Katma değer nedir, nasıl oluşur?
2017 üçüncü çeyrek büyümesi yüzde 11.1 gibi yüksek bir oran çıkınca herkes merak içinde kaldı. İktidar sevinç içinde bu oranın keyfini çıkarıyor. Şaşkına uğrayanlar ve nereden çıktı bu oran diye merak edenler var. Bu durumda ekonomik büyüme nasıl gerçekleşiyor, bunu anlamaya çalışmak gerekiyor.
EKONOMİK BÜYÜME
Ekonomik büyüme, ekonominin üretim kapasitesinin artırılması ve dolayısıyla daha fazla mal ve hizmet üretilmesidir.
Üretim kapasitesinin artması üretim faktörlerindeki artışlar ve teknoloji düzeyindeki gelişmeler sayesinde olur.
Ekonomik büyüme reel GSYH’daki artış oranı ile ölçülür.
KATMA DEĞER DÖNGÜSÜ
Bakkaldaki 1 ekmek için yaratılan katma değeri örnek vererek açıklamaya çalışalım.
Çiftçi, 1 ekmek üretimi için gerekli buğdayı un fabrikasına 15 kuruşa satıyor. Çiftçinin yarattığı katma değer 15 kuruş. Un fabrikası bu buğdayı kullanıyor ve un haline getiriyor. Unu 23 kuruşa satıyor. 15 kuruş çiftçiye ödediği için yarattığı katma değer 8 kuruş. Ekmek fırını, aldığı unu ekmek haline getiriyor ve bakkallara 35 kuruştan satıyor. Un fabrikasına ödenen 23 kuruşu düşersek fırıncının da 12 kuruş katma değer yarattığını buluyoruz. Bakkal artık nihai tüketiciye satacağı ekmeği 40 kuruştan satıyor ve fırına verdiği 35 kuruşu düştüğümüzde yarattığı katma değer 5 kuruş oluyor. Ekmek üretiminden yaratılan katma değer toplamı 40 kuruş. Bu katma değer aynı zamanda nihai malın tüketiciye satış fiyatına eşittir.
İşte ülkemizde üretilen tüm mal ve hizmetlerde yaratılan katma değerlerin toplamı Gayrisafi Yurtiçi Hasılayı (GSYH) verir.
Piyasa değerine göre hesaplanan katma değerler nominal GSYH’ yı,belirli bir yılın fiyatlarına ( sabit fiyatlara ) göre hesaplanan katma değer toplamı reel GSYH’yı verir.
EKONOMİK DÖNGÜ
Ekonomide dört faktör vardır. Ev (hane) halkı, şirketler, devlet ve dış dünya. Bu faktörlerin mal ve hizmet satın aldıkları üç piyasa vardır: Faktör piyasaları, ürün piyasaları ve para piyasaları.
Ev halkı üretim faktörlerine sahiptir. Bunlar emek, sermaye, doğal kaynaklar ve girişimciliktir. Ev halkı bu faktörleri firmalara faktör piyasalarında şirketlere satar. Emek için ücret, sermaye için faiz, doğal kaynaklar için rant ve girişimcilik için kâr elde eder. Bu ödemeleri mal ve hizmet üreten firmalar yapar.
Şirketler satın aldıkları faktörleri kullanarak ürün elde ederler. Nihai ürünü satan şirketler bunu ürün piyasalarına sunar. Bu ürünlerin nihai alıcısı ev halkıdır. Şirketler satışlardan elde ettikleri hasılatı, faktör alımında kullanırlar. İşletme sermayesi olarak kullanmadıklarını yatırıma yöneltirler.
Ev halkı da kazandıkları gelirlerin bir kısmını ürün almada kullanırlar. Yani tüketirler. Harcamadıkları kısmı da tasarruf yaparlar.
İşte bu ekonomik döngüde tüm sektörlerin yarattıkları katma değerler toplanır ve GSYH bulunur.
2017 3. çeyrek büyüme oranına bakarak şunu diyebiliriz; yukarıdaki ekonomik döngüye göre harcamalarımız oldukça yükselmiş.
BORÇLA BÜYÜME
Bu ekonomik döngüde ev halkının tasarruf, firmaların da yatırım yapmadığını düşünelim. Öte yandan ev halkının borçlanarak elde ettiği gelirlerden daha fazla harcama yaptığını, şirketlerin de nihai ürün ve hizmet için yüksek oranda borçlandığını kabul edelim.
Bu durumda da sektörler katma değer yaratabilirler. Harcamalar çok olacağından GSYH da artabilir. Ama borçla finanse edilen katma değer gelecek katma değerlere ipotek konulması anlamını taşır.
Bu açıdan bakıldığında aşırı borçlanma ile yaratılan katma değer borcu verene aittir.
ZENGİNLEŞME
Ekonomik büyüme bir anlamda zenginleşme demektir. Zenginleşen ekonomide yer alan milyonlarca insanın geliri değişmez. Bu durumda kişilerin geliri artmadığına göre kimler zenginleşmiş olur?
Söyleyelim: Bankalar, diğer borç verenler, rantiyeler ve tekel durumunda olan şirketler. İşçi, memur, orta sınıf; ekonomik büyümeden pay almazlar. Almadıkları gibi geleceğin maliyetini vergiler ve enflasyonla bu kesim öder.
O ZAMAN YÜZDE 11.1 NE?
* 2016 üçüncü çeyreğinde negatif büyüme olduğundan baz etkisi ile yüksek çıkan bir oran.
* Borcu azaltmayan çoğaltan büyüme.
* Gelecek katma değerlerin düşeceğini gösteren sinyal.
* Yüksek enflasyon, yüksek işsizlik, aşırı dalgalı kurlar, yüksek faiz içinde balon sayabileceğimiz siyasetçilerin dilini uzatacak bir oran.
* Anlayacağınız rüzgâr gibi geçti olacak bir oran...