26 Aralık 2024 Perşembe
İstanbul 11°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kadınlar; ne olur uyanın, uyandırın!

Mustafa Mutlu

Mustafa Mutlu

Eski Yazar

A+ A-

Yasamayı, yürütmeyi ve yargıyı teslim alan “laiklik karşıtı” kafa, son bir haftada kadın haklarını kısıtlama yolunda iki inanılmaz adım attı: 

İlk olarak Anayasa Mahkemesi, imam nikahından önce resmi nikah kıyılması zorunluluğunu iptal etti. Böylece, birden fazla kadınla ve özellikle de çocuk yaştaki kızlarla evliliğin önünü açtı. 

Sonraki adım TCDD’den geldi: 

Dört kişilik kuşetli vagonlarda kadın-erkek birlikte yolculuk yapılması yasaklandı.  

Artık kırk yıllık eşler bile aynı kuşetli vagonda seyahat edemez hale geldi. 

*** 

Sevgili kadınlar... 

Sakın, “Ben okuyup kendimi kurtardım, ekonomik bağımsızlığımı kazandım, bana ne?” demeyin... 

Siz siz olun; tüm bu gelişmelere asla seyirci kalmayın! 

Çünkü bunlar daha başlangıç...  

Eğer laikliği yıkarak adım adım şeriatı hayata geçirenlerin oyunlarını bozamazsak... 

Yakında tek başına seyahat edemez, belki de sokağa çıkamaz hale bile geleceksiniz. 

Kendi şirketinizi kuramayacak, seçme ve seçilme hakkınızı kaybedeceksiniz. 

Otomobil bile kullanamayacaksınız. 

Erkeklerle birlikte aynı işyerinde çalışamayacak, erkeklerin bulunduğu ortamlara giremeyeceksiniz. 

Mahkemelerde yapacağınız tanıklığı bile yok saymaya çalışacaklar. İki kadının tanıklığını, bir erkeğin tanıklığına denk kılacaklar. 

Miras hakkınızı kısıtlayacaklar. 

*** 

Biliyorum; bu sütunu okuyan kadınlar zaten her şeyin farkında... 

Ama lütfen; bu yazıyı kesin ve evinizdeki temizlikçinize, komşularınıza, inançlı saf kadınlara okuyun. 

Çünkü tünelin sonundaki ışığı görmeye başladık sevgili dostlar... 

Korkarım ki bu ışık “gün ışığı” değil, üzerimize gelen kamyonun farları! 

Bunu herkesin, özellikle de tüm kadınların bilmesi gerekiyor. 

Yoksa... 

Bu adamların niyeti bozuk... 

Ve... Ne yazık ki kesinlikle şaka falan yapmıyorlar! 

(156+39) 

Dün, Cumhurbaşkanı’na yakın bir ismin, “Beyefendi, Mustafa Mutlu’nun yazılarını okumuyor” diye haber gönderdiğini yazmıştım. 

Yazıyı da, “Yazık, okusa belki bir şeyler öğrenirdi” diye bitirmiştim. 

Dün aynı isimden bir haber daha geldi: 

“Beyefendi”, dünkü yazıma çok kızmış...  

Kendisine ulaştırılan küpürü buruşturup atmış, “Ondan öğrenecek bir şeyim yok” diye söylenmiş... 

İyi de hani “beyefendi” beni okumuyordu? 

GÜNÜN SORUSU 

MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın diplomasının sahte olduğunu hatırlatarak “Ben, Cumhurbaşkanı’na, ‘Diploman sahte’ diyorum; beni mahkemeye vermiyor. Bu doğru olmasaydı, çoktan verirdi” demiş... Sorum, dava açma rekorlarını alt üst eden Cumhurbaşkanı’na: 

Halaçoğlu doğru söylüyorsa Cumhurbaşkanlığınızın düşmesi gerekmez mi? Yalan söylüyorsa neden dava açmıyorsunuz? 

KADIKÖY MEYDANI’NDAN SEÇİM MANZARALARI... 

Seçimlere iki gün kaldı... Size partilerin Kadıköy sahilindeki “seçim çalışmaları”nı anlatmak istiyorum: 

İki iskele arasında kalan alan araç trafiğine kesinlikle kapalı... Ama takan kim? 

MHP, koca bir TIR’ı konservatuvarın altına çekmiş; avaz avaz seçim şarkısı çalıyor. Binanın içinde ise çocuklar enstrümanlarını çalma derdinde... Artık nasıl çalacaklarsa? 

MHP’nin hemen karşısında Saadet-BBP ittifakının seçim minübüsü duruyor. Minübüsün yanına bir masa kondurulmuş; beyaz sakallı iki adam kürdana batırdıkları güllü lokumları önlerinden geçen vatandaşlara dağıtıyor. 

Karaköy İskelesi’nin önü ise tam bir curcuna... HDP ile CHP standları yan yana... İkisi de teybin sesini sonuna kadar açmış, kendi şarkılarını çalıyor. İki tarafın halaycıları birbirlerine dokanacak kadar yakın... 

Zılgıtlar, çığlıklar gırla... Korkunç bir gürültü kirliliği var; ama bu, seçim çalışması yapanların umurunda bile değil! 

Her iki taraf da iskeleye vapur yanaştığında ellerindeki broşürlerle yolcuların üzerine yürüyor... Bir yandan bağırıyorlar; diğer yandan broşür dağıtıyorlar. 

AKP ise meydanın yol tarafına büyükçe bir çadır kurmuş... Önünde yaşlıca bir adam sirk canbazları gibi taklalar atıp duruyor. 

Çadırda çay ve su bedava... Ayrıca Türk bayrağı, AKP bayrağı, şapkalar, balonlar, düdükler... 

Dışarıdan bakılınca önünde kimse yokmuş gibi görünse de çadırın içi tıklım tıklım... Herkesin bir elinde beleş çay, diğerinde eşantiyon poşeti... 

Tablo bu: 

Sizce kimin “propoganda yöntemi” iş yapar? 

GÜNÜN İSYANI 

AKP’nin oy, Cumhurbaşkanı’nın da güç kaybettiğini gören “kırk yıllık yağcılar”, iktidar treninden tek tek inmeye başladı. Bunlardan biri de Yeni Şafak yazarı, “yetmez ama evet”çi Ali Bayramoğlu... İlk kez Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirmiş ve Cumhuriyet’e açtığı davanın doğru olmadığını söylemiş... İsyanım ona: 

On üç yıldır Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı tek yanlış bu mu Ali?