23 Kasım 2024 Cumartesi
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kim, hangi cesaretle Kemal Bey?

Şahin Mengü

Şahin Mengü

Eski Yazar

A+ A-

27 Nisan akşamı CNNTÜRK’te yayınlanan “Tarafsız Bölge” programında gazeteci İsmail Saymaz, Baykal’a “İktidar, size karşı yapılan kaset komplosunu cemaatin yaptığını söylüyor. Size göre komploda cemaatin parmağı var mı?” sorusunu yöneltti.
Baykal bu soru üzerine şunları söyledi: “...O günkü yüksek siyasi iradenin talimatı, onayı, kararı olmadan böyle bir iş yapılamaz. Ben bu kanaatimi ilk gün söyledim. Bugüne kadar o kanaatimi değiştirecek hiçbir somut gelişme sağlanamadı. Bu işi çözmek istiyorsanız sorarsınız başbakana, yukarıdan aşağıya inin, aşağıdan yukarıya çıkmaya çalışmayın. Bir de Sayın Kılıçdaroğlu’na sorulsun. Çünkü o, Başbakanın o kaseti seyrederken görüntüsünü izlediğini söyledi. ‘Gözlüğünü takıp’ diye anlattığı, gördüğünü iddia eden ana muhalefet partisi başkanı var.”
Bu kaset de, aynen Baykal kaseti gibi özel hayatın gizliliğini ihlal eden, hukuka ve kanuna aykırı şekilde elde edilmiş bir kasettir.
Kılıçdaroğlu’na, Tayyip Erdoğan kasetini getirip izlettirenlerle, Baykal’a komplo kuranların aynı ya da ilişkili kişiler olduğu kuvvetle muhtemel.
Her ne kadar Kılıçdaroğlu, Habertürk’te katıldığı TV programında cemaat değil dedi ama, büyük bir ihtimalle de bunlar paralel yapının elemanlarıdır.
Zira geriye dönüp baktığımız zaman da Kılıçdaroğlu’nun cemaati koruyan açıklamaları, bir grup CHP milletvekillerinin cansiperane bir şekilde cemaate karşı yapılan operasyonlarda, FETO’cuların “önlerine yatmaları” sebepsiz olmasa gerek.
Bu nedenlerle aydınlanması gereken sorular var.
Kılıçdaroğlu kaseti getiren insanları önceden tanıyor muydu?
Kılıçdaroğlu 20 Şubat 2015 tarihinde Kanaltürk TV’de yayınlanan “Farklı Bakış” programında kendisine getirilen kaseti seyrettiğini, çekimin bir dizüstü bilgisayarın objektifinden yapıldığını anlattı.
Kendisine bu kadar detaylı bilgi verildiğine göre kaseti getirenleri tanıdığı anlaşılıyor.
O zaman da akla şu geliyor; bu kasetten haberdardı, kendisi seyretmek istedi.

KİM ARACILIK ETTİ?
Biran için kaydı yapanları Kılıçdaroğlu’nun tanımadığını kabul etsek bile, birileri bu ilişkinin kurulmasına aracılık etmiş olmalı. Kimdir bu aracılık eden kişi ya da kişiler?
Bu kasetin kanuna aykırı bir şekilde elde edildiği açıkken, bunu getirip kendisine izlettirenler hakkında suç duyurusunda bulunmuş mudur?
Bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunsa idi, büyük bir ihtimalle Baykal’a kurulan komplonun failleri de ortaya çıkartılabilirdi.
Niye yapmadı bunu, sebep ne?
Bu kaseti kendisine seyrettirenler, cemaate yakın isimler miydi? Zira kendisi geçmişte “yargıda ve poliste cemaat yapılanması vardır diyemem” demiş ve hatta şimdi sahip çıktığı Ergenekon mağdurları için de geçmişte, yetmez ama evetçilerin, numaralı cumhuriyetçilerin, bölücü sevicilerin peşine takılıp “Darbeciler yargılansın” diyordu.
Acaba kanuna aykırı şekilde elde edilmiş bu Tayyip Erdoğan görüntüsünü kendisine getirenler ya da aracılık edenler Kılıçdaroğlu’nun yakından tanıdığı isimler midir?
Bunlar hakkında suç duyurusunda bulunmamasının sebebi, kendisine yakın kişiler olmaları mıdır?
Bu kişiler, Baykal kaset komplosunun suç ortakları olabilirler mi?
Suçu ve suçluyu bilerek gizlemek de suçtur. Bu Tayyip Erdoğan için de, Kemal Kılıçdaroğlu için de suçtur.
Hukukun üstünlüğünü savunan bir partinin genel başkanına, kim hangi cesaretle, ister Baykal’ın ister Tayyip Erdoğan’ın olsun, kanuna aykırı şekilde elde edilmiş, özel hayatın gizliliğini ihlal eden bir kaseti izlettirebilir.
Kimdir bunlar Kemal bey, susmayın, bildiğiniz bir konuda susmak yalan söylemektir.