Kazakistan’a giriş
Ailemizde Kazak gelinimiz var. Kazakistan’a 7 sene önce gitmiştim. At ve deve sütü ile etini bolca tükettik. Kısrak sütünün fermente edilmesiyle elde edilen milli içecek Kımız’ı da içtik. İçinde binlerce kilometre yol kat ettik. Rusya’nın Güney Sibirya bölgesine kadar yol aldık. Bozkırlarında özgürce dolaşan, çobanı ve güdeni olmayan, tek sıra halinde seyir alan yüzlerce at sürüsüne şahit olduk. Bir sonbahar mevsimiydi ve hava kurşun gibi, buz gibi ağırdı. Almatı’dan sonra başkent yapılan Astana kar beyazı ile örtülüydü. Kazakçada başkent anlamına gelen Astana, 1998’de Esil Nehri’nin her iki tarafına sıfırdan kuruldu diyebiliriz. Dümdüz bir ovaya inşa edilen gökdelenleri, hükümet binaları, geniş caddeleri, AVM’leri, Riyad ve Dubai şehir görünümü arz etmektedir.
Mimarinin en son tarzı binalar, anıtlar, çok yıldızlı oteller ve milyonlarca dolar değerinde villaların süslediği mahallelerin çok uzağında olmayan berbat görünümlü, konut demeye bin şahit ister döküntü misali mahalleler, köyler ve kasabalar da gördük. Milyon dolar değerinde arabalar yanında 30’lu 50’li yıllardan kalma yolları dolduran özel araçlar ve kamyonlara da şahit olduk. Toplumun her kesiminden onlarca insanla muhabbet ettik. Özellikle son 20 senedir toplumda çok ciddi bir sınıfsal ayrışma var. Sınıflar arasındaki makas da büyümüş. Rüşvet, ülkenin servetlerini patavatsızca kullanan başta Nazarbayev, kızı, damadı ve akraba üyeleri ile iktidar partisinin nüfuzlu yöneticilerinin yurt içi ve dışında, Dubai’de, İsviçre’de, Amerika’da, Moskova’da sahip oldukları şatafatlı zenginlik, konuştuğumuz insanları en çok rahatsız eden konuların başındaydı. Kazakistan, Türkiye’nin üç küsur katı büyüklüğündedir. Nüfusu ise sadece 19 milyondur. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Aralık 1991’de bağımsızlığını ilan eden Kazakistan’ın ilk Devlet Başkanı yine Nur Sultan Nazarbayev oldu. Bu görevini 2019’a kadar sürdürdü. Makamından istifa ederek koltuğunu Kasım Cömert Tokayev’e devretti. 2019’da yapılan seçimlerde Tokayev yeniden Devlet Başkanı seçildi.
Komşuları olarak kuzeyde Rusya, güneyde Türkmenistan, Özbekistan ve Kırgızistan, doğuda Çin bulunur. Ülkenin ayrıca Hazar Denizi ve Aral Gölü'ne kıyısı var. Halkın %70’i İslam, %25’i Ortodoks Hristiyan, %4’ü dinsiz, küçük oranlarda Yahudi, Budist, Bahai, Hindu ve Batılı misyonerlik faaliyetlerinden etkilenen farklı cemaatler var. Ülkede 2 bin 300 cami, 258 Rus Ortodoks, 93 Katolik, 9 Yunan Katolik ve misyonerlik faaliyetlerine ev sahipliği yapan çeşitli çapta 500 Protestan ibadethane bulunmaktadır. Kazaklar nüfusun %67,5'ini oluştururken, Kazakistan'daki Rusların oranı ise %19,8'dir. Diğer gruplar arasında Tatarlar (%1,3), Ukraynalılar (%2,1), Özbekler (%2,8), Beyaz Ruslar, Uygurlar (%1,4), Azeriler, Türkler, Dunganlar, Kalmuklar, Çuvaşlar, Polonyalılar ve Litvanlar bulunmaktadır. Ukraynalılar, Koreliler, Volga Almanları (%1,1), Çeçenler, Ahıska Türkleri ve Yahudiler var.
Kazakistan, bol miktarda erişilebilir mineral ve fosil yakıt kaynaklarına sahiptir. Petrol, doğal gaz ve maden çıkarımlarının geliştirilmesi, 1993 yılından bu yana Kazakistan'da 40 milyar doları aşan yabancı yatırımın çoğunu çekmiştir. Ülkenin endüstriyel üretiminin yaklaşık %57'sini (veya gayri safi yurt içi hasılanın yaklaşık %13'ünü) oluşturmaktadır. Bazı tahminlere göre Kazakistan dünyanın ikinci en büyük uranyum, krom, kurşun ve çinko rezervlerine; üçüncü en büyük manganez rezervine ve beşinci en büyük bakır rezervine sahiptir. Ayrıca kömür, altın ve demir rezervleriyle ilk onda yer almaktadır. Aynı zamanda bir elmas ihracatçısıdır. Şu anda kanıtlanmış en büyük 11. petrol ve doğal gaz rezervlerine sahiptir. Toplamda, 2.7 milyar tonun üzerinde petrol içeren 160 yatak bulunmaktadır. Petrol araştırmaları, Hazar Denizi kıyısındaki birikintilerin çok daha büyük bir yatağın yalnızca küçük bir parçası olduğunu göstermiştir. Bu alanda 3,5 milyar ton petrol ve 2,5 milyar metreküp gazın bulunabileceği söyleniyor. Genel olarak Kazakistan'ın petrol yataklarının tahmini 6,1 milyar tondur. Kazakistan ayrıca büyük fosforit yataklarına da sahiptir.
Kazakistan, Bağımsız Devletler Topluluğu, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı ve Şanghay İşbirliği Örgütü üyesidir. Kazakistan, Rusya, Belarus, Kırgızistan ve Tacikistan, ticaret tarifelerini uyumlaştırmaya yönelik daha önceki çabaları canlandırmak ve gümrük birliği altında bir serbest ticaret bölgesi oluşturmak için 2000 yılında Avrasya Ekonomi Topluluğu'nu kurdu. 1 Aralık 2007'de Kazakistan'ın 2010 yılı için Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na başkanlık etmek üzere seçildiği açıklandı. Kazakistan, 12 Kasım 2012'de ilk kez Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi üyeliğine seçildi. Ayrıca Kazakistan, Birleşmiş Milletler, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı, Avrupa-Atlantik Ortaklık Konseyi, Türk Devletleri Teşkilatı ve İslam İşbirliği Teşkilatı üyesidir. Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) Barış İçin Ortaklık programının da aktif bir katılımcısıdır.
1991'deki bağımsızlığından bu yana Kazakistan "çok yönlü dış politika" olarak bilinen bir yol izleyerek iki büyük komşusu Rusya ve Çin'in yanı sıra Amerika Birleşik Devletleri ve diğer ülkelerle eşit derecede iyi ilişkiler arayışındadır. Kazakistan, Irak'ın işgali sonrası ABD misyonuna yardım etmek için Irak'a 49 askeri mühendis gönderdi. 2002 yılından bu yana, ortak taktik barışı koruma tatbikatı olan "Bozkır Kartalı" Kazakistan hükûmeti tarafından düzenleniyor. "Bozkır Kartalı" koalisyonlar oluşturmaya odaklanıyor ve katılan ülkelere birlikte çalışma fırsatı veriyor. Bozkır Kartalı tatbikatları sırasında, KAZBAT barışı koruma taburu, çok disiplinli barışı koruma operasyonları içinde, NATO ve ABD ordusu ile birleşik bir komuta altında çok uluslu bir kuvvet içinde faaliyet göstermektedir.
Akaryakıta zam sebebiyle başladığı iddia edilen olayların çok büyümeden kontrol altına alınacağını öngörmekteyiz. Kazakistan lideri Kasım Cömert Tokayev’in resmi talebi üzerine Rus ve onlardan daha Rus olan Bela-Rus Barış Gücü ülkeye vardı. Arkasından daha büyük bir askeri güç gelecek. Kazakistan, Türk Devletleri Teşkilatı’nın Azerbaycan, Türkiye, Kırgızistan ve Özbekistan'la birlikte 5 üyesi arasında yer alıyor. Teşkilat’ın gözlemci üyeleri arasında ise Türkmenistan ve Macaristan bulunuyor. Türk Konseyi adıyla 2009'da kurulan örgüt, Türk Devletleri Teşkilatı adını ise Kasım 2021'de Türkiye'de yapılan zirvede aldı. Bu teşkilatın üyeleri de Kazakistan’a asker göndermeye hazır olduklarını bildirdi. Kazakistan’daki krizi farklı analiz edenleri üç ana grupta toplamak mümkün. Kazakistan meselesi bir demokrasi mücadelesi mi, bir Çin, Rus, ABD rekabet sahası mı yoksa hükümete yakın medyada yer alan yazıların iddia ettiği gibi yaşanılan hadise bir Rus-Türk kavgası mıdır, bunu yarınki yazımızda tartışacağız.