08 Ocak 2025 Çarşamba
İstanbul 14°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İşte benim ‘KOÇ’um! -(TAMAMI)

Onur Belge

Onur Belge

Eski Yazar

A+ A-

Bu fotoğrafı çekildiğinden ve bize geldiğinden bu yana saklatıyorum. Kullanmak için de özellikle bekledim. Cumhuriyet Bayramı ve ardından 10 kasım geçti. Ata’ya saygıyı yeniden hatırlatan, canlandıran gençler Türkiye adına geleceğimizin umudu oldular. Gözlerim yaşarmadı dersem yalan söylemiş olurum. Vakit geçti diyenlere bir yanıt vereyim. “Bize her gün Cumhuriyet...” anlayana kapak olsun.

Sporcular ve taraftarlar da büyük bir sınav verdi. Ulusal görevlerini gafillere ders vererek gösterdiler. Oluk oluk Anıtkabir’e aktılar. Bunlardan biri ve bir grup var ki, özellikle belirtmek gerekir. Gazetelerde fotoğrafın küçük bir yansımasını gördünüz. Aslı görkemini belli eden işte bu fotoğraftır. Ortalarında da kim var biliyorsunuz elbette, ALİ KOÇ... Diğer taraftarların da katılmalarıyla Fenerbahçeliler omuz omuza, ruh birliği içindeydiler.

Seversiniz veya sevmezsiniz, boşuna Koç olunmuyor. Cumhuriyet ve demokrasi de aksamalara rağmen onlar gibilerin omuz vermesi, halkla bütünleştikleri zamanları çoğaltmaları ile dimdik ayakta duruyor. Diyeceksiniz ki, Ali Koç çok genç. Bir çoğunuz gibi, ben onun “Dedesini” de bilirim. Atatürk ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini karınca kararınca atanlardan biridir. Sayın Ali Koç benden çok genç ama, bu yaşında böylesine örnek olunacak davranışları ondan çok gördüm, boşuna değilmiş, helal olsun.

G.Saray rötar kapattı

Doğrusunu isterseniz, gruplar çekildiğinde ben de Galatasaray’ın, Manchester United ile liderlik çekişmesi yapacağını düşünen, bunu seslendirenlerden biriydim. İki yenilgi arka arkaya gelince “acaba hepimiz yanıldık mi” diye düşündüm. Sonra o berbat yağmurlu, çamurlu Cluj beraberliği geldi. Bir puanı kurtaran gol, kırılma noktası ve Şampiyonlar Ligi’ne her zaman varlığını hissettiren sarı kırmızılılar için “küllerinden doğuş” oldu.

Sonrasını hepimiz biliyoruz. Braga ile deplasmanda oynanacak maç bence artık formalitedir. Zira bu yenilgiyi alan Manchester kendi sahasında Cluj’u puan vermez. Eğer verirse kendi ülkesinde alacağı eleştirinin boyutları inanılmaz olur. Yani anlayacağınız maçı hafife almak gibi bir lüksleri de yok. Bu arada Burak Yılmaz için de birkaç söz etmek gerek. Golcü golcüdür işte o kadar. Bugün atmaz, yarın atar, ama atar. Bekleyin, sabırlı olun ve ortamı hazırlayın. İşte artık Şampiyonlar Ligi gol krallığına da aday bir Burak var artık sahnede. Geçtiğimiz pazartesi Ulusal Kanal’daki programımızda bu konuya özel olarak parmak basmıştım. Tekrar ediyorum, artık Avrupa’nın dev takımları da “orada gol atamıyor” denen Burak’a gözlerini çevirdiler. Yakında G.Saray’ın kapısını çalarlar. Burak ve G.Saray açısından dikkatli düşünmek zamanıdır.

Fenerbahçe, Aydınus, Caner

Oldu bir defa, ne yapalım, futbol camiası olarak hepimiz sineye çekeceğiz. Ben de eleştirdim, hatta televizyonlarda Fırat Aydınus ile yeğenimin kavga ederek mahkemelik olmalarını da anlattım. Ama eleştirmek başka, linç etmek başka. Geçen yıl Trabzon’dan galip dönen Fenerbahçe’nin o maçını da Aydınus yönetmemiş miydi. Hayır, asla kasitli yaptığına inanmıyorum. Kendisi ile merhabam var ve zaman zaman bağışlasın ama psikopatlık derecesine varan davranışlarının dışında iyi hakem olduğuna inanıyorum.

Burada iyi, yersiz, çirkin davranışlar oldu. İyi davranış Fenerbahçe Kulübü ile Caner’in kendilerini savunmalarına karşın, hakemin linç edilmesinin karşısında olduğunu açıklamalarıdır. Hatadır, kazadır deyip geçmek gerek. Ama yersiz davranış örgütümüz TSYD’nin bildirisi oldu. Eğer böylesine her davranışta bildiri yayınlanırsa 365 gün bildiri yayınlamaktan canları çıkar. Ayrıca “bir yerlerini gösterenlere bir şey demiyorsun da bu tepki neden” diye de sorarlar. Çirkin davranışa gelince, onu biliyorsunuz zaten. Kapıya dayanıp hedef göstermek. Onlar bildiğiniz gibi hep “çirkin.” Bırakın öyle kalsınlar.

Şimdi Fenerbahçe’den ikinci bir davranış daha bekliyorum. Mümkün olan en kısa zamanda Fırat Aydınus ile Aykut Kocaman ve Caner’i bir araya getirerek “durumun bir hata olduğunu biliyoruz. Geçmiş olsun, bir daha tekrarlanmamasını umuyoruz” mesjı vermek. Yakından bildiğin Fenerbahçe yönetim kurulu da bunu yapacak olgunluktadır ve de böyle bir durum futbol camiasına örnek olacaktır.

Yazarın Önceki Yazıları Tüm Yazıları