Katil Avrupa

Yunanistan kıyılarında batan göçmen teknesinde 600’den fazla insan yaşamını yitirdi. Ölenlerin en az 100’ü çocuk.

Muhtemelen yakın tarihin en büyük toplu cinayeti ile karşı karşıyayız. Sözde “medeniyetin beşiği” Avrupa ise kıyılarında yaşanan olayı görmezden geliyor, hiçbir şey olmamış gibi havaya bakıp ıslık çalıyor!

Çünkü insanları Avrupa’ya sokmamak için geliştirdikleri Frontex sisteminin sorgulanmasını, Frontex’de kiralık katil rolü verdikleri Yunanistan’ın eleştirilmesini istemiyorlar.

MÜSLÜMAN OLDUKLARI İÇİN ÖLDÜRÜLDÜLER

Yunan hükümeti de olayın detayları hakkında sessizliğini koruyor. Sahil güvenlik ile batan tekne arasındaki konuşmalar ve video görüntüleri basınla paylaşılmıyor. Yunan botları mülteci teknesine tam olarak ne yaptı bilinmiyor.

Teknenin batışı ile ilk temas arasında 15 saat var. Bu sürede Yunan ordusu, mültecileri kurtaracak tüm tedbiri alabilecekken, hiçbir önlem almamış. Çünkü odaklandıkları şey insan yaşamı değil, Müslüman göçmenlerin “kutsal Avrupa” topraklarına ayak basmaması! Yunan meslektaşımız Anda Psarra açıkça yüzlerine vuruyor: “Ölmelerine göz yumduk, çünkü Müslümanlardı.”

İlk başta gizlenen konulardan biri, batan teknenin Yunan botu tarafından çekildiğiydi. Sonradan ortaya çıkan bu bilgi, cinayete dair önemli bir ipucu veriyor. Saate sadece 5 deniz mili ile gidebilen tıka basa dolu teknenin sahil güvenlik tarafından emniyete alınmadan çekildiği, tekneler arasındaki hız farkının faciaya sebep olduğu söyleniyor.

Konunun uzmanı Yasonas Apostolapulos şöyle diyor: “Bu durumdaki bir tekneyi bağlayıp çekmek yapılmayacak tek şey. Gerçekten batsın istiyorsanız bunu yaparsınız!”

Detaylar ortaya çıktıkça, Avrupa sınır güvenlik programı Frontex’in ve Yunan sahil güvenliğinin bu suçun asıl sorumluları olduğu anlaşılıyor.
Evet, bu cinayetin zengin Avrupa’nın güvenliği adına işlendiğini biliyoruz. Kitle kırımları ile inşa edilen Batı medeniyeti, aynı ahlaksız yolda tam gaz ilerlemeye devam ediyor.

FAŞİSTLERİN NAMUSU

Muhalefetin “sınır namustur” videolarını hatırlıyorsunuz değil mi? En sağcısından en solcusuna nasıl da sahip çıkmışlardı o faşizan dile!
Sınırın namus olduğuna kimse itiraz edemez ama bunların sözünü ettiği namus, sadece Müslüman mültecilerin geçmeye çalıştığı sınırla ilgili idi.

Yoksa misal, YPG’li teröristler geçerse sınır hiç de namus falan olmuyordu. Amerikan askeri bando mızıka ile geçip içeriye üs kursa yine akıllarına namus falan gelmiyordu. Ama çoluk çocuk savaştan kaçan Suriyeli sınıra gelince bizim “faşolar” kükremeye başlıyordu: “sınırrrrr namusturrrr.”

Yunan ordusundan ne farkları var? Ülkelerinin Amerikan üsleri ile işgal edilmesine gıkları çıkmıyor, Yunanistan’a çarşaf çarşaf Amerikan bayrakları dikilirken sınırın namus olduğu akıllarına gelmiyor.

O namusu ancak gariban göçmenler gelince hatırlıyorlar, “sınır namustur” diyerek yüzlerce silahsız insanı acımasızca öldürebiliyorlar.
Dünyadaki tüm insanlık düşmanları kardeştir ve hepsinin namusu işte bu kadardır.

PEZ...K

Sanatçı ayaklarında ortalıkta gezen bir küfürbaz, edep ve ahlak yoksunu bir zavallı…

Adam, Tayyip Erdoğan’a oy verenleri, onu savunanları kast ederek herkese “pez...k” demiş.Bununla da kalmamış “sermaye bulamazsanız kendinizi, karılarınızı, kızlarınızı pazarlayın” anlamına gelecek aşağılık sözler etmiş…

Ama savcılık takipsizlik veriyor! Çünkü adamın sözlerinde “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme içerikli herhangi bir söylem” yokmuş!!!
Ya kanunlarımızda bir sorun var ya da savcılarımızda.

Ülkeyi yönetme sorumluluğunda olanlar nerede hata yaptıklarını dönüp bir kez daha iyice düşünsünler.