Kıbrıs’ta dünü unutursak...
ABD’nin operasyon elemanı ve BM’nin yeni Kıbrıs Özel Temsilcisi Bayan Jane Holl Lute adaya geldi. Önce Rum Lider Anastasiadis’in kulaklarını çekti. Rum Lider, “Müzakereye hazırım!” mesajı verdi. Sonra da Akıncı ile görüştü.
ARTIK YENİ BİR YOL HARİTASI OLMALI!
Akıncı açıklama yapmadı ama ne konuştuğu Kıbrıs’ı yakından takip edenler için hiç de sır değil! Sonra da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Akıncı ile görüştü. Eğer aynı formatla kaldığı yerden müzakere masasına oturulursa, Türkiye ve KKTC büyük yara alır. Rumların Annan süreci ve İsviçre rezaletinden sonra Türkiye hâlâ yeni hedeflerle, yeni bir müzakere konsepti ortaya koyamıyorsa, bu Türk diplomasisinin tıkandığını gösterir. Emekli Albay Sabri Çiğdem, Kıbrıs anılarını paylaştığı yeni bir mektup gönderdi. Bugünler geçmişi hatırlamanın tam zamanı! Kısaltarak naklediyorum. Ara başlıklar bana aittir.
ÜÇ GÜNDE 24 ŞEHİT!
Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin görüşmeleri sonucu 1959 yılında Zürih ve Londra anlaşmaları imzalandı. 16 Ağustos 1960 tarihinde bağımsız Kıbrıs Cumhuriyeti ilan edildi. Rum toplumu lideri Başpiskopos Makarios Cumhurbaşkanı, Türk toplumu lideri Dr. Fazıl Küçük Cumhurbaşkanı yardımcısı seçildi. Rumlar Türklere verilen hakları tanımadı! Harbiye ikinci sınıfta okuduğumuz 1963 yılının son aylarında Kıbrıs’ta olaylar başladı. ENONİS yanlısı EOKA örgütü Türklere saldırıyı yoğunlaştırdı. Aralık ayında olaylar çatışmaya dönüştü. Üç gün içerisinde 24 Türk şehit edildi. Saldırıları durdurmak amacıyla Türk savaş uçakları ada üzerinde uyarı uçuşları yaptı.
POLİS, ASKER VE EOKA’NIN MÜŞTEREK SALDIRISI
Kıbrıs’ta olaylar 21 Aralık 1963 günü yeniden patlak verdi. Akşam, Rum Polisler, Yunan Alayı ve EOKA birlikte saldırıya geçti. Bu saldırının amacı Girit gibi Kıbrıs’ı da Yunanistan’a ilhak etmekti. Adadaki Yunan Alay Komutanı en yetenekli subay ve erleri çatışmaya gönderdi. Hükümetin kararsızlığı ve Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alay Komutanı’nın anlaşılmaz çekingen davranışı ciddi maddi ve manevi kayıplara neden oldu. Rum EOKA çete mensupları, 24 Aralık 1963 günü Türk Alayı’nda görevli Tabip Binbaşının eşi ve iki çocuğunu evinin banyosunda hunharca katletti. Bu olaylar üzerine, 24 Aralık 1963 günü birkaç Türk savaş uçağı Lefkoşa üzerinde gösteri uçuşu yaptı. Öğrenci olmamıza rağmen kriz bizleri de etkiliyor ve ciddi bir heyecan yaratıyordu.
CENGİZ TOPEL İŞKENCE İLE ŞEHİT EDİLDİ!
1964 yılı Temmuz ayında Savarona okul gemisiyle, Akdeniz’de açık deniz eğitimine çıktık. Venedik, Malta (Valetta), Napoli, Toulon limanlarına uğradıktan sonra Barselona’ya vardık. Barselona’da bulunduğumuz esnada Kıbrıs’ta yeniden olaylar çıktı. Artan Rum saldırıları yüzünden Türk donanması Şubat 1964 tarihinde adaya doğru yola çıktıysa da üç gün sonra geri döndü. 1964 yılı Nisan ayında Makarios tek yanlı olarak, “Zürih ve Londra anlaşmalarını geçersiz saydığını” açıkladı. Türk Dışişleri Bakanı’nın, gerekirse adaya çıkarma yapılabileceğini açıklaması üzerine ABD Başkanı Johnson, ünlü mektubu Başbakan İsmet İnönü’ye gönderdi.
Kıbrıs’ın Kuzeybatısındaki Yeşilırmak, Mansura, Erenköy’ü kapsayan Dillirga bölgesindeki Rum saldırıları yoğunlaştı. Adadaki Rumların Türklere saldırıları 8-9 Ağustos 1964’te Türk uçaklarının Rum hedeflerini bombalaması üzerine durdu. Bu esnada, Rumlar Pilot Yüzbaşı Cengiz Topel’in uçağını düşürdü ve esir aldıktan sonra işkence ederek şehit etti. Savarona gemisine, “ikinci bir emre kadar limandan kalkmaması” talimatı verildi. Yaklaşık 10 gün Barselona’da kaldık. Pilot Yüzbaşı Cengiz Topel’in uçağını vuran uçaksavar ateşinin, Yunanistan’ın gizlice Ada’ya gönderdiği “Faethon” isimli savaş gemisinden açıldığını, daha sonra gemide görevli subayın açıklamalarından öğrendik.
KIBRIS’LA KÖKLÜ BAĞLAR
Cezayir o dönemde üçüncü dünya ülkesi olarak Kıbrıs Rumlarını desteklediği için, Cezayir’e yapacağımız ziyaret iptal edildi ve doğrudan Tunus’a gittik. Tunus’un o zamanki Cumhurbaşkanı Habib Burgiba idi. Tunus halkı bize dostça davrandı. Deniz Harp Okulu öğrenciliğinden itibaren gönül bağı ile Kıbrıs’a bağlandık! O nedenle, Kıbrıs’la ilgili her gelişme bizleri derinden etkiliyor. 1570 yılından gelen bir bağımız var Kıbrıs’la! Ayrıca, başta merhum Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş olmak üzere Kıbrıs Türklerinin aslı Konya bölgemize dayanır. Ben de bu köklü bağların, her ne pahasına olursa olsun devam ettirilmesi gereğine içtenlikle inanıyorum.