Kapalı ve açık istihbarat! -(TAMAMI)
Bugün Atatürk ve arkadaşlarının 30 Ağustos 1922'de kazandığı büyük zaferin bir sonucu olarak 29 Ekim 1923'te ilan ettiği, kuruluşuyla bağımsız ve saygın bir ulusun yaratıldığı Cumhuriyetin 89.Yılı.
Ne var ki, Cumhuriyet Bayramı başkent olması bile tehlikeye düşen büyük ve şanlı yasaklar altında kutlanıyor.
Neden acaba?
Cumhuriyeti içine sindiremeyen bir iktidarın koyduğu yasaklardan mı? Yoksa bir devrin Ankara Valisi'nin işgüzarlığından mı?
Sayın Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı açıkladı ki:
“Gizli bir istihbarat alan vali gerekli tedbirleri almak için bir karar almıştır ve doğrudur!”
Devletin valisi Cumhurbaşkanı'nı temsil eder. Yani her yaptığı iş Devlet adınadır. Peki: Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ile bu valinin aldığı karar nasıl örtüşür, emrin gizli istihbaratın sahibi kimdir?
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kurulduktan sonra Atatürk partinin kapatılmasını anlatırken Büyük Söylevi'nde şöyle der:
”Bir de Cumhuriyet adını partilerinin içine koyarak, Cumhuriyeti devirmek istiyorlar!”
Demek ki zaman geliyor Cumhuriyet karşıtı partiler kurulabiliyor. Neden iktidarlar, Başbakanlar olmasın? O parti “İtikad-ı Diniyeye bağlılığını da parti tüzüğüne geçirmemiş miydi?”
Ya şimdiki AKP Anayasa Mahkemesi kararına göre, 'Laiklik karşıtı eylemlerin odağı' olduğu biline, biline 10 yıldır bizi yönetmiyor mu?”
Ne siyaset bilimi, ne çağdaş hukuk ilkeleri, zulümle, yalanla Allah ile aldatma sürecini yazmadı, adını asla demokrasi olarak koymadı. Ama yazdı diyenler varsa, maceranın sonunu beklesinler.
Merhum İlhan Selçuk ağabeyimiz 2007'de, Cumhuriyet Gazetesi'ndeki köşesinden sorup duruyordu: “Tehlikenin farkında mısınız?”
İşte o tehlikenin farkına varan gençler bugüne dek sabretti ve bu ters ilişkiyi düzeltmek için Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi'nden ve Bursa Nutku'ndan güç alarak harekete geçti. Cumhuriyeti koruyan ve kollayan silahsız güçleri temsilen halkı ayağa kaldırdılar, korkmadan Ankara’yı dolduracaklar.
İlhan Selçuk’un uyarısı istihbarat açık istihbarat değil miydi? Ya gençler size: "Sizin gizli istihbaratınız nedir?” diye sorarlarsa yanıtınız ne olacak?
Laiklik elden gitmedi! Dindar bir Cumhurbaşkanı türbanı Atatürk’ün Çankayası'nda sallandırmıyor mu?
4+4+4 adı altında laik çağdaş eğitim sistemini devşirmediler mi?
ABD Genelkurmay Başkanı'nın açıkladığına göre bağımsız Türkiye’de ABD askeri Türkiye’de bulundurulmuyor mu? Yüce Meclis'in haberi var mı, yok mu? Yoksa kim soracak?
Cumhuriyetin 2 milyon km kare toprağı özelleştirme adında yabancılara satılmadı mı?
Cumhuriyet rejimin ana muhalefet partisi Atatürk ve İnönü’yü terk edip, SOROS’un fedaisi olmadı ve CHP’nin başı, bayramın ikinci günü Diyarbakır’da Atatürk’e ihanetini yinelercesine, sözleriyle tescilli bölücü Diyarbakır Belediye Başkanı'na saygılarını bildirmedi mi? Onun Kürtçe-Türkçe sözlüğünü armağan olarak almayı, sözüm ona birlik beraberlik adına yan cebine koymadı mı?
Aklında ne vardı acaba? Yerel seçimlerde oy avcılığı mı?
Amerika’nın BOP uygulamasıyla, 'şanlı' ordumuzu 'zanlı' ordu yapmadılar mı? 250’yi aşkın general ve komutan yıllardır zindanlarda doğruluğu kanıtlanmamış uydurma delillere dayalı toptan 5000 yıla mahkum edilmedi mi?
Genelkurmay Başkanımız Sayın Başbakan’ın memuru olduğuna inandırılıp biat ettirilmedi?Hasdal sonra Silivri’de zindan yaşamını dile getiren, susmayan subaylar, gazeteciler, aydınlar, sanatçılar da aynı durumda değiller mi?
Sayın Başbakan'ın “Türkiye dünyada basın özgürlüğü kemaliyle yaşanan ülke derken, hücrelerde tam 172 suçsuz ya da tutukluluğu infaza dönüşen fikir özgürlüğü savaşçısı yatmıyor mu?
Kuzum Tanrı aşkına! Siz kimi kandırıyor ve Cumhurun başı, ya da başbakanı olarak yaptıklarınızın ne olduğunun farkında değil misiniz? Yakın geçmişte olanları dinleyin, öğrenin ve yol yakınken bırakın Türk milletine mal olmuş bayram yasaklamalarını.
Umarım bugün siz iktidara sahip olanlar; tanık olduğumuz o gaflet ve dalaleti bu masum ve sadece bayramlarını kutlayan gençlere reva görmezsiniz. İç çatışma hepimizin altında kalacağı bir büyük ateş yaratır. Bırakınız neşe içinde bayramlarını kutlasınlar ve Türkiye başka ülkeler gibi bir 'kanlı bahar' yaşamasın…