Kişilik sınavı -(TAMAMI)
Bu satırları okuduğunuz saatlerde, Silivri zindanı önünde toplanan yüzbinler, “Adalet” diye haykırışında. 8 Nisan’ın tüm yurtseverler için özgürlük miladı, Türk milleti için de uyanışın tarihi olması en büyük temennimizdir...
CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, Kılıçdaroğlu’nun düşüncelerine pek de olumlu bakmayan, fikirlerini açıkça söyleyen Atatürkçü bir kadın milletvekili. Tarhan, “Akil adamlar” sorununa şöyle yaklaşıyor:
“Başbakan’a ve Öcalan’a çok yakışan bu süreç tüm aktörleri ve tüm aktrisleriyle birlikte yakında bir karikatüre dönüşecektir”
Tarhan, “Açılım süreci, başından bu yana İmralı ve Kandil’in insiyatifindeydi. Başbakan’ı gölgede bıraktı ve ürküttü... Ardından bazı şablon projeler ki bunların arasında isimlerini Başbakan’ın tek tek belirlediği meşhur Heyet-i Nasiha da var. Bu süreçte, bunlarla arayı kapatma, kamuoyu yarışında biraz ön alma, şov yapma olanağı yaratacağını hesaplamıştır ... Millet demez mi, ‘biz size ülkeyi PKK ile birlikte yönetmeniz için mi ruhsat verdik, oy verdik. Neden gelip bize olanları anlatmıyorsunuz- devlet cebinden lojistik destekli komisyonlarla yürütüyorsunuz... .” diyor ve ekliyor; “Bu komisyonların içinde Ali olsa ne yazar, Veli olsa ne yazar.
Kılıçdaroğlu’ndan tık yok!
Aslında haksız da değil. Başbakan’ın yeni danışmanlar tutabileceğini kabul edebiliriz. Hatta ‘Kadir İnanır’ı, Hülya Koçyiğit’i almışken Türkan Şoray’ı, dansöz Asena’yı neden unuttu’ diye de düşünebilirsiniz. Bizim burada anlatmak istediğimiz Tayyip Erdoğan’ın farkında olmadan ya da bilerek bin yıllık Türk geleneklerini, Türk ölçütlerini kendine göre değiştirerek koca bir milleti, devlet zoruyla kandırmaya çalışmasıdır.
Beni şaşkına çeviren YCHP’nin Genel Başkanı’nın susması. CHP’nin ilkelerini, tarihi kırmızı çizgilerini; ya grup başkanvekillerine ya da yardımcısı Prof. Haluk Koç’a söyletmesi.
Aslında Kılıçdaroğlu konuşuyor ama söyledikleri ne İmralı açılımı, ne CHP’nin kırmızı çizgileri ne de kendisini vatana ihanetle suçlayan Başbakan’a yanıt anlamında. O, 2B kanunundan söz ediyor. Ona göre vatanın bölünmesi ayrıntı.
AKP Genel Başkan yardımcısı Hüseyin Çelik diyor ki: “-Aslında Kılıçdaroğlu bizim gibi düşünüyor hatta bizim istediğimiz komisyona üye verecek de... CHP içindeki ulusalcılar damarından korkmakta.”
O ‘Akil’ kimin temsilcisi?
Yalan da değil. Kılıçdaroğlu’nu sadece yabancı dış güçler desteklemedi. Yandaşlaştırılan holding medyasının başı da bu “han-ı yağmaya” baş koymuş durumdaydı. Şimdi listeye bir göz atın: Eski CHP Genel Sekreteri, eski Bakan Tarhan Erdem kimin adamıdır? İşte o medya patronunun. Peki; eski TÜSİAD Başkanı hanımefendi kimin kızı? Daha ileri gidelim.
Bu akil adamlar listesinin en baba AB yanlısı TESEV Başkanı Can Paker’e gelelim: Sizce o listeye sadece TESEV’i temsilen mi girdi, yoksa TESEV’in kurucusu ve Soros himayesindeki Kılıçdaroğlu’nu mu temsil etmekte?
Açık ve net söylüyorum Kemal Bey rüzgara yelken açacak konumdadır ve Atatürk’ün CHP’sini korkunç bir tuzağa doğru sürüklüyor. Anayasa’nın 87. Maddesi’nde ‘TBMM’nin görev ve yetkileri kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak’ ve ‘ bundan sonraki bakanlar kurulunu ve bakanları denetlemek belli konularda kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek, bütçe ve kesin hesap kanun tasarılarını görüşmek, savaş ilanına karar vermek, milletler arası anlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak...’ değil mi? Bu yetkilerin ve görevlerin içinde, ‘özel komisyonlar kurmak’ diye bir maddeye rastlayabilir misiniz?”
O halde Bay Kılıçdaroğlu’nun Meclis’i devreye koymasının adı ne ola ki? “BOP’u Erdoğan beceremedi! Bakın ben buradayım” demekten başka nedir ki?
Bereket CHP içinde bu tuzağa düşmeyecek olanlar giderek çoğalmakta. Kılıçdaroğlu ne dedi? “Bu işi başarmak için koltuğumu bile feda ederim.”
Hadi et bakalım Kemal Bey işte sana son fırsat.
Habur -2 sandalı yan yattı. Canını kurtarsana...