22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İttihatçılar neden Fenerbahçeli oldu?

Hikmet Çiçek

Hikmet Çiçek

Gazete Yazarı

A+ A-

Bu sorunun yanıtını vermeden önce Fenerbahçe’nin, Türkiye Kupası son 16 turu ilk maçında karşılaştığı Ümraniyespor'a 1-0 mağlup olduğunu, Sarı-Lacivertlilerde Elif Elmas’ın maçın 47. dakikasında kırmızı kart görerek takımını 10 kişi bıraktığını hatırlatalım.
Maçın tek golünü 82. dakikada Fenerbahçe alt yapısında yetişen Yasir Subaşı attı. Tek gol mü? Neyse hakemin kararını tartışmayalım!
Ümraniyespor - Fenerbahçe kupa maçının rövanşı 24 Ocak Perşembe günü Ülker Stadı'nda oynanacak. Maçın ayrıntılarını zaten gazetelerden öğrendiniz.
Benim gibi fanatik bir Cimbomlu olan Mehmet Sabuncu’yu kızdıracağımı, hasta Fenerli Tunca Arslan’ı ise sevindireceğimi biliyorum. Ama ne yapayım? Gerçek ne ise onu yazmak zorundayım!

CİMBOM MU, KANARYA MI?
Osmanlı'da futbola ilgi 1908 Devrimi ile başladı. Futbol, kısa zamanda "Ata sporu" güreşten daha popüler bir spor haline geldi. Kitle örgütlenmesine öne veren İttihat ve Terakki Partisi'nin bu alana ilgi duymaması düşünülemezdi. İttihat ve Terakki için "gençlik" ve "spor" önemli örgütlenme alanlarıydı.
İttihatçılar, futbolun kitlesel özelliğini kavrayan ilk siyasal örgüttür. O dönemde de en çok taraftarı olan iki kulüp Galatasaray ve Fenerbahçe idi. İttihatçılar, Türkçü isimlerle kendilerinin kurduğu Altınordu, Altay gibi kulüpler dışında Fenerbahçe ve Galatasaray yönetiminde de etkin olmak istiyorlardı. Hangisi tercih edilecekti?
"Mekteb-i Sultani" (Galatasaray), İttihatçılar için fazla cazip görülmüyordu. Kurucusu Arnavut milliyetçiliğinin ve Türk edebiyatının önde gelen isimlerinden Şemsettin Sami'nin oğlu Ali Sami Bey (Yen) olan kulüp, İttihatçıların fazlasıyla ‘kozmopolit’ buldukları bir muhitte gelişmişti.
Galatasaray Tevfik Fikret’le özdeşleşmişti. Fikret’in, 'Milletim nev'-i beşerdir, Vatanım rûy-i zemin” deyişi, Türkçü ideolojiyi savunan İttihatçılar arasında elbette hoş bulunmamıştı. Bu nedenle İttihatçılar, Galatasaray ile fazla ilgilenmedi.
Onların gözünde Fenerbahçe farklıydı. Fenerbahçe, Galatasaray'ın aksine, Cemiyet'in desteğiyle kozmopolit Pazar ligine rakip olarak kurulan Cuma liginde oynuyordu. Dolayısıyla Cemiyet Fenerbahçe'yi popüler takımı haline getirme kararı aldı.

DR. NAZIM KULÜP BAŞKANI
İttihatçıların ünlü liderlerinden Dr. Nazım 1916’da Fenerbahçe Kulübü’nün başkanlığına bu nedenle getirildi. Dr. Nazım'ın futbola ilgisi, 17 Aralık 1917'de oynan ve Galatasaray'ın 3-2 galibiyetiyle sonuçlanan maçtan sonra, teselli amacıyla futbolculara sigara ikram etmekle sınırlıydı!
1918 Kasım ayının başında diğer İttihatçı liderlerle yurdu terk ederken Dr. Nazım hâlâ kulübün başkanıydı. O gidince kulüp başkanlığına İbnü’r-Refik Ahmet Nuri Bey getirilecekti. Tek Parti döneminde ise Fenerbahçe Başkanlığı'na bakanlık, başbakanlık ve Meclis Başkanlığı görevlerinde bulunan, bugün Fenerbahçe stadına adını veren Şükrü Bey (Saraçoğlu) gibi Türkçü bir genç gelecekti. Zaten stadın eski adı da "İttihatspor Stadı" idi.

İnsanın aklına ister istemez şöyle bir soru geliyor:
Fenerbahçe'ye ve eski başkanı Aziz Yıldırım'a yönelik AKP- FETÖ tertibinde, kulübün ve taraftarlarının gösterdiği muazzam direnişte Fenerbahçe'nin geçmiş tarihinin bir etkisi olabilir mi?