16 Eylül 2024 Pazartesi
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kendimi ihbar ediyorum: Madem öyle beni de tutuklayın

Şule Perinçek

Şule Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

Kaç yıl önceydi.

4 Temmuz 2003.

Kuzey Irak’taki işgal güçlerinden ABD 173. Hava İndirme Tugayı’na bağlı askerler ve peşmergeler Süleymaniye kentindeki karargâhtaki Türk Silahlı Kuvvetleri’ne baskın düzenlemişlerdi. Binbaşımız komutasındaki 11 Türk askerinin başlarına çuval geçirip götürmüşler, 60 saat boyunca alıkoymuşlar ve sorguya çekmişlerdi.

Görüntülerini de servis etmişlerdi.

Yerimizden fırladık.

Bir arkamıza baktık,

Türk devletinin, hükümetinin bizden önce koşmasını beklerdik!

Bu ne kara cesaret!! Nasıl olabilir!! Akıllarından bile geçirmelerine izin verebilir miyiz!!

Duymazlıktan, görmezlikten gelindi. 60 saat boyunca ABD yetkililerine ulaşılamadı.

Malum biri gezideydi, biri mantı yemeye gitmişti…

A aa öyle mi olmuş…

ABD’yle gizli bilmem kaç maddelik anlaşmalar yapma dönemiydi.

ABD küstahlığının esip savurduğu rüzgarlar esiyordu.

ÇUVALA NOTA MÜZİK NOTASI MI

Türk hükûmetinden ABD silahlı kuvvetlerinin Kuzey Irak'a serbest geçiş yapabilmesi için İncirlik’i kullanmak üzere izin istenmişti. 1 Mart Tezkeresi Meclis’e gelmişti.

Vatan Partisi, Ulusal Kanal, Aydınlık Gazetesi elindeki bütün imkanları seferber etti, kamuoyunu uyardı, yönlendirdi. Meclis’teki oylamada hükümetteki AK Parti milletvekillerinin bazıları da aleyhte oy kullandı.
Reddedildi.

ABD bunu hiç unutmadı.

ABD ekonomisi sarsıldı.

Bush seçim kaybetti.

Doların değer kaybetme süreci tetiklendi.

Petrol fiyatları fırladı.

Yanıt, aslında bir anlamda uyarı çuvalla geldi. Vatan Partisi ve önderliği hep hedefteydi.

Olağanüstü günlerdi.

Kamuoyunun gözlerine “modernleşmeyle”, açılım, saçılım, kapanımlarla, kakara kikirilerle mil çekiliyordu.

Hükümetin başındakilerin,

“-ABD’ye nota verecek misiniz?
-Ne notası… müzik notası mı bu…” dedikleri günlerdi!

Genelkurmay Başkanı’nın “Ben Amerikalıların Çuval Olayı'nın bizi bu kadar rencide edeceğini de bildiklerini zannetmiyorum. Çünkü onlar için bu çok normal. Göz bağlamak yerine tamamen pratik bir çözüm. Bu çuval da değil, görmesini engelleyecek bir poşet…” dedikleri günler!

YALIN KILIÇ VATAN PARTİSİ

Yükselen Asya adım adım emperyalistlere haddini bildirmeye başladı.

O zaman Vatan Partisi’ne de derlerdi ki… siz de her taşın altında ABD’yi arıyorsunuz…

Sonradan dediler ki bir tek siz vardınız.

Yalın kılıç!

Çuvalı kabul edemezdik.

Üzerlerine üzerlerine gittik.

Oyunlarını bozduk.

Duvarlarını yıktık.

Türk vatanının o mukaddes toprağına her ayaklarını basıp kirlettiklerinde başlarına çuvallı geçirdik.

Bir kez daha… bir kez daha…

NE DEDİYSEK ÇIKTI

Dün dediler ki… ne dediyseniz çıktı!

Her adımda onlara bir kez daha… bir kez daha… bir kez daha… anımsattık o kalkışmalarını…

Sakın haa… sakın haa… dedik. O parmağımız hiç aşağı inmedi.

Siz bir kez mi bizim başımıza çuval geçirmeye kalkarsınız.

Biz sizi doğduğunuza pişman ederiz.

Boşuna “help…help…” diye bağrışmayın. Ağa babanız gelse sizi kimse elimizden kurtaramaz.

Biz sizin başınıza, bin kez gerekse… bin kez!… çuval geçirdik… geçireceğiz!

Kim o askerler?

ABD askeri.

Adı nedir bilmeyiz.

Ama neden burada biliriz!

O 10 yiğit genç, Vatan Partili gencimize tutuklama kararı veren yargıçlarımıza da sözümüz var.

Bir keresinde 35 yıl ağır ceza reisliği yapmış bir yargıcımızla konuşuyorduk.

Tek bir kararı geri dönmemiş.

Ben dedim ki yasalar… o dedi ki:

-Evet ama ondan önemlisi, bir yargıç işte burasıyla en son kararı vermeli…

Parmağıyla göğsünün sol yanını işaret etti. Vicdanıyla!

İşin sağlaması.

Adalet!

Önemli bir hukuk dersiydi benim için.

Nesnel… nesnel… evet, işte nesnellik bu!

Hiç unutmadım.

Yüreğini sevdiğim Türk milleti!

Yargıcın da bambaşka!

BU VATANA SAHİP ÇIKAN VAR DEDİRTENLER

Peki, dün nasıl olur da o gençleri tutuklarsınız!

Onurunuzun, vicdanınızın sesi sizi hiç uyarmadı mı!

Onları ayakta alkışladı bütün millet.

Ey hükümet!

“Neyse” dedi bu millet duymadınız mı, “bu vatana sahip çıkan hâlâ var!”
İçi rahatladı.

Türkiye’nin bağımsızlığını, onurunu her şeyden üstün tutan, göğsünü siper eden o pırıl pırıl gençler ve genç kalanlar…

Yalnız bizim milletimiz mi…

Dünyada bağımsızlığı ve millî onuru için mücadele eden ne kadar millet varsa hepsi anında ayağa fırladı!

Alkışladı.

BU TÜRK KADINLARINDAN KORKULUR

“Kadın mücadelesi işte böyle olur.” dedirtti o boyun eğmeyen genç kızlarımız.

Rus basınında demişler ki, görüntüleri seyredince “Bu Türk kadınlarından korkulur!!”

İki kez kabardım ne yalan söyleyeyim…

Üç okul birincisi teğmenimizle zaten mutlanmıştık.

Hükümete ve o tutuklama kararının altına imza atan yargıçlara kendimi ihbar ediyorum.

Beni de alın içeri.

Daha iki gün önce ben de o gençlerle Çanakkale’de birlikteydim.

Öncü Gençlik Yaz Akademisi’nde ders verdik.

Türk Devrimi’nde İki Çizgi mücadelesini anlattık.

“Atalarımızın mirasını, Türk milletini daha ileri daha ileri taşımaya, bağımsızlığını sağlamlaştırmaya var mısınız?” diye sorduk. Ayağa fırladık, ant içtik.

Ben, o, öteki hepimiz!

Üç-beş çürük dışında bütün milletimiz!

CELLATLARIMIZDAN TEŞEKKÜR ALINIR MI

Teşekkürü Beyaz Saray ve Pentagon’da almak Türk siyaseti ve yargısı için bir utançtır.

Kırınız zincirlerinizi!

Görmüyor musunuz namlularını üzerimize doğrultmuşlar!

Cellatlarımızdan mı teşekkür alacağız.

Yoksa hadlerini mi bildireceğiz!

Var mısınız??

İmzayı nereye atıyorsunuz!

ABD Irak AK Parti Vatan Partisi Öncü Gençlik