İyi bir eğitim
Batılı ülkelerde öğrencilere verilen öğretimle ülkemizde verilen öğretimi karşılaştırdığımızda akademik açıdan bazı ufak farklılıklar dışında fazla bir değişiklik görmüyoruz. Matematik, fen bilgisi, dil eğitimi, beden eğitimi, vb derslerinde öğretilen konular ve bu konuların yıllara göre sıraları yaklaşık aynı ya da çok benzer. Belki öğretim yöntemlerinde bazı farklılıklar var. Batıda aktif öğretim yöntemleri bize göre daha çok kullanılmakta. Ancak, kullanılan yöntem ne olursa olsun, sonuç aynı veya çok benzer, çocuklarımız ve gençlerimiz akademik konularda batılı çocukların ve gençlerin çok gerisinde değil, hatta belki ilerisinde…
Diğer yanda, çocuklarımızın ve gençlerimizin karakter gelişimlerine ve okullarımızda onlara bu konuda verilen eğitime baktığımızda batı ile aramızda çok büyük farklılıkları gözlemleyebiliyoruz. Batıda öğrencilerin kişisel gelişimleri “Karakter Eğitimi” adı altında sistemli programlara ve hatta kitaplara bağlı olarak sağlanıyor, onlara bu yönde eğitim veriliyor. Bu program etik değerleri öğreten bir program, ama bizdeki gibi “Değerler Eğitimi” adı altında örtük olarak ek din dersleri verilmesi değil. Dine bağlı olmayan evrensel etik değerlerin öğretilmesi. Sonuçta da daha az kavgacı, daha özgüvenli, milli değerlere sahip, daha çalışkan ve dürüst gençler yetişiyor, bu değerler öğretilebildiyse…
Ülkemizde ise öğrencilerin kişisel gelişimi konusunda ne bir program, ne bir müfredat, ne de sistemli bir eğitim var. Göstermelik programlar var ama derli toplu, iyi düşünülmüş ve basamak basamak tasarlanmış, çerçevesi çizilmiş bir program yok. Artık okullarda öğrencilerin duygularını, davranış bozukluklarını yok sayıp yalnızca sınavlara yönlenmiş, özgüven sorunu yaşayan, yarış içinde test ve tost çocuğu yetiştiriyoruz. Oysa sağlıklı ve dolayısıyla başarılı kuşaklar yetiştirmenin yolu öncelikle iyi, sağlam bir karakter eğitiminden, yani etik değerlerden geçmektedir.
Sistemli bir karakter eğitiminin öğeleri ne olmalı? Karakter eğitiminin birinci durağı duyguların eğitimidir. Kendi ve diğerlerinin duygularını tanıyabilen, anlayabilen, milli değerlere sahip, vatansever, duygularını olumlu bir şekilde yönetebilen, ayrımcılık yapmayan kişilerin yaşamda ve akademik alanda daha başarılı olduğu yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır. Mutluluk, ümit, iyimserlik gibi iyi duyguların, sevgi, saygı, sorumluluk, düşüncelilik, adil olmak, dürüstlük gibi iyi davranışların öğrenmeyi desteklediği, kaygı, öfke, nefret, saygısızlık, adaletsizlik, aldatma gibi olumsuz duygu ve davranışların da öğrenmeyi, düzgün ilişkileri engellediği saptanmıştır.
İlköğretim birinci kademeden hatta anaokulundan başlayarak öğrencilere masallarla, öykülerle, etkinlik ve tartışma soruları ile duyguları tanıyabilmek, yönetebilmek, harekete geçebilmek, olumlu ilişkiler kurabilmek bir program içerisinde öğretilebilir, öğretilmelidir. Karakter eğitiminin yine öncelikli bir durağı etik değerler eğitimidir. Dürüstlük, güvenilirlik, milli değerler, geleneklerimiz, vatanseverlik, adalet, düşüncelilik, saygı, sorumluluk, vefa, iyi yurttaş olma, ayrımcılık yapmama, (buna farklılıkları kabul edici davranış diyoruz) zamanında olma, yanında olma, vb gibi toplumumuzda gün geçtikçe yitip giden güzel geleneklerimiz, birçok etik değer yine bir müfredat programı çerçevesinde ve karakter eğitimi dersinde öğretilebilir, öğretilmelidir. Yine, yapılan araştırmalar etik değerlere sahip kişilerin yaşamda uzun vadede daha başarılı olduğunu göstermiştir.