Kaşıkçı cinayetinin perde arkası: Dünya neden ayağa kalktı?
Siyonist-Evanjelist-Vahabi üçgeninde sıkıntı var.
Neden mi?
Çünkü tarzan yani ABD zor durumda.
İşin özeti bu.
Ağa dara düştü, kahya ve marabalar kapışıyor.
Suudi Prens Selman ile Birleşik Arap Emirlikleri Şeyhi Zayed’in 15 Temmuz darbe girişiminde Amerika ve İsrail ile birlikte rol aldığı, Ankara’da hakim bir düşünce.
Bu belirli mahfillerce bilinen bir şey.
Selman’ın kuzeni Prens Velid bin Talal, Türkiye’ye sık gelen ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşen bir isim.
Selman geçen sene Velid Bin Talal ile birlikte pek çok hanedan mensubunu tutuklatıp, bir otelde hapsetmiş, bunları baş aşağı asıp falakaya yatırmıştı.
Bunların 800 milyar dolarlarına bizzat genç Selman el koymuştu.
Ortadoğu uzmanı gazeteci Thierry Meyssan, 23 Ekim’de kendi sitesi Voltairenet’te ilginç bir yazı kaleme aldı.
Bir alıntı yapıyorum:
“Bu arada Başkan Trump’ın danışmanı Jared Kushner’in aklına ABD ekonomisini yeniden canlandırmak için petrolden elde edilen parayı ele geçirmek gelir. Suud’ların devasa serveti, genelde
Batılıların ve özelde ABD’lilerin hidrokarbürleri karşısında mekanik olarak ödediği paradan başka bir şey değildir. Bu para emeklerinin karşılığı değil sadece mülklerinden elde ettikleri bir ranttır. Dolayısıyla genç adam Kasım 2017’deki saray darbesini örgütler. Fahd çetesinin gayrimeşru çocuğu Lübnan Başbakanı Saad Hariri dahil, Kraliyet ailesinin 1 300 üyesi ev hapsine alınır. Bunlardan bazıları ayaklarından asılır ve işkence görür. Hepsinden veliaht prense servetlerinin yarısını « armağan » etmeleri istenir. « MBS » bizzat kendi adına nakden ve hisse olarak en az 800 milyar dolar tahsil eder. Bu ölümcül bir hatadır!”
“Quincy Paktı sadece Arabistan Kralını koruyor, veliahdını değil” başlıklı yazısında Meyssan, Cemal Kaşıkçı’nın Velid Bin Talal’ın adamı olduğunu ve bu ekibin Selman’a karşı bir darbe hazırlığında olduğunu yazıyor.
Selman, bu darbe planını haber alınca Cemal Kaşıkçı’yı ibret olsun diye öldürtüyor.
Cemal Kaşıkçı, bir kliğin adamı.
Ama işin içinde sadece Suudi Arabistan’daki taht kavgası yok.
ABD’deki fraksiyonlar da çatışıyor.
Mesela Trump’ın damadı Kushner, Benyamin Netanyahu ve Selman işbirliği içinde iken, Wall Street ve Neocon ekibi de Velid Bin Talal’ı destekliyor.
Çünkü Selman’ın Çin ve Rusya ile de flörtü var ortada.
Çin ile Kuşak ve Yol anlaşmaları yapıyor, 130 milyar dolarlık yatırıma göz kırpıyor.
Rusya’dan S-400 ve diğer silahları almak istiyor.
Kaşıkçı cinayeti işte bu yüzden önem kazanıyor.
İşin içinde ABD ve dolar hegemonyasının sarsılması da var.
Meyssan bunu net biçimde anlatıyor:
“Cemal, yaşlı prens el-Velid’in Selman’a karşı hazırladığı saray darbesi içerisinde yer almıştı. Kiralık katiller parmaklarını kesti ve efendileri Selman’a kellesini sunmadan önce vücudunu
parçalara ayırdı. Operasyon Türk ve ABD gizli servisleri tarafından titizlikle kayıt altına alındı. Washington’da ABD basını ve parlamenterleri Başkan Trump’tan Riyad’a karşı yaptırım
uygulamasını istedi. Selman’ın danışmanlarından Türki el-Dahil, ABD’nin krallığa karşı yaptırım uygulaması durumunda Suudi Arabistan’ın dünya düzenini altüst etmeye hazır olduğu konusunda gözdağı verdi. Çünkü çöl bedevilerinin geleneğinde bedeli ne olursa olsun her türlü hakaretin intikamı alınmalıydı.
Ona göre, kraliyet en dikkat çekenleri aşağıya sıralanan otuza yakın önlem alma hazırlığındadır:
*Petrol üretiminin günde 7,5 milyon varile indirilmesi, böylece varil fiyatının 200 dolara kadar yükselmesine neden olunması.
*Kraliyetin kendisine ödemelerin dolar dışındaki bir para birimiyle yapılmasını şart koşması ve böylece doların hegemonyasının sonlandırılmasına yol açılması;
*Washington’dan uzaklaşılması ve Tahran ile yakınlaşılması;
*Rusya ve Çin’den silah satın alınması. Kraliyet tarafından, Rusya’ya ülkenin Kuzey-batısında, yani Suriye, İsrail, Lübnan ve Irak’a yakın konumdaki Tebük’te bir askeri üs armağan edilmesi;
*HAMAS ve Hizbullah’ın kısa süre içerisinde desteklenmesi.”
Kaynaklar:
http://www.voltairenet.org/article203594.html