Yandex
22 Nisan 2025 Salı
İstanbul 15°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İyi niyetli bir yazı

Cem Zeren

Cem Zeren

Gazete Yazarı

A+ A-

Beşiktaş Divan Kurulu’nu izlerken Hasan Arat’ın Avrupa Olimpiyat Komitesi’nde İcra Komitesi Üyesi olmasının ve Uluslararası Olimpiyat Komitesi Üyesi olmasının yararlarını gördüm. Her ne kadar kendisi eski bir basketbolcu olsa da; Olimpik sporlara hakimiyeti bu komitelere üyeliğinden geldiğini düşündüm. Ne güzel eskivlerdi onlar, ayaklarını kullanışı harikaydı. Sağdan soldan kroşeler, aparkatlar gelse de; hepsinden kaçtı. Sanki kürsüde Muhammed Ali vardı. Olimpiyat insanı olmak böyle bir şey…

Ne yalan söyleyeyim, bir Türk olarak Krakov’da gerçekleştirilen Üçüncü Avrupa Oyunları’nın açılışında ve kapanışında Hasan Arat’ın başkanlığı ile gurur duymuştum. Kapanış konuşmasını yaparken; bir Türk spor insanının böylesine yetkin olmasıyla gurur duymuştum. Ana ne cevher varmış, Hasan Arat’ın içinde. Örneğin Yunanistan Olimpiyat Komitesi Başkanı çıkıp bir yumruk atmadı ki bu cevheri görelim. Ne garip; elin adamları saygıyla dinliyor Hasan Arat’ı, biz yumruk sallıyoruz. Elin adamı istemez tabii, bir Türk’ün bu kadar başarı ile yumruklardan kaçtığını kanıtlamasını…

Şu Divan Kurulu’nu boks yorumcuları yorumlamalı. Kim kaç puan aldı, kim daha iyiydi? Ama mümkünse TRT’nin boks spikerleri yorumlamasın. Başlarlar “Hepsi İBA yüzünden” demeye; “Zaten son günlerini yaşıyor İBA” demeye… Ya da beklerler IOC ne diyecek bu konu ile ilgili diye.

Divan kurulunda havada sadece yumruklar uçuşmadı. Ne küfürler söylendi, öyle. Bu hafta Karşıyaka’ya küfürlü tezahürat nedeniyle bir maç saha kapatma cezası verdiler. Ben Karşıyaka’nın hiçbir karşılaşmasında böyle sağlam küfürler duymadım. Bir taraftan Divan Başkanı Tevfik Yamantürk küfrediyor, ardından Hasan Arat küfrediyor. Beşiktaş’a üyesiz bir divan kurulu toplantısı cezası verilmeli. Divan Kurulu yapılsın ama içeriye hiçbir Divan Kurulu Üyesi alınmasın. Sandalyeler, kürsüler, özellikle divan kurulunun divanı boş olsun. Benzer küfürler edildiğinde, küfrü etsin etmesin hiçbir taraftar stada giremiyorsa; bu Divan Kurulu’nun üyesi hiçbir üye de Divan Kurulu toplantısına giremesin. Televizyondan da bu toplantı canlı yayımlansın. Çözüm budur bakın; Divan Kurulu toplantısına kimse gelmezse, kavga da olmaz. Bu kadar basit.

Ama ceza bu kadarla da kalmamalı. Elbette 6222 sayılı yasaya göre ceza verilmeli. Beşiktaş’ın futbol maçlarının her devre arasında, basketbol maçlarının her devre arasında, voleybol maçlarının her set arasında Tevfik Yamantürk ve Hasan Arat en yakın karakolu imza vermeye gitsin. Taraftar bunu yaparsa; ondan imza istiyorsunuz da; yönetici yaparsa neden imza istemiyorsunuz? Yasa’nın 22.2 maddesine göre şiddet suçlarının fiillerinin spor kulübü veya federasyon yöneticileri tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza beş katına kadar artırılıyor. Demek; Tevfik Bey ve Hasan Bey; karakola gittiğinde beşer imza verecekler. İmza sirküleri gibi bir şey verecekler, yani.

Bu küfürleşmenin cezası bu kadarla sınırlı olmamalı. Belli ki; Beşiktaş’ın Şili ile yakın ilişkileri var. Tello, Medel ve Roco gibi Şilili futbolcular, yakın geçmişte Beşiktaş’ta oynadı. Bu futbolculardan; ya da bunları Beşiktaş’a getiren menajerlerinden en acısından Şili biberi getirmesi istenmeli; ve Divan Kurulu’nda bu küfürleri edenlerin ağızlarına bu biber sürülmeli. Hem Şili biberinin yararları saymakla bitmez; mineral olarak zengin; A, C, K1 ve B6 vitamini içeriyor. Ama en önemlisi kapsaisin içeriyor. Kapsaisin, sadece Şili biberinde var. Kapsaisin, kan dolaşımını hızlandırarak damarların genişlemesine yardımcı olur ve bu sayede kan basıncının düzenlenmesine katkıda bulunur. Yararı sadece bu mu? Değil elbette; belli yaşın üzerindeyseniz; küfretmekten, yumruk sallamaktan daha özel aktivitelerle hayatınızı güzelleştirebilirsiniz. 65-69 yaşlarında; kan dolaşımı yavaşlarsa küfürler artarmış.

Bir de, o ne biçin bir teknik direktör; hiç yakışıyor mu Divan Kurulu’na. Solskjaer’in işine son verilip, hemen gönderilsin. Şu divan kuruluna yakışmıyor, bu adam. Kibar, zarif, kendini yerden yere atmıyor, elini kimseniz burnuna ya da gözüne sokmuyor. Beşiktaş, rakiplerinden biraz ders alsın, divan kuruluna yakışan bir hoca bulsun.

HOPALI YÖNETİCİLERE TÜRKİYE HARİTASI VERİLSİN

Artvin Hopaspor Türk misafirperverliğinin yüz karasıdır. Türk insanına bu yakışır mı? Biz misafirperver insanlarız. Gelen misafiri kucaklar, evimize alırız. Yemeğimizi paylaşırız. Ne demek misafire “sen gelme, ben geleceğim” demek. Çok ayıp. Bu hafta Artvin Hopaspor’un sahasında Artvin Hopaspor-Bursaspor maçı vardı. Hopalılar, maçlarını Arhavi’de oynuyorlar. Demişler ki; “Arhavi’deki stat bakımda”… Gerçi, o bakımdaki statta bu hafta Arhavispor’un maç yaptığı da söylenir. Demişler ki” Stadımız bakımda olduğu için sahamızdaki karşılaşmayı Balıkesir’de oynayalım” Hopa’dan Bursa’ya bir boş stat bulamadınız mı? Niye zahmet ettiniz, Balıkesir’de oynadınız? Oldu olacak Bursa’da oynasaydınız. Sen misafiri ağırlama; git misafirine misafir ol. Hopa; güya sahasında oynadığı karşılaşmada 1-0 öne geçti, sonra karşılaşmayı 2-1 Bursaspor kazandı ve grubu lider bitirdi. Hopalı futbolcular Sahalarında oynadıkları karşılaşmadan sonra İskender yiyip 17 saat yani 1.400 km uzaklıktaki evlerine gidip huzur içinde uyudular.

TRT BU HAFTA NEYİ YAYINLASIN

Perşembe günü Ulusal Kanal’da yayımlanan Spor Bülteni’nde TRT’nin Avrupa Güreş Şampiyonası’nı yayımlamamasını eleştirmiştim. Cuma günü bir baktım Tabii’ye, şampiyona yayımlanıyor. Pazartesi başlayıp Pazar günü sona eren şampiyonanın final karşılaşmalarının yarısı tamamlandıktan sonra; TRT neden şampiyonayı yayınlamaya başladı? Ulusal Kanal’da ben “neden yayımlamıyorsunuz” dedim diye mi? Ay, kıyamam… Çok mutlu oldum. Ben neymişim be? Yoksa başka nedeni var mı? Varsa, açıklayabiliyorsa TRT açıklasın. Yoksa, kendimle övüneceğim. Şişşşt TRT, önümüzdeki hafta yayınlanacak turnuvaları ileteceğim size, yayınlamazsanız kızarım. Bakan yardımcım, sizin de haftalık programınızı öğrenebilir miyim; yanlış şampiyona yayınlatmayalım TRT’ye şimdi…

Beşiktaş
Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız