İşte belge, Arjantin’den kötüyüz!

Hayır zannedilenin aksine ekonomik krizin önü kesilemedi, tersine yeni başlıyor.
Ekim-Kasım ile beraber daralma ya da kriz buhrana dönüşecek zira resesyon kapıda.
Bunu ifade etmek ise felaket tellallığı değil, yönetenler ile kamuoyunu uyarmaktır.
Maalesef Saray hâlâ vahametin farkında değil.
Şubat 2018’de 3.76 olan dolar, 6 ay sonra 6.50’lerde ise bunun adı yıkımdır ve sonuçları olacaktır.
2001 kriz sürecinde bile yüzde 71 olan sanayii kapasitesi bugün yüzde 54’e gerilemiş ise yenilen vurgun tahminlerin ötesindedir.
SONBAHARDA RESESYON
Bir başka veri Şubat 2018’de 815 milyar TL olan reel sektör borcu, dövizin patlaması ile 1 trilyon 380 milyar TL’ye çıkmıştır.
Söyleyin durduk yerde yanlış yönetimle bir anda katlanan bu borca özel sektör nasıl dayanır ve ayakta kalır?
Kredi yapılandırmalar ise batışı ertelemektir zira durgunluğun yüzde yüz egemen olacağı 2019’da hangi firma bugünkünden iyi olabilir ve kredilerini geri ödeyebilir?
Piyasalardaki belirsizlik sonbaharla yerini durgunluğa bırakacaktır.
Enflasyonun yılbaşına varmadan yüzde 20’yi aşacağı artık kehanet değil.
ENERJİ SEKTÖRÜNDE BALON
Hayır manipüle ettikleri gibi işsizlik azalmıyor artıyor zira mevsimler artışları satıyorlar.
Elde kalan 2-3 milyon arası konut finans sektörünü zora sokmaya devam edecek.
İnşaat sektörünün tamamen stop etmesi ilave olarak 2 milyon işsiz yaratacak.
Bu çöküşe ilaveten enerji sektöründe benzer bir balonun oluştuğu dillerde.
Sanayisi stop eden bir ülkede enerji yatırımı yapanlar kime satacak o enerjiyi?
Satamayacaklar ise aldıkları kredileri nasıl geri ödeyecekler?
Görüldüğü gibi hiçbir konuda planlama söz konusu değil, herşey günübirlik yürütüldü ki bu şekilde
yönetilen bir şirket bile ayakta kalamaz.
CDS’LER NE DİYOR?
Önceki gün tekrar açıklandı, bir yıl içinde 179 milyar dolar dış borç ödemesi var.
Buna 57 milyar dolar cari açığı ilave ederseniz durumun vahameti ortaya çıkıyor.
Başka bir anlatımla Türkiye her ay dışarıdan 20 milyar dolar bulmak zorunda.
Merkez Bankası rezervimiz ise üfürüldüğü gibi 100 milyar dolar değil, sadece 31 milyar dolar. Geri kalan bankaların döviz karşılıkları.
Bu arada dış borç sigorta primini gösteren CDS’lerde batık Arjantin 434 iken Türkiye ondan daha riskli yani 494’tür.
Başlıklar halinde aktardımız bu vahim tablo karşısında iktidar BBDK’nın yangına su sıkan teşebbüsü dışında hiçbir şey yapmıyor.
TÜKETİM MODELİNİN İFLASI
Hâlâ enflasyon faizin sonucudur gibi marjinal saplantıda debeleniyor.
Yaptığı tek şey şiir okuyup hamaset satmak ve yıkımı ABD ile Trump’a yıkmak!
Söyleyin alınan 325 milyar dolar dış borcu betona gömen Trump mıdır?
İki Trakya büyüklüğünde araziyi ektirmeyip tarımı çökerten o mudur?
Ülkeyi ithal malları cenneti yapıp, 100 metre arayla AVM’leri kim diktirdi?
Türk Telekom gibi peşkeş özelleştirmeler Trump’ın emriyle mi yapıldı?
Üretim yerine tüketimle büyümek kimin modeliydi?
MASALLARLA YÖNETİMİN SONU
Ayrıca bir iktidar, ülkeme ekonomik savaş açıldı acındırmasını yapamaz!
Senin varlığın veya vazifen bu tür durumlara karşı ülkeyi hazır tutmak değil mi?
Koskoca Türkiye Trump’ın attığı bir tweet ile sarsılıyorsa ülke iyi yönetilmiyor demektir.
Bütün bunlara ilaveten öngörülü bir devlet adamı 15 Temmuz ihaneti sonrası bütün bunları nasıl öngöremez ve önlem almaz.
Hülasa masallarla yönetimin sonuna geldik!