Kendisini din polisi sanan zavallılara...

Ramazan bitti; artık yazmak “farz” oldu.
Bu ramazan ayı boyunca her türlü dinsel sömürü ve baskı yine tavan yaptı. En kötüsü de oruç tutanların tutmayanlara yaptığı zulümdü!
Neredeyse her gün yurdun dört bir yanından, sigara ya da su içen vatandaşlara atılan dayak haberleri yağdı.
***
Şimdi size akıl almayacak bir olay anlatacağım:
Yer; Fatih Fevzipaşa Caddesi’ndeki bir giyim mağazasının önü...
Tarih; 26 Haziran Pazar günü saat 17.30...
Yirmi üç yaşındaki mağaza çalışanı Gökay Çetin kaldırıma çıkıyor ve park halindeki bir arabaya sırtını dayamış halde sigarasını içiyor.
Tam o sırada önünden geçen Ufuk T. isimli iri yarı bir şahıs, doğrudan ona yöneliyor ve tüm şiddetiyle çocuğun çenesine yumruğunu indiriyor.
Ne olduğunu anlayamayan genç bayılıp külçe gibi yere düşüyor.
Yumruğu atan alçak ise saldırdığı çocuğun öldüğünü sanıp panikliyor.
***
Haberlere göre; Gökay Çetin beyin kanaması geçirmiş ve tam dokuz gün kaldığı hastaneden arife günü taburcu edilmiş.
Saldırıyı gerçekleştiren Ufuk T. ise karakolda ifade verdikten sonra serbest bırakılmış...
İfadesinde, “Kaldırımda yürüyordum. İçtiği sigaranın dumanı bana geldi. ‘Bari saklayarak iç’ dedim, ‘Sadece ben mi içiyorum? Beni mi gördün?’ deyip küfredince ben de yumruk attım” demiş...
***
Yalan!
Görüntü kaydı ortada:
Kaldırımda hızla yürürken doğrudan gencin yanına geliyor ve kroşe bir yumruk çıkarıyor!
***
Kendisini din polisi sanan alçak adam:
Duman falan bahane!
Ayrıca oruç tutuyorsan da... Bize mi tutuyorsun?
Madem bir sigaradan tahrik olup katile dönüşecek kadar zavallısın; o zaman senin tutacağin orucu seveyim ben!
Senin kastın belli:
Oruç tutmayanlara gözdağı vermek...
İyi de din polisi misin sen?
Hırsızlık yapanların da elini kesecek misin?
Parasını bankaya yatırıp faiz kazananları kırbaçlayacak mısın?
Yalan söyleyenlerin dilini koparacak mısın?
***
Bazı vatandaşlar bu haberin altına yorum yapmış ve “Ya o mağaza çalışanı genç Müslüman değilse? Ya hastaysa, oruç tutamıyorsa?” falan diye sormuşlar...
Sözüm ona saldırganı haksız çıkaracaklar...
Bunlara gerek yok!
Çünkü bütün dinlerde günahların hesabını sorma yetkisi sadece Allah’ındır!
Kimse karışamaz...
Karışmayı aklına bile getiremez!
***
Çok şükür bu ramazan bitti.
Ancak; eğer bu alçaklar kadar cesur olmazsanız; bundan sonra her sene biraz daha temel hak ve hürriyetlerinizi kaybedersiniz...
Kendilerini Allah’ın yerine koyup hesap sormaya kalkan bu biçare deliler, sakın sizi korkutmasın!
Sakın yılmayın!
Sakın tırsmayın!
Nasıl istiyorsanız, size göre doğru olan neyse; ona göre yaşayın!
Ve...
Asla aklınızdan çıkarmayın:
Bunların asıl kızdıkları sizin yaşam tarzınız!
Ondan sakın ama ödün vermeyin!

YİNE AF!
Düşük Profilli Başbakan Binali Yıldırım, önceki gün sözde “ekonomik teşvik paketi”ni açıkladı!
Sanki kendi fikriymiş gibi bir de müjde verdi:
Maliye, yine ve yeniden bir vergi affı çıkarmaya hazırlanıyormuş!
Her vergi affında yazıp söylüyoruz:
Bu kadar çok ve sık vergi affı çıkarırsanız; vergi vermeyi değil vermemeyi alışkanlık haline getirirsiniz!
Vergisini ödemeyen (ödeyemeyen değil) kötü niyetli kişileri teşvik edersiniz!
Hoş bunların amacı vergi toplamak falan değil, yandaşları ödüllendirmek!
Bu af sayesinde yandaşların şirketlerine kaç milyar liralık kıyak yapılacağını gerçekten merak ediyorum!

GÜNÜN SORUSU
Üniversitelerde okumak için ülkemize gelen Suriyeli, Iraklı ve İranlı öğrencilerin önemli bir bölümünün diploması sahte çıkınca, Milli Eğitim Bakanlığı eğitim kurumlarını uyarmış... Sorum aynı bakanlığa:
Recep Tayyip Bey, Türk olduğu için mi diploması incelenmiyor?

Tatil değil, kâbus!
Bodrum’da lokantalara gidenler saatlerce kuyrukta beklemek zorunda kalmış...
Çeşme’deki tarihi çarşıda izdiham yaşanmış...
Alaçatı tıka basa...
Bütün tesisler pis, üstelik gidilen her yerde yenilen tek şey “okallı kazık!”
Marmaris’te pansiyon fiyatları bile beş yıldızlı otel fiyatlarını geçmiş...
Kısacası Asos’tan Alanya’ya kadar Ege ve Akdeniz sahillerinde büyük bir karmaşa başlamış!
Her yerde izdiham, her yerde gerginlik, her yerde yarış, her yerde telaş!
Giderken çekilen trafik çilesinin tekrarının, dönüşte de yaşanacak olması da caba...
Neymiş; tatil yapıyormuşuz!
Hadi canım Allah aşkına...
Böyle dinlenmez insan; olsa olsa, daha da yorulur!
***
Kral Çıplak dostlar; tatil bu değil!
Artık gerçeği görün ve bayramlarda oturduğunuz kentlerin tadını çıkarın.
Kim bilir; sahip olduğunuz hayatın, yaşadığınız kentin, oturduğunuz evin aslında ne kadar iyi olduğunu keşfedersiniz!

156+351!
Abdullah Gül’e “yazmaya” devam ediyoruz. Sıra Eskişehir’den Mehmet Çağlar’da:
“Abdullah Gül...
Sana sorulan sorulara cevap vermiyorsun. Dava da açmıyorsun. Bu, yazılanların hepsinin doğru olduğunu ve verecek cevabın olmadığını gösterir. Ben size değil Mustafa Bey’e üzülüyorum. Okurlarına verdiği sözü tutmak için çırpınıp duruyor. Benim sorum size değil Mustafa Bey’e:
Böylesine vurdumduymaz bir karakterle karşılaşacağınızı bilseydiniz; yine de bu ‘nafile maraton’a başlar mıydınız?”
***
Yanıtım Mehmet Çağlar’a:
Ben zaten konuşmayacağını bildiğim için bu kampanyaya başladım. (M.M)

GÜNÜN İSYANI
Dinci Yeni Akit, Sözcü’ye verilen tazminat cezasını haberleştirirken Sözcü Gazetesi’nin logosunda yer alan Mustafa Kemal Atatürk’ün gözlerini photoshopla şaşı hale getirmiş... İsyanım bu densizliği yapan morkolozlara:
Gözünüz çıksın!