İşte Cim bom, işte Avrupa -(TAMAMI)
Müthiş bir mücadele oldu. Galatasaray “elensem bile postumu kolay deldirmem” ruhundaydı. Nitekim bir kanattan Farfan, diğer kanattan Bastos ile tehlikeli gelen Schalke, Drogba’ya yapılan faulün verilmemesi ile erken öne geçti. Hakemlerin Türkiye hariç uluslar arası maçlarda ev sahibi takımlara 3 avanta(j) tanıması görüntüsünün ilki buydu.
Ancak gol Avrupa’nın Galatasaray’ını sindirmedi. Tam tersine hırslandırdı. Savunmanın sağındaki Eboue ile solundaki Riera beklenenden iyiydiler. Göbekteki Semih-Dany ikilisi de öyle. Bu futbolcular Selçuk ve Melo ile birikte savunma güvenliğini sağladılar. Atağa kalkma konusunda arkadaşlarını da yüreklendirdiler. Nitekim, ilk golü yemesine karşına Galatasaray sinmedi tam aksine agresif ve gole yönelik oynamaya başladı.
Önce Hamit çıktı sahneye. Sarı kırmızılıların yıldızı için “durdu, durdu da turnayı gözünden vurdu” demenin tam yeridir. Öyle bir dakikada öyle bir şut attı ki, golü kurtarmak için alman takımının birkaç kaleci birden kullanması gerekirdi. Ama ne yazık ki buna kurallar için vermiyordu. Avrupa fatihimiz rakibine ilk şoku böylece yaşattı.
Sonra gol kralımız Burak ortaya çıktı. Pozisyonu adeta yoktan var etti. Yumuşak karın olarak gördüğümüz Riera’nın kestiği topu mükemmel kovalayan Burak kendisini Avrupa’ya tanıtan gollerinden birini daha attı. Savunmanın arkasına büyük bir eforla geçerken ayağının ucuyla sarı kırmızılıları öne geçiren golü deplasmanda rakip kaleye bırakıverdi.
Sonrasında avanta kuralının ikincisi geldi. Pukki kaleci Muslera’ya faul yaptı ama hakem oyunu sürdürdü, beraberlik geldi. Böyle maçlarda rakip savunmayı markajıyla döven Umut nerede derken sarı kırmızılı futbolcu oyuna girdi ve öldürücü darbeyi uzatmada vurdu. Böylece 2-2 beraberlik yeten Galatasaray büyük bir zafere maçı 3-2 kazandı ve adını bir üst tura yazdırdı.