Kim demiş evet çıkacak diye?..

Kimse bu ülkede açıklanan siyasal anketlerin, nerede, ne zaman, kim tarafından, kaç kişiyle yapıldığını ve aslında neye hizmet ettiğini sorgulayamıyor...

İktidarın rejimi değiştirmek için çırpındığı şu günlerde, ancak iktidarla varlığını sürdürebilecek olan yandaş matbuat da bu başıboşlukta milletin kafasını karıştırmak, kitleleri etkilemek ve referandumun asli yönünü değiştirmek için aralıksız propaganda yapıyor...

Yandaşlığın iyice cılkını çıkartmış bir gazetenin web sayfasında dün sıralanan anket sonuçlarına bakınca bir kez daha “yuh” dedim içimden...

AKP medyası sistematik olarak yandaşlık reklamı yapın talimatı almış olmalı ki, Vatan gazetesi de dün yine AKP propagandasına sarılmıştı... Neymiş efendim, adı sanı duyulmamış anket firmalarının sahiplerine göre “evet” oyları öndeymiş!!!

Gazete üşenmemiş, görüş de almış anketçilerden; hepsi “evet”in yükseldiğini, MHP cephesinde bile “hayır”ın azaldığını iddia ederken havalı laflar etmeye çalışmışlardı... Biz zaten haftalardır “Hayır”ın önde olduğunu gösteren bir anketin kiralık medyaya yansıdığını pek göremedik... İstisna olsa da köşe bucakta geçiştiriveriyorlar hayırlı sonuçları...

Hem unutmayınız ki, yandaş gazetelerin referandumdan “hayır” çıkacağını yazma cesareti olamayacağına göre, “evet” çıkacağını iddia etmeleri de ebediyen inandırıcı olmayacak...

İşte bu yüzden uydurma anketçiliği dezenformasyon tavasında ısıtarak servis etmeyi gazetecilik sananlar mecburi hizmetlerini yaptıkları için, medyanın siyasal anketçilere alet olmasına da gülüp geçmek lazım...

HALKIN HAYIRLI GÜNDEMİ...

Peki; ne kadar gerçekçi son günlerde iyice sıklaşan “evet” sonuçlu anketler?.. Toplum gerçekten Anayasa değişikliğinden yana mı, yoksa kiralanmış şirketler halkın kandırılmasına mı hizmet ediyor?..

Daha önce de yazdık; Türkiye’nin gündemi, halkın konuştukları ve yurdun dört bir yanından gelen tepkiler son haftalarda medyaya ardı ardına yansıyan “evet” sonuçlu anketlere zerre kadar uymuyor...

Sokağın tavrı siyasetçilere ve yandaşlarına olduğu kadar anketçilere de şamar savuruyor aslında... “Eşyanın tabiatına aykırı” derler ya, işte öylesine çelişkilidir anketle sokak arasındaki uçurum...

Kimse sakın yanlış anlamasın... Aslında rehavet yaratacağından endişe etsek de, üzerine basa basa söylemek lazım; yukarıdaki saptamalar cumhuriyet yanlısı kitlelerin yüreğine su serpmek için sıralanmış moral verici satırlar değil...

Tam aksine, her gün farklı bölgelerde dolaşan, farklı siyasal gruplarla temas ederek görüş dinleyen, kentlerden yoğun telefon trafiğiyle bilgi almaya çalışan, telefon, mail ya da sosyal medya üzerinden gelen mesajları süzgeçten geçirerek yazıyorum;

AKP’nin devletin tüm olanaklarını kullanması, bürokrasinin referandum kölesine dönüştürülmesi, rant çevrelerinin kesenin ağzını açması, belediyelerin pirinç-bulgur servisini başlatması ve kiralık medyanın dezenformasyonu hızlandırmasına rağmen “evet”in önde gittiğine yönelik emare yok ortada...

80 MİLYONDAN BÜYÜK!..

Dünkü Aydınlık’ın “Evet oyları çakıldı” manşeti de yukarıdaki saptamaların içinde büyüyen gerçeği işaret ediyordu...

Yani biraz tarafsız düşünebilen herkes farkında; toplumun küçük bir kesiminde kararsızlık hakimken, ağırlıklı olan kitleler ise ülkenin son yıllarda kangrenleşen sosyo-politik, ekonomik ve diplomatik çıkmazları ile güvenlik sorunları nedeniyle çok kaygılı...

Üstelik bu derin ve düşündürücü kaygı yalnızca CHP, MHP tabanı, Vatan Partisi ve HDP gibi partilerin yandaşları arasında değil, AKP’yi desteklemiş kitleler arasında da büyüyor...

İşte Güneydoğu’dan arayan önemli bir turizm tesisinin genelde merkez sağa oy veren sahibinin şu saptamaları da AKP tabanındaki kaygıyı anlamaya yetiyor;

“Erdoğan daha dün Birleşmiş Milletler’de ‘dünya beşten büyüktür’ diyordu ama şimdi kendisi tek başına 80 milyondan büyük olmaya çalışıyor... AKP tabanı bunu tartışıyor... Üstelik, cemaat için ‘ne istediler de vermedik’ diyen Erdoğan, halk kendine her istediğini vermişken, daha ne kadar yetki bekliyor, nereye kadar gitmek istiyor acaba?..”

AKP tabanındaki tepkinin özeti şu; “Türk toplumunun bir kesimi güçten yana olabilir ama kesinlikle güç zehirlenmesinden yana değil!..”

Anadolu’dan, özellikle merkez sağdan gelen tepkiler Doğu ve Güneydoğu’da AKP tabanının en az yüzde 30’unun “hayır” oyu vereceğine de işaret ediyor... Üstelik bu görüş Güneydoğu’da siyaseti iyi okuyan kanaat önderlerinin saptamalarına da dayanıyor...

MUHALEFETTEN GELEN SİNYAL...

Yukarıdaki saptamaları doğrulayan bir başka kanıt ise anketleri altüst eden meydan konuşmaları...

CHP’den Vatan Partisi’ne, MHP tabanından tüm muhalif çevrelere kadar “hayır” cephesi 2010’daki referandumun aksine bu kez iyi sınav veriyor...

Çünkü hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem Binali Yıldırım hem de AKP tayfasının mitinglerindeki sönük hava kitlelerin kaygısını anlatmakta ciddi veriler yansıtıyor...

İşte Kemal Kılıçdaroğlu’ndan Deniz Baykal’a, Muharrem İnce’den yurda dağılan diğer CHP’li vekillere kadar tüm ana muhalefet kitlelere “hayır”ı anlatmak için çırpınıyor...

Meral Akşener’in ısrarla engellenmesi, Ümit Özdağ ve Sinan Oğan’a yönelik tehditler de aslında “hayır” cephesinin büyüdüğünü gösteriyor...

Provokatörlerin Ankara’da Vatan Partisi imzalı korsan “evet” bildirileri dağıtması ise iktidar cephesindeki paniğe işaret ediyor...

Velhasıl dezenformasyon anketleriyle devletin tüm olanakları referanduma hizmet ederken, kitlelerin tepkisi ve muhalefetin “hayır” propagandasındaki başarısı ortaya şöyle bir tablo çıkartıyor; toplumdaki uyanış sürüyor, cumhuriyet yanlıları başaracak...

O halde kesinlikle bilgi kirliliğine inanmayın, hiçbir koşulda rehavete kapılmayın, teyakkuzdan ayrılmayın...