İstihdamı az krizi çok büyüme
Türkiye ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde (Temmuz, Ağustos, Eylül 2020) yüzde 6.7 oranında büyüdü. Bu oran geçen yılın aynı dönemine göre milli gelir büyüklüğündeki artışı ifade ediyor. Kapanmanın en sert olduğu bir önceki üç aya göre ise büyüme yüzde 15.6 oldu. Bir önceki çeyreğe göre baz etkisi kaynaklı bir çift haneli büyüme yaşasak da geçen yıl küçülme olmadığı için yüzde 6.7'lik bir milli gelir artışı oldukça parlak ve piyasa beklentisi olan yüzde 5.5'in üzerinde. Biz büyümenin yüzde 7'ye yakın bir yerde oluşacağını öngörüyorduk. Çeşitli banka ekonomistlerinin modellerini takip ettiğimizde ortalama bu oran ortaya çıkıyordu. Peki bu hızlı büyüme nasıl sağlandı? Aşağıda detaylarını göreceksiniz. Ancak şunu kısa yoldan belirtelim. Oldukça hızlı kredi genişlemesi, artan ithalat sayesinde gelen yetersiz istihdam artışı sağlayan bir büyüme ve hemen bir ay sonra yaşanan kur şoku. Buradan bakınca borçla elde edilen büyümenin artık Türkiye'yi krizden krize attığı bir kez daha tescillendi. O halde yeni ekonomi yönetiminin büyüme modelini değiştirmesi elzem. Aksi halde bir başka kur şokunda, ki uzak değildir, koltuklarını kaybedebilirler.
BAS BAS PARALARI BÜYÜYELİM
TÜİK'in gayri safi yurt içi hasıla istatistiklerine baktığımızda iktisadi faaliyet kolları yani üretim yöntemiyle yapılan hesaplamaya göre en hızlı artış yüzde 41.1 ile finans ve sigorta faaliyetlerinde oldu. BDDK verilerinden baktığımızda 2019 Haziran sonu-2019 Eylül sonu döneminde toplam kredilerde 8 milyar TL'lik bir azalış var. Bu yılın aynı döneminde ise artış 297 milyar TL. Bunlar toplam krediler; TL krediler bazında bakalım yine aynı dönemler itibarıyla 2020'de 168 milyar TL'lik artış varken, 2019'da bu tutar 49 milyarda kalmış. Buna TL kredi büyümesi yüzde 242 oldu. Toplam kredilerdeki durum ise negatiften pozitife geçiş olduğu için yüzde 30 binleri buluyor. Bunu yüzde 15 ile bilgi ve iletişim faaliyetleri izledi. Sanayideki büyüme yüzde 8, inşaatta yüzde 6.4 ve tarımda yüzde 6.2 oldu. Gayrimenkul faaliyetlerindeki büyüme ise yüzde 2.8 olarak hesaplandı. Türkiye'nin istihdamının yüzde 55'ini bünyesinde barındıran hizmetler sektöründe ise büyüme yüzde 0.8 ile sınırlı kaldı. Elbette bunda turizmin ölü yılı olmasının etkisi oldukça büyük.
Harcamalar tarafındaki kompozisyona baktığımızda kamu harcamalarının yüzde 1.1 arttığını, hanehalkının harcamalarının da yüzde 9.2 arttığını görüyoruz. Harcamalar kaleminde en dikkat çeken husus ise yatırım harcamalarındaki yüzde 22.5'lik artış oldu. Burayı biraz deşmekte fayda var.
MAKİNE YATIRIMI İNŞAATTAN HIZLI AMA...
Ne oldu da yatırımlar yüzde 22.5 oranında arttı? Burada şüphesiz bir baz etkisi de söz konusu. Geçen yıl aynı dönemde yüzde 14 azalış vardı. Yatırımların dağılımına bakınca inşaat harcamalarının yüzde 14.7 oranında, makine teçhizat yatırımlarının da yüzde yüzde 23.5 oranında arttığı görülüyor. Verilere baktığımızda makine ve teçhizat yatırımları 2019'un son çeyreğinde yüzde 13.1, bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 14.6 ve ikinci çeyrekte (pandeki krizine rağmen) yüzde 4.5 oranında arttı. Büyümenin kalitesi anlamında oldukça önemli bir gelişme. Ancak henüz bu yatırımların istihdam tarafında etkisi ne yazık ki görülemiyor. İstihdam kısmına birazdan değineceğiz. Ancak harcamalardan devam edelim. Gayri safi sabit sermaye oluşumu yani yatırımlar tarafında diğer aktiflerde yüzde 57.6'lık artış dikkat çekiyor. Nedir bu diğer aktifler diye baktığımızda; yazılım geliştirme, veri tabanları, AR-GE harcamaları, vb.diğer yatırım amaçlı aktifler. Cari fiyatlarla ne kadarlık harcama yapılmış diye baktığımızda inşaata giden tutar 182 milyar TL olmuş. Makine yatırımlarına 143 milyar TL. Diğer aktif ise 53.7 milyar TL. Buna göre yatırımdan aslan payını yine inşaat almış.
İTHALATTAN ALTINI DÜŞÜP MÜ BAKSAK?
Hanehalkının harcamalar kalemine baktığımızda dayanıklı mallarda yüzde 61.2'lik artış var. Bu kalemin tutarı 97.8 milyar TL. Hizmetler tarafında ise yüzde 16'lık azalış söz konusu. Bunun yanında mal ve hizmet ithalatı 2020 yılı üçüncü çeyreğinde yüzde 15.8 artarken ihracat yüzde 22.4 azaldı. Böylece net ihracatın büyümeye katkısı negatif oldu. Hanehalkının harcamalarına baktığımızda dayanıklı tüketimin önemli kısmının mobilya, beyaz eşya, elektronik ve otomotivden oluştuğunu geçen süreçte sektörel raporlardan izleyebildik. Yatırımlar tarafında ise inşaatta da makinede de artış olması sonucu yatırım mallarında da ithalatı seven ekonomimiz açısından bakınca dış ticaret tablosu şaşırtıcı değil. Yine de TÜİK verilerindeki ithalatta altın etkisi söz konusu mu, tasarruf amaçlı ithalatın büyümeye nasıl yansıdığı hangi kısımda dikkate alındığını merak ediyoruz.
BAKAN'DAN 'RİSKLERİN FARKINDAYIZ' MESAJI
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, büyümede yurt içi talep artışının etkili olduğunu bildirdi.
Elvan, Twitter hesabından yaptığı açıklamada şunları kaydetti: "Büyümenin öncü göstergeleri, yılın üçüncü çeyreğinde güçlü bir performansa işaret ediyordu. Üçüncü çeyrek büyümesinde yurt içi talep artışı etkili oldu. Oluşabilecek riskleri göz ardı etmiyoruz. Makroekonomik, finansal ve fiyat istikrarını önceleyen politika çerçevemizle, dengeli ve istihdam oluşturan büyüme sürecini sürdürülebilir kılmayı amaçlıyoruz.” Elvan, üretim ve teknoloji altyapılarını yapısal anlamda daha da güçlendirecek adımlar atacaklarına dikkat çekerek, "Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ekonomiyi ilgilendiren tüm kesimlerin sesine kulak verip, ortak akılla hareket edeceğiz” diye konuştu.
İŞGÜCÜNÜN PAYI ÜÇ PUAN AZALDI
TÜİK verilerine göre yılın üçüncü çeyreğinde işgücü ödemeleri yüzde 9.7 arttı. Net işletme artığı/karma gelirindeki artış yüzde 32.1 oldu. İşgücü ödemelerinin cari fiyatlarla Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı geçen yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 32.9 iken bu oran 2020 yılında yüzde 29.9'a geriledi. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise yüzde 50.5'ten yüzde 55.3'e çıktı.
DOLAR BAZINDA 3.3 KÜÇÜLDÜK
Yılın üçüncü çeyreğinde cari fiyatlarla 1 trilyon 419 milyar TL'lik ekonomik büyüklük oluştu. Geçen yıla göre yüzde 22.6'lık bir artış söz konusu. GSYH'nin (gayri safi yurt içi hasıla) üçüncü çeyrek değeri cari fiyatlarla ABD doları bazında 197 milyar 377 milyon oldu. Geçen yıl bu büyüklük 204 milyar 169 milyondu. Böylece dolar bazında yüzde 3.3 küçüldük.
İSTİHDAM ZAYIF KALDI
Büyüme verileri açıklandıktan sonra en çok tartışılan konu ne kadar istihdam yaratıldığı ile ilgili oldu. İŞKUR verilerine baktığımızda; Temmuz 2020'de 79 bin 98 kişi, Ağustos 2020'de 75 bin 217 kişi, 91 bin 130 kişi olmak üzere yılın üçüncü çeyreğinde İŞKUR eliyle 245 bin 445 kişi işe yerleştirildi. Geçen yılın aynı döneminde ise bu sayı 444 bin 593'tü. Buna göre 2019'un üçüncü çeyreğinde yüzde 1'lik büyüme elde edildi. Bu, yüzde 6.7 büyüme elde edilen 2020'nin aynı dönemine göre yüzde 81 daha fazla istihdam demek. 2020'nin üçüncü çeyreğinde elde edilen büyümenin istihdam konusunda oldukça zayıf kaldığını görebiliyoruz. Bununla birlikte Haziran 2020 sonu itibarıyla 3 milyon 379 bin 284 olan kayıtlı işsiz sayısı Eylül 2020 sonu itibarıyla 3 milyon 131 bin 134 oldu. 248 bin 150 kişi azalmış. Geçen yılın aynı döneminde azalış ise 364 bin 144 olarak hesaplanıyor. İşsiz sayısı neden az derseniz; insanlar iş aramaktan umutlarını kestikleri için işgücü dışına çıkıyorlar. Kayıtlar böyle not ediyor. O nedenle işsiz sayısı azalıyor görünse de TÜİK verilerinden izlediğimize göre Ağustos 2020 itibarıyla çalışmaya hazır olup iş aramayan 4 milyondan fazla yurttaş var. TÜİK verisine göre 4.2 milyonluk resmi işsizi buna dahil ettiğimizde 8.2 milyonu bulan gerçek işsiz sayısı ile karşılaşıyoruz.