22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Katolik Papa, Ortodoks Kıbrıs’ta Neden Elçilik Açar? Oryantalizmin dünkü kökleri: Haçlılar

Latif Bolat

Latif Bolat

Gazete Yazarı

A+ A-

“Sempatik” Papa Francis’in Güney Kıbrıs’ta büyükelçilik açmak için ziyaretiden tam tamına 926 sene öncesinde, bir başka Papa, 2.Urban Clermont’ta konuşmuştu. Aylardan Kasım ve sene 1095 idi. Orta Doğu’nun ve Katolik olmayan tüm Hristiyan dünyasının başına bela olan Haçlı Seferleri başlamıştı böylece. Zaten sadece yedi ay önce, tüm Avrupa semalarını kaplayan büyük bir meteor yağmuru olmuştu ve Lisieaux’un katolik başpapazı Gislebert, bunun Tanrı’dan gelen ve Kudüs’ün müslümanların elinden kurtarılmasını isteyen bir işaret olduğuna yorumlamış, böylece de Haçlı Seferlerinin ilk ipucunu vermişti.

SAVAŞA KATIL, MÜSLÜMAN ÖLDÜR VE CENNETE GİT!

Bin senedir sürecek olan bu dini nefretin tohumlarının atıldığı gün, Kasım ayının dondurucu soğuğuna rağmen, o küçük meydanda ikiyüze yakın kont, şövalye ve baron ile binlerce yoksul köylü ve köle toplanmıştı. Katılım o denli yoğundu ki, köyün kenarında yüzlerce çadır, yemyeşil ve ıslak çimenler üzerinde etrafa yayılmıştı. Clermont’un Pazar yerindeki derme çatma bir sahneden, Papa 2. Urban, bin sene sonra bile Batı dünyasının psikolojinde taptaze duran su anlamlı konuşmayı yapıyordu:

“Ey kontlar, baronlar; siz birbirinize karşı haksız savaşlar yapıyorsunuz ve sadece kıskançlık ve hırsınızdan birbirinizi öldürüp sonsuza kadar sürecek lanet kazanıyorsunuz. Şimdi size başka türlü bir savaş sunuyoruz. Bu savaşta size, kutsal ve şanlı şehitlik ile sonsuza kadar sürecek şöhret vaadediyoruz. Dünyanın sonu yaklaşmakta. Size söz veriyorum ki, bu savaşa katılan askerlerin tüm geçmiş günahları Tanrı tarafından affedilecek ve savaşta şehit olanların ailelerine sınıfına bakılmaksızın sahip çıkılacaktır. Savaşa katılacakların toplanma yeri Konstantinopolis’tir!”

Ve bu konuşma ile, bin senedir Orta Doğunun başına bela kesilen Haçlı Seferleri başlıyordu. Bu başlangıcı sağlayan Papa 2.Urban’dan, günümüzün Papası Francis’e kadar hemen tüm dini liderlerin ve devlet adamlarının çoğunun kafasının tam ortasında oturmaktaydı bu “kutsal fikir”! Öyle ki, her derde deva görülen Haçlı Seferleri sadece müslümanları değil, her yerdeki muhalif Hristiyan tarikatları, Yahudileri ve hatta Doğunun en büyük hristiyan gücü olan Ortodoks hristiyan Bizansı bile hedef tahtasına oturtup, yüzyıllar süren acılar ve yıkımlara sebep olacaktı. Hatta, Haçlı zihniyetine bir de emperyalist Oryantalizmi ekleyip, son ikiyüz senedir tüm dünyanın başına bela kesileceklerdi. Gelin hep birlikte Batının Doğudan bin yıllık nefretinin ifadesi olan Haçlı Seferlerini kısaca hatırlayalım ve bugünkü seferlerine çok dikkat edelim. Çünkü öyle görünüyor ki, Batı’nın emperyalist güçleri Haçlı Seferi ruhunu Dogu’ya karşı daha uzun bir süre koruyacak ve kullanacak. Orta Doğu ülkelerinde yarattıkları kaos, Türkiye üzerinde kırk senedir oynadıkları kanlı oyunlar, onlar için Oryantal sayılan Rusya’ya bugünkü dört koldan saldırıları, hakiki Orient olan Çin Halk Cumhuriyeti karşısındaki açık düşmanlıkları, bu Haçlı kafasının bin senedir zerre kadar değişmediğinin çok açık ifadesidir. Bunu iyi anlamak, onların strateji ve taktikleri ile başarili şekilde mücadele etmek için,dünkünden bile daha gereklidir.

HAÇLI SEFERLERİNİN NİYET EDİLMEYEN BAZI İLGİNÇ SONUÇLARI

Öyle söylenebilir ki, Amerika’nın Kolomb tarafından keşfi, Haçlı Seferlerinden dolayı olmuştur. Avrupalılar bu seferler sırasında denizcilik teknolojilerini ve yeteneklerini geliştirdiler. Ve Doğu Akdeniz limanları tamamen Müslümanların eline geçince, Hindistan ve Uzak Doğu için yeni yollar aramak zorunda kaldılar ve Batı’ya açıldılar. Böylece Amerikanın bulunmasına sebep oldular.

Latin Haçlıların Konstantinopolis kütüphanelerinden yağmaladıkları kitaplar, Batı Avrupaya getirildi ve kültürel bakımdan çok geri olan Avrupalıların ufuklarının genişlemesine sebep oldu. Yağma edilen altın ve sanat eserlerinin haddi hesabı yoktu zaten.

Haçlı Seferlerine asker olarak giden Avrupalı serf-köylüler, feodal yöneticelere karşı daha bağımsız olabilmeyi öğrendiler. Böylece 1381’deki İngiliz köylü isyanlarından başlayıp 1917 Rus Devrimine kadar gelişen bir köylü hareketi ve devrimci ruh oluşacaktı.

Haçlıların 200 sene kadar süren Orta Doğu varlığı sırasında, Endülüs’ün Avrupaya sağladığı kadar bir kültür ve sanat akışı sağladığı da düşünülebilir. Örneğin, Haçlı Seferlerinden sonra Avrupa dillerinde, Doğu dillerinden alınan sözcüklerin sayısı önemli ölçüde artacaktır. Şurup ile birlikte, şeker kamışı üretimi ve şekerin kendisi, Haçlıların Suriye’deyken öğrendikleri bir şeydir.