...
Çoğu itirafçı oldu, “evet darbeye katıldık” diyerek emir merkezlerini, işbirlikçilerin adlarını, kod isimlerini ve adreslerini de deşifre etti onlar...

FETHULLAH-TÜRKİYE-ZIRVA!..

O halde, tutuklu, tutuksuz, firari, açığa alınmış ya da meslekten atılmış onbinlerce müridin “FETÖ’cü” olduğu kanıtlanmışken, adı “Türkiye” olan gazete ne yapmaya çalışıyor, hangi plana “hizmet” ediyor acaba?..
İşte ‘Atatürkçü darbe’ciler!.. - Resim : 1
Fethullah Gülen’in bir kaç gün önce yaptığı “darbe kalkışmasını ulusalcılar, Atatürkçüler yapmış olabilir” şeklindeki zırvasını dün neden manşetine taşıdı Türkiye gazetesi?..
Hangi “istihbarat birimleri”ymiş bu altü üstü yalan olan haberin kaynağı?.. Kanıt neymiş?.. En önemlisi de, neredeymiş o “ulusalcı, Atatürkçü darbeciler?..”
Başka sorular da var; Bu zırvanın tam da Gülen’in Atatürkçüleri hedef göstermesinin ardından manşete taşınması rastlantı mı?..
ABD’de yaşayan ve 15 Temmuz’dan iki gün önce “Ankara’yı ayağa kaldıracağımız gün çok yakın” diye mesaj (!) atan Mücahit Ören mi verdi bu hedef gösterme talimatını?..
İşte ‘Atatürkçü darbe’ciler!.. - Resim : 2
Evet, ortada karanlık bir tezgah dönüyor!.. Eğer bu tezgah Fethulah’la barışma planının öncü sarsıntılarıysa, 15 Temmuz’da katledilen insanların hesabını da birileri vermek zorunda kalır ki, ortalık bayağı karışır!..

CUMHURİYET'İ BATIRAN AVUKAT!..

Tam da gazeteyle ilgili dava sürerken, kriptolarla ilgili yazı yazmamaye özen gösteriyorken, bizzat Cumhuriyet’in içinden (Nuray Mert gibilerin) laik cumhuriyete yönelik saldırıları arttırması ve mahkemede yargılanan kimi Cumhuriyet çalışanlarının zırvaları-iftiraları bardağı yine taşırdı...
Cumhuriyet davasında, başta Akın Atalay adlı zavallı olmak üzere, gazete sayfalarını FETÖ’cülere açan işbirlikçlerin, İlhan Selçuk’un arkasına sığınarak utanmazca savunmalar yapması herkesi çok güldürüyor...
80 yaşını aşmış İlhan Selçuk’u gözaltına aldıran FETÖ’cülere Cumhuriyet gazetesini siper edenlerin, salt kendilerini kurtarma uğruna takiyeye sığınabilmesini gazete okurları ve çalışanlarının vicdanına bırakıyorum...
Cumhuriyet gazetesinin tüm mallarını satarak batma noktasına getiren ey Akın Atalay, sen değil miydin Zaman gazetesiyle birlikte aynı manşetleri atan, sen değil miydin devlet FETÖ’nün medyasına el koyarken siper olan ve operasyonlara karşı gazete ilanlarına imza atan?..
Mahkemedeki savunmasında, Cumhuriyet davasıyla ilgili tanıklıklarına başvurulanları “üslup, kişilik ve karakterleri kamuoyunca da az çok bilinen” diye aklınca aşağılamaya çalışan Atalay yanıtlasın bakalım;
“İtibar”ını yok ettiğin Cumhuriyet’in sayfalarını FETÖ operasyonlarına karşı kullananlar, tazminatsız işten attırdığın Atatürkçüler miydi?..
Yazarları Pensilvanya’ya, muhabirleri FETÖ’nün TUSKON’una, Hikmet Çetinkaya gibileri de cemaatin sofrasına gönderenler, gazetede sansürlenerek tasfiye edilen Atatürkçü yazarlar mıydı?..
90 yaşındaki Oktay Akbal’ı hasta yatağında maaşından eden ve İlhan Selçuk’un kemiklerini sızlatma uğruna, Atatürk düşmanı liboşları gazeteye dolduran ben miydim?..
“Üslup ve karakter”miş!.. Pehhh!.. Haddini aşma be zavallı; Ben gece yarılarına kadar barlarda içki içtikten sonra, otoban kenarlarında, son model cipimin içinde sızmadım ki, hırsızlar beni tekmeyle yol kenarındaki çukura atarak, araba mı alıp gitmediler ki, üslup sorunum olsun!!!

ENGİN İFTİRALAR!..

Bir uyarı da, Cumhuriyet -FETÖ operasyonunda tutuksuz yargılanan ve 76 yaşında yalan söyleyebilen Aydın Engin’e;
Atatürkçü yazarlar Cumhuriyet gazetesinden “etik sorunlar ve mesleki yetersizlikten” çıkarılmadı Engin efendi...
Doğu’da 10 yıl canları pahasına muhabirlik yaptıktan sonra, İlhan Selçuk’un talimatıyla önce yönetici, ardından köşe yazarı yapılan, 12 kitap, binlerce araştırma yazmış, en büyük televizyon kanallarına danışmanlık yapmış ödüllü gazeteciler, FETÖ’cüler istediği için oradan atıldı...
Biraz ahlakın (etik!) varsa; Akın Atalay’ın suratına çarpılan “sansür”lenme ve “tasfiye”ye ilişkin, mağdur gazetecilerin kazandığı mahkeme kararlarına bak, ya da birlikte Anadolu Üniversitesi’ne “gazetecilik dersi” için gittiğin bendenize sor...
Özlediğin “taksi” dedikodularıyla gazetecilik yapma bay Engin, yalan lastiğin patlar, bir daha müdavimi olduğun “Abant”a bile gidemezsin!!!