İyi niyetleri söz konusu değildir
İyi niyetleri söz konusu değildir
TÜRKİYE'nin bugün karşısında yer alan blok, Birinci Dünya Harbi'nde Osmanlı'nın karşısındaki ittifaktan daha güçlü ve daha büyüktür. FETÖ'ye ev sahipliği yapan, PKK'ya binlerce TIR dolusu silah gönderen ABD'nin başını çektiği Batı blokunun Türkiye ile ilgili hiçbir iyi niyeti söz konusu değildir. "Stratejik dostluk" edebiyatıyla yıllarca Türkiye'yi uyutan, tedbir almasını engelleyen ABD'nin gerçek "stratejik dostu"nun Türkiye'yi bölmek için yola çıkan PKK/HDP olduğu ortaya çıkmıştır. Birinci Dünya Harbi'nde ittifak yaptığımız Almanya bile bugün FETÖ ve PKK'nın koruyucusu, kollayıcısı durumundadır.
Birinci Dünya Savaşı üzerinden yüz yıl geçti, devletlerin savaş taktikleri değişti. Zamanın içine gizlenmiş hain planlar günü geldiğinde birden filiz vermeye başlıyor. Düşman belledikleri ülkelere tedbir alma, hazırlık yapma imkanı bile tanımadan onları paramparça ediyorlar.
Türkiye şüphesiz güçlü bir ülke. Ancak yeterli tedbire ve hazırlığa sahip değil. Buna rağmen, mevcut istikametiyle şimdiden Batı'nın güney sınırlarımızdaki planlarını boşa çıkarmış durumda. Ancak bıçak sırtında yürümeye devam ediyoruz. FETÖ, PKK, CHP, HDP, DEAŞ gibi yapılar sadece kukladır ve bundan sonra ancak Türkiye'yi oyalama işlevi görebilirler. Kuklanın ipleri kimde asıl ona bakılmalı.
Devlet ve millet olarak büyük bir seferberlik haline geçmeyi başaramazsak yaklaşan tehlikeyle mücadelede büyük zafiyet yaşanır. "Barış istiyorsan savaşa hazır ol" sözü en çok Türkiye için geçerli.
Kurtuluş TAYİZ-AKŞAM
***
Eren öldü, sizin vicdanınız sağ mı?
Eren Bülbül, sadece 15 yaşındaydı. Trabzon'un Maçka ilçesinde PKKlıların yerini güvenlik güçlerine gösterirken hain örgütün kurşunlarına hedef oldu. Eren, daha 15'indeki Eren, şehit oldu. Hepimizin içi yandı, hepimiz kahrolduk, ama herhalde en çok kavrulan, ömrünün sonuna dek yüreğini yakacak bitimsiz bir ateşe düçar olan, Eren'i doğurandır, O'nun annesi Ayşe Bülbül'dür. Dolayısıyla acılı kadının, "Oğlum kapının önünde değil, askerde şehit olmak isterdi" şeklindeki ilenmesinden, siteminden dolayı kimsenin ağzını açıp tek kelime etmeye hakkı da, haddi de olamaz.
Kederli annenin açıklamalarının haber değeri olmadığını iddia ediyor değilim, Eren'i olası bir çatışmanın çıkacağı alana hiçbir tedbir alınmadan götürülmesinin de sağlıklı bir karar olmadığı ortada. Öte yandan, bu olayın muhalif gazeteler tarafından "hırsızın hiç suçu yok" noktasına taşındığı da, gözden kaçacak gibi değil. Köşe yazılarına baksanız, Eren'in şehit edilişinin tek sorumlusunun emniyet kuvvetleri olduğunu ve PKKlı'ların hiçbir günahının olmadığını düşünebilirsiniz.
Özlem ALBAYRAK-YENİ ŞAFAK
***
'Yiğit' bir kent: İnebolu
İNEBOLU'nun Gazi, Şanlı, Kahraman gibi ön adı yok. Ancak Beyaz Şeritli İstiklal Madalyalı İnebolu halkı kendilerine 'Yiğit' ünvanının verilmesini istiyor.
Rahmetli Turgut Özakman "Çılgın Türkler" eserinde İnebolu halkının kahramanlıklarını öne çıkarınca ilçeye, "Yiğit İnebolu" adının verilmesi için kampanyalar düzenlenmişti.
İlçenin MHP'li Belediye Başkanı Engin Uzuner çarşının tam ortasına bir Kent Müzesi kurmuş. 3 aydır açık, ücretsiz ziyaret edilebiliyor. Heyamola ve Deniz Şenlikleri'nde resmi açılışı yapılmış. Müzede Atatürk'ün bir balmumu heykeli de bulunuyor. Cephanelerin nasıl taşındığının tasvir edildiği figürler ile şapka devriminin açıklandığı gazete haberleri de yer alıyor.
Belediye binasının önünde İnebolulu ünlü yazar Oğuz Atay (19341977 / 1970 yılında Tutunamayanlar romanıyla TRT Sanat Ödülü almıştı) ile şair, yazar, araştırmacı, edebiyat tarihçisi Orhan Şaik Gökyay'ın (1902-1994) büstleri yer alıyor.
Yalçın BAYER-HÜRRİYET