Kılıçdaroğlu’nun İzmir adayı tuzağı!
CHP İzmir milletvekilinin telefonda söylediklerinden satırbaşları:
- Sabahattin Bey, Genel Başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu kendi partisine İzmir’de tuzak kuruyor.
- İstanbul ile Ankara adayları bile belli iken, favori olduğumuz İzmir’de adayın ısrarla açıklanmaması bu tuzağın kanıtı.
- Kemal Bey’in adayı Tuncay Özkan’dır.
- Ancak Özkan ismine başta Aziz Kocaoğlu olmak üzere eski-yeni bütün İzmir örgütü şiddetle karşıdır. Malum, Tuncay Bey ‘Biz Kaç Kişiyiz’ hareketi ile yakın geçmişte CHP İzmir örgütünden binlerce ismi noter aracılığı ile partisinden koparmıştı.
- Kemal Bey, Tuncay Özkan’ı son ana kadar bekletip alıştıra alıştıra emrivaki yapmak istiyor.
- Şimdi açıklasa bütün İzmir’in ayağa kalkacağını biliyor.
- Başta Sayın Aziz Kocaoğlu olmak üzere bütün İzmir CHP, Tuncay Özkan’dan nefret ediyor ki Sayın Kılıçdaroğlu bunun yakın tanığı.
- Kemal Bey, Tuncay Özkan’ın açıklanması durumunda Aziz Bey’in bağımız veya DSP’nin adayı olabilme olasılığını dikkate alıp adaylık açıklamasını son dakikaya bırakıp dayatmak istiyor.
- Sayın Kılıçdaroğlu’nun Tuncay Özkan’ı tercih sebebi ise onun HDP ile gizli ilişkileri yürütmesi ve HDP’nin CHP içinde en güvendiği birkaç isimden biri olmasıdır.
- Açıkça söylüyorum Tuncay Özkan ile İzmir’i kaybederiz zira hiçbir Atatürkçü Selahattin Demirtaş’ın postacısına oy vermez...
Açıklamalar bunlar... Kılıçdaroğlu ile Özkan cevap gönderirse sütunumuz açıktır...
Avrasya’ya patrikhane operasyonu!
Siyasal İslamcıdan antiemperyalist, antiamerikancı olmaz zira bu güruh çıkarına göre içine girdiği kabın şeklini alır.
Bunların vatan-millet kavramı da yok. Vatan onlar için sadece seccadeyi serdiği ülkedir.
Tek amaçları iktidar ve onu korumaktır.
Yahu Allah’ı hırsızlıklarına bile ortak edene inanılır mı?
Son gelişme malum, Fener Rum Patrikhanesi-Ukrayna ekseninde yapılan alçaklıktır.
Hadise Rusya’ya değil, aynı zamanda Türkiye’ye operasyondur çünkü burada amaç sadece Moskova ile Ankara’nın ilişkisini sabote etmek değil, ilaveten Fener Rum Patrikhanesine yeni bir statü verilmesidir.
Ve güya milli-yerli antiemperyalist iktidarımız buna olur verdi!
O gökdelenlere izni Vikingler mi verdi?
Bad-e harab-ül Basra.
Bilinen bu deyimin Türkçe karşılığı, ‘Basra harap olduktan sonra’dır.
Tayyip Erdoğan İstanbul’da artık dikey değil, yatay mimarı olacak deyince bu deyimi hatırladım.
Aklım havsalam almıyor.
Çeyrek asır İstanbul’u yönetip betona ve rant kulelerine boğacaksınız, ondan sonra çıkıp yatay mimarı diyeceksiniz, pes!
Yahu, “İstanbul’a ihanet ettik. Ben de bundan sorumluyum” diyen kimdi?
Yüzerce gökdelene izni yoksa Vikingler mi verdi?
Deprem toplanma alanlarının bile yandaşa peşkeş çekildiği İstanbul’da yatay mimarı için yer mi kaldı?
İstanbul’un silüetini Cenevizliler mi kirletti yoksa İmam Hatipli sınıf arkadaşı mı?
Böyle bir şeyi CHP’li bir başkan yapsa vallahi Kuran’a saldırmış gibi linç ederlerdi.