İşte Kılıçdaroğlu’na ‘istifa etme’ diyen!

| Kim Kılıçdaroğlu’na CHP HDP’yi mutlaka Meclis’e soksun emrini vermişse,

| Kim Kılıçdaroğlu’na Abdullal Gül çatı aday olsun dediyse,

| Kim Kılıçdaroğlu’na PKK argümanı olan Dersim konusunu sahiplen emrini verdiyse,

| Kim Kılıçdaroğlu’na ABD’ye gittiğinde FETÖ’cülerle beraber hareket et talimatını vermişse,

| Kim Kılıçdaroğlu’na Ankara’dan İstanbul’a yaptığı adalet yürüyüşünde mutlaka PKK’lılarla FETÖ’cüler olsun dediyse,

| Kim Kılıçdaroğlu’na PKK avukatı Sezgin Tanrıkulu’nu CHP’den hep vekil yap dediyse,

| Kim Kılıçdaroğlu’na Atatürk’e kefere dediği iddia edilen Mehmet Bekaroğlu’nu kadın kontejanından CHP’ye yönetici yap ve bundan böyle hep mebus olsun dediyse,

İşte o ya da onlar, Kemal Kılıçdaroğlu’na dokuzuncu kere kaybetmesine rağmen, “Sakın istifa etme diren” emrini verendir...

Adı ne midir?

Emperyalizm!

BU NE UTANMAZLIK EY YENİŞAFAK!

Suriyeli birkaç kaçkın, pardon sığınmacı Tarsus’da bir eczaneye gidip ilaç istiyor.

İstedikleri ilaç epeydir piyasada yok.

Vay sen misin yok diyen!

Görüntüler ortada, taş ve sopalarla eczanenin altını üstüne getiriyorlar.

Prof. Dr. Ümit Özdağ ile Sinan Oğan haklı olarak bu duruma tepki koyuyor.

Ama heyhat Yenişafak denilen mevkute bu iki isme ırkçılık diyerek saldırıyor.

Oysa bizzat Yenişafak’ın desteklediği AKP iktidarı Suriyeli saldırganları yaptıkları rezilliğin karşılığı olarak anında sınırdışı etti.

Allah’tan, Özdağ ve Oğan’dan utanmıyorsun, bari yoldaşın AKP’den utan ey Yenişafak!

SÖYLE NEDİR BUNUN ADI?

| Seçim akşamı cadde ve sokaklarda ulu-orta silah sıkmak tutuklama nedeni olmayıp, eleştirel tweet atmanın tutuklama sebebi olduğu rejim!

| Polisin seçim sandık sonuçlarını anında bir yerlere bildirdiği rejim!

| Yargısının, “Donanımsız” ifadesini hakaret sayıp kitap toplatan ancak; “Alçak, şerefsiz, sahtekar, mikrop ve besleme” gibi rezil ifadelere fikir özgürlüğü diyen rejim.

| “Camileri kerhane yaptılar” iftirasına fikir özgürlüğü denilip, “badem bıyıklılar” ifadesini hakaret görüp ceza kesen rejim.

| Çocukları imam hatip mekteplerine mecbur eden rejim.

| Şehit cenazelerine muhalefetin katılmasının yasaklandığı rejim.

| Statlara giden insanların bile Passolig ucubesi ile izlenip fişlendiği rejim.

| Bürokrasinin, “O ne der” korkusuyla topyekun kilitlenip imza atamadığı rejim!

| Sarayı ve şaşayı itibar gören rejim.

Söyleyin nedir bu rejimin adı?

CENNET YEMEĞİNİ GÖRDÜM!

Galatasaraylı eski futbolcu Arif’in Fetullah’ın arta kalan suyunu ilaç niyetine içmesi haberini okuyunca geçmişi hatırladım.

1988’in sonları.

Türkiye gazetesi Ankara Temsilciliği görevini kabul ederek İstanbul’dan Ankara’ya taşındım.

Gazetenin sahibi olan Işıkçılar Cemaati’nin lideri Enver Ören göreve başladığımın ertesi günü Ankara’da cemaatinin başkent emiri olan Enver Yazıcı’nın evine yemeğe çağırdı.

Yemekte cemaatin önde gelen isimleri vardı.

Enver Ören önüne gelen her yemeğin yarısını yedikten sonra tabağı masanın ortasına bıraktı.

Yemekte bulunan herkes o tabağa hücum etti.

O sahneye çok şaşırdığıma tanıklık eden Enver Ören aynen şunu söyledi:

“Şaşırma... Enver ağabeyin yemek artığı cennet yemeğidir...”