İSYAN HAKLARI: Ruanda Ruanda
Nyimbo tarladan yorgun döndüğünde,
Şarkı söyleyen çiçekli kız Nyimbo,
Erkeğini rüyasında görüp saçlarını çözmüş,
Zülfüne el değmemiş bin tepenin gülü.
Nyimbo danstan baygın düştüğünde,
Irmak yatağında şırıldayan Nyimbo,
Nisan güneşi altıncı günü gösteriyordu tam.
Tanrı dinlenmek için Ruanda’ya gelmişti,
Nyimbo, ulu damadı karşılamaya gitti.
Kutsal ruh Nyimbo’ya çeyiz getirmişti,
Nyimbo tarladan yorgun döndüğü günde,
Zülfüne el değmemiş bin tepenin gülü;
Uzun boynu öpülmek istiyordu, çikolata kokulu.
Hediye sandığından çelik palalar çıktı,
Rabbin armağanı baltalar, oraklar, satırlar,
Düşünün, bu aletler mısır kırmak için mi?
Nyimbo tütsü yaktı, Ave Maria’yı okudu son.
Yüz gün yüz gece sürecekti düğün.
Ruanda’nın göğsünde fildişi haç koptu,
Koruyamadı Nyimbo’nun boynunu…
Yer bahar güneşinin ateşiyle yarı sarhoştu.
Sekiz yüz bin kurban kesildi, kızlı erkekli,
Tam sekiz yüz bin kurban analı babalı…
Kan yürüdü taş oluktan Mesih borsalarına.
Nyimbo’nun adıdır; Madelaine, Ayşa, Maria,
St Germain’de oturan kız kardeşler say ki,
İsa adına acı çekenler, ona nasıl kıydınız?
Ey Paris! Caniyi baş üstünde tutuyorsun hâlâ.
Palanın sapından Papa Paulus tutmuştu,
Kanlı palanın sapından Kofi Annan tutmuştu,
Palanın sapından Mitterrant tutmuştu…
Pala bir Hutu erkeğinin eline tutuşturulmuştu.
Gördük Griouette’un insan sakadatlarını,
Organların nasıl sergilendiğini ulusal müzede.
Sallanır durur Nyimbo’nun boncuklu kolları,
Tepesinde Rüzgargülü’nün döndüğü
Eyfel’in çengelinde sallanır durur bugün de.
Paris’in esrik başı önüne düştüğünde,
Duyulur kesik kesik, Nyimbo’nun incecik sesi,
İncecik yağar Paris’in nisan yağmuru da:
Ruanda Ruanda… Ruanda Ruanda…
Emperyalizme baş kaldıran mazlum Afrika ülkelerinden
Ruanda’da Fransa ve ABD’nin etnik kışkırtmasıyla 1994
yılında büyük bir soykırım başadı. 100 günde 800.000’i
aşkın insan katledildi. Dünyanın bu en acımasız katliamına
Birleşmiş Milletler (BM) sessiz kaldı.
Griouette: Fransız Gladyosu