Kömürde ithal kazık

15 Nisan 2023 günü Aydınlık gazetesinde enflasyon konulu yazım yayınlandı. Yazıyı yazarken aklımda, Zonguldak kömürlerine yatırım konulu bir ara bölüm yazmak vardı. Bölümün özü, yatırımın nedeni ve yatırım sonrası etkilerinin anlatımı olacaktı. Hepimiz ne biliyoruz; Zonguldak kömürlerini işletmek pahalı bir yatırımdır diyerek Özal döneminden beri devletin ne kadar kötü yatırımlar yaparak bizlerden topladığı vergileri israf ettiğini anlatıyorlardı. Ucuz ithal kömür varken, pahalı kömürü ne yapacaktık. Ben de buradan yola çıkarak; ithal kömür alarak ucuz kömür ile enerji üretiminin aslında bize ne kadar pahalıya mal olduğunu anlatacaktım.

Kömür fiyatlarını öğrenmek için Vatan Partisi Zonguldak İl Başkanı Sn. Gökhan Yılmaz’ı aradım. Gökhan Yılmaz bana çok şaşırtıcı olarak hepimizin bildiğinin tersine, bir yıldan uzun süredir Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) tarafından üretilen taş kömürünün, ithal taş kömüründen daha ucuz olduğunu bildirdi. TTK dökme taş kömürü fiyatı ortalama 5 bin TL iken, ithal taş kömürü ise, dökme ton başına fiyatı ortalama 7 bin 575 TL olarak bugün satılmakta imiş. Yani ithal kömür fiyatı bugün, Zonguldak kömüründen yüzde elli daha pahalı.

TOPLUM AÇISINDAN DAHA KARLI

Alın size ucuz kömür. Tabi bunu kime anlatacaksın. Bu bilgi üzerinde hafif bir karartma olduğunu da anladım. İthal kömürün pahalı olduğu bilgisi fazla duyulsun istenmiyor.

Ben burada yine ithal kömür ucuz olsa da aslında yerli kömür işletmenin makro açıdan, toplum açısından daha karlı olduğunu anlatacağım. Cumartesi Aydınlık’ta yayınlanan, ama yazılmayan ilgili bölümü aşağıda. 

Enflasyon her zaman kötü müdür?

“Bir örnek vererek bazen enflasyonun doğru ekonomik politikaların sonucu olarak doğabileceğini de örneklemek istiyorum.

Vatan Partisi'nin en başa koyduğu sanayi yatırımlarından biri olan Zonguldak taş kömürü ocaklarına yapılacak yatırımın başta enflasyonu yükseltici etkisi olacağı gerçeğidir. Ancak bu yatırım nedeni ile oluşacak taş kömürü fiyatındaki artış ve bunun enflasyona hafif de olsa yansımasına aşağıda sayacağım üç neden dolayısı ile katlanmamız gerekecek ve bir süre sonra oluşacak fiyat–gelir dengesi sonucunda bu maliyetler nedeniyle oluşacak fiyat artışları da yükselen gelir ile denge seviyesine ulaşacaktır.

İTHAL DEMEK DIŞARIDAKİ İŞÇİNİN ÜCRETİNİ ÖDEMEK

Yüksek fiyatlara tahammül edilmesi gerekliliğinin üç nedeni aşağıdadır;

1- Kömürün yüksek fiyatla çıkmasının ana nedeni Türkiye’de görece yüksek kömür üretim maliyetidir. Bu maliyetin bir kısmını çıkarılan kömürün kalori değerlerinin düşük olması ve buna ödenen ücretlerin yüksek kalmasıdır. Bu maliyeti söyleyeceğim bakış açısı ile değerlendirdiğimizde aslında Zonguldak’ta üreteceğimiz kömürün maliyeti gerçekte yüksek olmamaktadır. Eğer bu kömürü Zonguldak’ta üreteceğimize ithal edersek, Türkiye’de çalıştıracağımız işçi ve mühendis yerine yurt dışında çalışan işçi ve mühendisin ücretlerini biz ödüyor olacağız. Hâlbuki üretim maliyeti yüksek dahi olsa Türkiye’de kömür çıkararak onu kullanmak, Türk mühendis ve işçisine iş olanağı ve gelir sağlayarak Türkiye’nin iç piyasasını geliştirmesine dolayısı ile Türkiye’nin refah seviyesini arttırmasına neden olacaktır.

2- Dışarıdan sadece kömür değil ithal edilen tüm ürünlerin alımı için döviz bulundurmak zorundayız. 2022 yılında 5 milyar doları bulan kömür ithal maliyeti 50 milyar dolara ulaşan cari açığımızın yüzde 10’unu bulmaktadır. Dolayısı ile sadece Türkiye’deki kömürü üreterek 5 milyar dolar yıllık döviz ihtiyacını bertaraf etmiş olacağız.

3- Özellikle enerji gibi stratejik ürünlerde yurt dışına bağımlılık çok riskli bir güvenlik sorunu teşkil eder. Dolayısı ile ucuz ya da pahalı diğer iki neden olmasa da yurdumuz sınırları içindeki enerji kaynakları mutlaka işletilerek ihtiyaçlarımız doğrultusunda kullanılmalıdır.”

Yukarıda saydığım üç neden zaten Zonguldak kömürünü işletmek için yeterli gerekçe olur. Bir de üstüne yerli taş kömürü fiyatı ithal kömürden ucuz.

Türkiye bir an önce liberal kafa ve düşüncelerden kurtulmalıdır. Bu kafalar olaylara Ankara’dan değil, Washington ve Brüksel’den bakmaktadır.

ÜRETİM DEVRİMİ PROGRAMI ZAMAN KAYBETMEDEN UYGULANMAYA BAŞLANMALIDIR.