İyi Parti’de Bahçeli tiyatrosu!
Hatırlayın benzer filmi 2002’de gör-müştük.
MHP’yi baraja gömen Bahçeli seçimin hemen ertesinde şu açıklamayı yapmıştı:
- “Kaybeden gitmeli. Ben de MHP genelbaşkanlığını bırakıyorum.”
Bahçeli’nin ettiği o söz rüzgara dönüştü ve Çiller ile Mesut Yılmaz bırakmak zorunda kaldı lakin MHP lideri “Taban istemiyor” tiyatrosu ile MHP’nin başında kalmaya devam etti.
Şimdi İyi Parti’de aynı tuluat sahnede yani Akşener güya tabanın baskısı ile tekrar aday yapılıp göreve devam edecek.
Söyleyin, o zaman itiraz ettiğiniz Bahçeli’den ne farkınız kalacak?
Ben söyliyeyim, Akşener’le devam edilirse İyi Parti bundan böyle siyasi şirket hüviyetini alacak.
İlaveten kanama durmayacak ve mahalli seçim sonrası dağılma hızlanacak.
Yapılması gereken kaybedenin gitmesi ve yıpranmamış yeni bir ismin gelmesidir zira Meral Akşener bundan sonra siyasi umut olamaz.
Söz konusu olan vefalı olmak ise, öncelik Akşener’e değil, ülke -memleket yani Türkiye’nin geleceğine verilmelidir..
Son söz olarak çağrım Sayın Akşener’edir:
Meral Hanım istifa tek taraflıdır. Ettin mi bitmiş demektir... Tersi olur varyetelerle geri dönerseniz, bunun adı aktristlik olacaktır....
NE KILIÇDAROĞLU NE MUHARREM?
Kemal Kılıçdaroğlu’nun iki sözünden biri güya demokrasidir.
Ancak ne hikmetse onun demokrasi anlayışında kaybedenlerin gitmesi diye bir madde yok.
Olsaydı şayet dokuz kere mağlup olan biri olarak çoktan çekilmiş olurdu.
Şu halde Kılıçdaroğlu için demokrasi sadece istismardır nokta!
Ancak...
CHP, Muharrem İnce ile de bir yere varamaz zira bu arkadaşın bir dünya görüşü, duruşu ve birikimi yok.
CHP’nin yegane çıkış yolu kuruluş misyonuna dönmektir...
BU ADAM NEYİN PEŞİNDE?
Adı: İsmail Kahraman.
TBMM’nin önceki Başkanı ama ben onu hep onlarca yıl önce Kabataş’da denize dökülen Amerikan askerlerine arka çıkan MTTB eski Başkanı ve de Atatürk’e keskin muhalif olarak anımsarım.
İki gün önce şöyle dedi:
- “Devlet dairelerine Tayyip Erdoğan resimleri asılmalı.”
Söyleyin bu açıklama Atatürk resmi insin yerine Erdoğan resmi gelsin demek değil midir?
Türkiye sırat köprüsünde iken 80 küsür yaşında olan adamın derdi ve gündemine bakar mısınız?
PİYASALARA DİZ ÇÖKTÜLER!
Tayyip Erdoğan faize savaş açarken Damat Berat tersini söylüyor.
- “Piyasalarla kavga etmeyeceğiz.”
Piyasaların daha yüksek oranda bir faizi istediği ise sır değil.
Maliye ve Hazine Bakanı Albayrak bunu söylemek zorunda kalıyorsa anlayın Türkiye’nin ne kadar zorda olduğunu zira resmen kayınbabası olan Cumhurbaşkanını tekzip ediyor.
Söyleyin bunun adı piyasalara diz çökmek değil midir?
YA ABDESTLİ YA TÜRBANLI!
Devletteki son atamalara bakıyorum.
Tamamı ya türbanlı ya abdestli!
İtirazımız yok ama niye onlarla beraber mesela bir alevi bakan, yardımcısı ve genel müdür yok!
Keza sol kesimden bir isim niçin yok?
Oysa siyasi İslam ekolünün adamı olan Turgut Özal bu konuda AKP’lilerden esnekti ve işi bilen solcuları göreve getirirdi.
Liyakatı esas almaz, ayrıştırmayı poitika yaparsanız sonuç hüsrandır...