İzlenim: CHP kongrelerinde duygusal kopuş
Kongre çarşaf liste-blok liste tartışmasıyla başladı. Delege konuşmalarında ekonominin olmaması dikkat çekti. Her iki taraftan konuşmalarda CHP’nin izlediği siyasetlere yönelik bir karşı çıkış yer almadı. Değişim yanlılarının siyasi bakışının zayıf olması gözlerden kaçmadı. Salon boştu. CHP'lilerin kimi bunu ‘duygusal kopuş’ kimi ‘tatil rehaveti’ diye değerlendirdi.
Türkiye’nin eğitim seviyesi en yüksek, nitelikli insan kaynağının en dolgun olduğu ilçesi, 1 milyon nüfuslu Çankaya’da; ekonomi, eğitim, güvenlik, dış politika gibi ülkenin önde gelen meseleleri gündem olmadı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)'nin Çankaya İlçe Kongresi pazar akşamı tamamlandı. “Kale” olarak görülen Çankaya’da Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na yakınlığıyla bilinen, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen’in açık şekilde desteklediği mevcut İlçe Başkanı Fahri Yıldırım, 271 oyla yeniden seçildi. Blok liste usulüyle seçim yapıldığı için Çankaya İlçe Yönetim Kurulu ve İl Kongresi Delegelerini bütünüyle Kılıçdaroğlu yanlıları kazanmış oldu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun arkasında olduğu öne sürülen ve değişim yanlılarının adayı Ömer Eken ise 121 oy aldı.
Ankara İl Başkanı Ali Hikmet Akıllı bile kongrede değildi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da katılmadı.
‘İTİBAR ETMESEYDİNİZ’
Çankaya, tarihsel misyonu, jeopolitik konumu ve nüfus ağırlığı nedeniyle Türk siyasetinin merkez üssü. Türkiye’nin en kalabalık ilçesi olması hasebiyle Çankaya’yı kazanan Ankara’da beş adım öne geçiyor. Bu nedenle tüm siyasi partilerde Çankaya İlçe Kongresi adeta il kongresinin provası oluyor. Ayrıntılar önem arz ediyor. 123 mahalle kongresinin ardından yapılan CHP Çankaya İlçe Kongresi konuklarını iki sloganla karşıladı: “Karanlık gider, Gezi kalır” ve “İstanbul Sözleşmesi yaşatır.” Ülkenin bir süredir baş gündemi olan ekonomiyle ilgili herhangi bir vurgu yoktu.
Kongre bir saat kadar süren çarşaf liste-blok liste tartışmasıyla başladı. Delege konuşmalarında da ekonominin olmaması dikkat çekti. Her iki taraftan konuşmalarda CHP’nin izlediği siyasetlere yönelik bir karşı çıkış yer almadı. Yalnızca eski Ankara Milletvekili Zekeriya Akıncı, partisinin Ege, Doğu Akdeniz, Kıbrıs, Azerbaycan ve Suriye’ye dair politikalarının yanlış olduğunu söyledi. “Keşke buralarda Ünal Çeviköz zihniyetine bu kadar itibar etmeseydiniz.” dedi. Milli çıkarların savunulmasında eksik kalındığını aktardı. Cemaatler ve HDP’yi kast ederek terör örgütünün gölgesindekilerle yan yana görünmenin yanlış olduğunu da ekledi.
‘HAİN, DÜŞKÜN, NANKÖR’
Değişim yanlılarının siyasi bakışının zayıf olması gözlerden kaçmadı. Kılıçdaroğlu yanlılarının kürsüden çok kez dile getirdiği “Siz neyi değiştirmek istiyorsunuz?” sorusu yanıtsız kaldı. Değişimci aday Ömer Eken “Aşk ile” ifadesini ana slogan olarak kullanmıştı. Eken taraftarlarının konuşmaları mevcut İlçe Başkanı ve yönetimi ile Belediye Başkanı'nın başarısız olduğu iddiası üzerineydi. Genel Başkan'ın seçimi kaybettiği için değişmesi gerektiğini savundular. Kılıçdaroğlu’nu partiyi “sağcılaştırmakla” itham ettiler. Seçim yenilgisinden yalnızca Genel Başkan'ın sorumlu tutulması ise Kılıçdaroğlu yanlılarını en öfkelendiren söylemdi. Onlar da değişim taraftarlarını seçimlerde çalışmamakla, başarısızlığın pususuna yatmakla eleştirdiler. “Hainlikle”, “düşkünlükle” suçladılar. “Madem sağcılaştırdı. Arkanızdakiler her kararın içindeydi. İtiraz etselerdi. Samimi değilsiniz.” ifadelerini kullandılar. Kongre Divan Başkanı olan Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, “Sadece Genel Başkan mı suçlu? Örgütler, milletvekilleri, ittifak ortakları; bunların hiç payı yok mu?” diye sordu. “Kendinize güveniyorsanız aday olun, açık oynayın.” mesajı verdi. Alper Taşdelen de “Yokmuş gibi davranamazsınız, bu partinin genel başkanı vardır.” cümlesini kurdu.
DEVA, Gelecek ve Saadet Partisi’ne de sitem vardı. Bir kadın kolları yöneticisi kürsüden “nankörler” diye tepki gösterdi.
‘UTANIYORUM’
Değişim taraftarlarına karşı çıkan ama Kılıçdaroğlu’nun militan savunucusu olmayanlar da salondaydı. Partiye gönülden ve kültürle bağlı olduğunu bildiren, saygın isimlerin de saf tuttuğu bu kesim de, genel başkanlık makamının yıpratıldığını düşündüğü için değişimcileri reddetti. “Kısır tartışmalardan arınma”, “yerel seçimlere odaklanma” çağrısı yaptılar. Parti Meclisi Üyesi Yaşar Seyman, “Bizim terbiyemizde seçimin ertesi günü televizyonda genel başkanımızı tartışmak yoktur.” diye tavrını koydu.
Eski Ankara Milletvekili Muzaffer Kurtulmuşoğlu, “Dere geçerken at değiştirilmez.” benzetmesini kullandı. Ardından salondaki boşlukları işaret ederek, “Böyle mi iktidara geleceğiz?” diye isyan etti. Aynı zamanda Eski Ankara Numune Hastanesi Başhekim Yardımcısı olan Dr. Kurtulmuşoğlu, “Olacak iş mi bu? Utanıyorum.” sözleriyle seslendi. Kürsüye her çıkanın “kalemiz” deyimini kullandığı, son genel seçimde CHP’nin yüzde 54, Kılıçdaroğlu’nun yüzde 78 oy aldığı Çankaya’da; yaklaşık 3 bin kişinin tıka basa doldurabildiği spor salonunda izleyici koltukları büyük oranda boştu. Bin kişi bile yoktu. Değişim yanlıları da kongrenin katılımının zayıflığının sık sık altını çizdiler.
‘HEYECANSIZLIK YAKIŞMIYOR’
Özel sohbetler yaptığımız kimi katılımcılar durumu “duygusal kopuş” nitelemesiyle açıklarken, bizzat sorduğumuz ilçe yöneticileri Çankayalıların tatil bölgelerine yazlık göçüyle izah ettiler.
Sonlara doğru söz alan Ankara Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Gamze Taşçıer partilileri kendine gelmeye çağırdı. “Heyecansızlık bize yakışmıyor.” uyarısında bulundu. Taşçıer diğer ilçe kongrelerinde de benzer bir havanın olduğuna değindi. Gerçekten de bireylerin cılız gövde gösterileri haricinde, kongrede CHP’nin kurumsal çıkarlarını anlatan tek bir slogan atılmadı, marş söylenmedi. İçinde “Atatürk”, “Deniz Gezmiş”, “Hacı Bektaş Veli” gibi değerlerin geçtiği bazı ateşli konuşmalar yapılsa da cansızlık giderilemedi.
Genel başkan yardımcıları ve milletvekillerinin azlığı da kulislerde eleştirildi. Ankara İl Başkanı Ali Hikmet Akıllı bile kongrede değildi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da katılmadı.
‘DEMOKRASİNİN KILICI’
Türkiye’nin eğitim seviyesi en yüksek, nitelikli insan kaynağının en dolgun olduğu ilçesi, 1 milyon nüfuslu Çankaya’da; ekonomi, eğitim, güvenlik, dış politika gibi ülkenin önde gelen meseleleri, blok liste-çarşaf liste tartışması kadar gündem olmadı. Fikir jimnastiği yapılmadı. Karşılıklı ithamlar, teknik münakaşalar, örtülü mesajlar öncelendi. Tarafların tek ortaklaştığı noktaysa ön seçim şartı getiren tüzük değişikliğiydi.
Kongre sonunda herkesin fikrini rahatça dile getirebilmiş olması demokratik olgunluk bakımından övünç konusu yapıldı. Ancak mahalle delegeleri içindeki kamplaşmada ve üst kurul delegeliklerinde göze çarpan belediye çalışanları ile yakınlarının yoğunluğu akıllarda bazı soru işaretleri bıraktı. “Bunu nasıl değerlendirmeli?” diye görüşünü merak ettiğimiz kıdemli bir CHP’li, “Demokrasinin kılıcı” cevabını verdi.
Çankaya’da sonucu demokrasinin kılıcı belirledi.
(*) Ankara Haber Müdürümüz Aykut Diş, değişim tartışmalarının yaşandığı CHP’nin Çankaya İlçe Kongresi'ni baştan sona yerinde takip etti. İzlenimlerini yazdı.