10 Ocak 2025 Cuma
İstanbul 13°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kölelik tasarısı

Engin Ünsal

Engin Ünsal

Eski Yazar

A+ A-

AKP hükümeti, çalışanları ve sendikaları olumsuz yönde etkileyecek çok önemli bir yasa tasarısını TBMM’ye sundu. 9 maddesi ve gerekçesi ile birlikte 25 sayfa olan bu tasarı sendikal çevrelerde kölelik yasası olarak adlandırılmaktadır. Eğer yasalaşırsa, bu tasarı gerçekten işçileri, işverenlerin kölesi ve sendikaları da kağıttan kaplan yapacaktır.

İŞ YASASI’NIN 7. MADDESİ
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının verilerine göre 2016 Ocak ayında ülkemizde 1.725.634 işyeri bulunmakta ve buralarda 12.663.783 işçi çalışmaktadır. Ülkemizde, aynı tarihte, dört işçi konfederasyonu ve 166 işçi sendikası bulunmaktadır. Bu sendikalar genelde iki yıllık toplusözleşme imzaladıklarından 2013-14 yılları arasında 29.725 işyerinde 4155 sözleşme imzalanmış, bu sözleşmeler 891.954 işçiyi kapsamıştır. Ülkemizde işçilerin sendikalaşma oranı % 6.99’dur. Başka bir ifade ile sendikalarımız üye sayısı yönünden zayıf ve bölünmüş olduklarından güçsüzdürler.
Şimdi AKP hükümeti Meclis’e çok ilginç ve işçileri, sendikaları daha da güçsüz kılacak bir yasa tasarısı sunmuştur. Bu tasarı, İş Yasası’nın işverene işçisini başka bir işverene devir hakkı tanıyan 7. maddesini değiştirerek bu hakkı Özel İstihdam Bürolarına (ÖİB) vermeyi öngören bir tasarıdır. 4857 sayılı İş Yasası’nın 90. maddesi iş ve işçi bulmaya aracılık etmek üzere Türkiye İş Kurumunun izni ile Özel İstihdam Bürolarının kurulmasını kabul etmiştir. Şimdi bu büroların çalışması aynı yasanın 7. maddesinde düzenlenen Geçic İş İlişkisi (ödünç iş ilişkisi) esaslarına göre ama işçi ve sendika kırımını yaratacak biçiminde düzenlenmek istenmektedir. İş Yasası’nın 7. maddesine göre işveren 18 aylık bir süre için kendi işçisinin başka bir işverenle geçici olarak ilişki kurmasını öngörmektedir.
Tasarıya göre bu yetki ÖİB’ye verilecek ve ÖİB iş arayan işçi ile sözleşme yapacak, onu dilediği işverene belli bir ücret karşılığı kiralayacaktır. Kira bedelinin büyük bölümünü ÖİB alacak ve muhtemelen kiraldığı işçiye asgari ücret üzerinden ödeme yapacaktır. İşçi ile yapılacak belirli süreli sözleşme nedeni ile ÖİB’nin işçisi olmaya devam edecek, ücret ve sigorta yükümlülüğünde müteselsil sorumluluk olacak ve kiralandığı işyerinde geçici işçi olacağından oranın kadrolu işçisi olarak gözükmeyecek ve sendikalaşma aşamasında o işyerinin işçi sayılmadığından nisaba dahil edilmeyecek ve şayet o işyerinde toplusözleşme yapılırsa o sözleşmeden yararlanamayacaktır.
Geçici iş ilişkisi altı aylık süre ile kurulabilecek, bu süre iki defa uzatılabilecek ve 18 ayın sonunda işçi dilerse ve işvereni isterse o işyeri ile sözleşme imzalayarak o işyerinin işçisi olabilecektir. Bu işçiler belirli süreli sözleşme ile çalışacaklarından kıdem tazminatı, ihbar tazminatı hakları olmayacaktır.

BU TASARI SENDİKALARI DAHA DA GÜÇSÜZ KILACAKTIR
İşsizliğin çok yüksek olduğu ülkemizde bu tasarının yasalaşması işçi ve emek sömürüsü yasal bir kılıfa bürünecek ve işçiler için bir kölelik dönemi başlayacaktır. İşverenler kıdem tazminatı yükünü içeren belirsiz süreli sözleşmelerle çalışana işçilerini çıkarıp kıdem, ihbar yükü olmayan ve sendika üyesi olamayacak olan, bu işçileri tercih edeceklerdir. Bu tasarı sendikaların üye sayısını kesinlikle daha da düşürecek ve ülkemizde “eser miktarda” sendikacılık dönemi başlayacaktır.
Bu tasarı ve kıdem tazminatı taslağının yasalaşmasını işverenler şiddetle istemektedirler. Bugüne kadar AKP’nin koltuğunun altında sendikacılık yapan, bağımsız sendikacılığa itibar etmeyen sendikalarımızın necip yöneticileri acaba başlarını hangi taşlara vuracaklardır?
Ülkemizde işverenler işçi sendikaları ile yaşamaya şiddetle karşıdır ve bir sendikanın işyerine getirebileceleği güzelliklerin ayırdında değildir. Bu yasayı en çok işverenler istemektedir çünkü ÖİB’den kiralayacakları işçiler kendi işçisi olmayacak ve o işyerini örgütlemek isteyen sendikanın üyesi olamayacaklardır; dolayısı ile işverenler toplusözleşme derdinden kurtulacaklardır..
Kuşkusuz işverenler işyerlerini kiralık işçilerle dolduracak ve toplusözleşme düzeninin önünü keseceklerdir. Türk-İş ve Hak-İş, AKP hükümetlerini koşulsuz desteklemelerinin ödülünü böyle almış olacaklardır. AKP’nin bu girişimi acaba bu iki konfederasyonun necip yöneticilerini uyaracak ve bu muhteremler kendilerini AKP’ye bağlayan palamarları çözecekler mi?