08 Temmuz 2024 Pazartesi
İstanbul 23°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Korsika sorunu ve ulus devlet

Ali Rıza Taşdelen

Ali Rıza Taşdelen

Gazete Yazarı

A+ A-

Fransa’nın 13 bölgesinden biri olan Korsika adası ülkenin güneyinde, Akdeniz’de dağlarla kaplı bir ada. 6-13 Aralık tarihlerinde yapılan Bölgesel seçimlerde, adanın özerkleğini ve bağımsızlığını savunan partilerin ortak adayı birinci olarak Bölge Meclisi başkanlığını kazanmıştı.Korsika’daki bağımsızlıkçıların bu zaferi Fransa kamuoyuna hemen hemen hiç yansımadı. Bütün değerlendirmeler, tartışmalar metropoldaki 12 bölge üzerine yapıldı. Adadaki seçim sonuçları görmezden gelindi.Bağımsızlık yanlıları bu zaferlerini bir şekilde Fransa kamuoyunun gündemine taşımak istiyordu. Bölge yönetimi Başkanı seçilen Gilles Simeoni “seçim gecesi sadece 12 bölgenin konuşulduğunu ve kendi bölgelerinden hiç bahsedilmediğinden” dert yanıyordu.
PROVOKASYONUN ARDINDAN ÖZERKLİK TALEBİNasıl olduysa görünmez bir el tarafından, Nœl gecesi, yabancıların yoğun olduğu Ajaccio kentinin “Jardins de l’Empereur” mahallesinde bir okul yağmalandı ve araç lastikleri yakıldı. Çıkan yangının söndürülmesi için çağırılan itfaye ekibine saldırıldı; iki itfaiye eri ve bir polis yaralandı.Provokasyon tutmuştu. Bir gün sonra, bu sefer de başka bir grup itfaye ekibine saldırıyı protesto amacıyla, “Burası bizim evimiz” ve “Araplar dışarı” sloganlarıyla, müslümanların mescidine saldırarak içerdeki Kur’an-ı Kerim nüshalarını yakmaya çalıştı.Böylece Korsika sorunu Nœl-Yılbaşı arasında Fransa’nın bir numaralı konusu durumuna gelmişti. Korsika’nın Fransa’dan ayrılarak bağımsız olmasını savunan Gilles Simeoni’nin Korsika dilinin Fransızca ile birlikte resmi dil olması, yeni vatandaşlık tanımı yapılması, yasa yapma ve bağımsız vergi toplama yetkisine sahip bir Korsika’nın Anayasaya yazılması talepleri ortalığı karıştırdı. Simeoni öyle sıradan biri değil: Korsika’nın bağımsızlığı için çarpışan sembolik lider Edmond Simeoni’nin oğlu ve Korsika Valisi Claude Erignac’ı öldürmekten yargılanan Yvan Colona’nın avukatı.
VALSS: KORSİKA MİLLETİ YOK FRANSIZ MİLLETİ VARAdadaki bu gelişmeler üzerine Fransa Başbakanı Manuel Valls “Korsika Milleti” ifadelerini reddederek “Sadece tek bir millet var o da Fransız milletidir.” açıklamasında bulundu ve “bölgede Fransızcanın yanı sıra Korsika’nın dilinin de resmi dil olmasını asla kabul etmeyeceklerini” söyledi. Valls, 1982 ve 1991’de Korsika’ya yine sosyalistler tarafından tanınan özel statüyü hedef alarak “bölgede merkezi yönetimin daha da güçlendirilmesi gerektiğini” ifade etti.1991 yılında sosyalistlerin kabul ettiği Korsika’ya “özel statü tanınmasını” isteyen kanun tasarısında geçen “Fransız halkını oluşturan Korsika halkı” ifadesi, Fransız Anayasa Konseyi tarafından reddedilmiş “Korsika Halkı” tanımlamasının Cumhuriyetin bölünmez bütünlüğü ilkesinine aykırı olduğu kararını vermişti.Büyük Fransız Devriminden bu yana Fransa, birliği ve bölünmezliği garantileyen güçlü bir merkezi devlet prensibi üzerine kurulmuştur. 1793 Anayasasının 1. maddesinde Fransa’nın “tek ve bölünmez bir Cumhuriyet” olduğu” yazılıdır. 1958’de yeniden yazılan bügünün Anayasası, ulus devletin temelini oluşturan bu maddeyi aynen almış ve 1992 haziran ayında, Avrupa Konseyinin “Avrupa Bölgesel ve Azınlık Dilleri Sözleşmesi” dayatmasına karşı, anında tepki göstererek 25 haziran 1992’de bir anayasa değişikliği yaparak 2. maddesine şu eki yapmıştı: “Cumhuriyetin dili Fransızcadır”.Sosyal Demokrat Lider François Hollande ise bu yıl tekrar “Avrupa Bölgesel ve Azınlık Dilleri Sözleşmesi”ni Meclisten geçirdi fakat bu sözleşme Senato tarafından reddedildi. Avrupa’da Ulus devletlerin parçalanması, yerine etnik ve bölgesel temele dayalı devletçiklerin kurulması çabası bir ABD projesi olarak gündeme getirilmekte ve projenin gerçekleşmesi için de sosyal demokratlar başı çekmektedir. Bakmayın siz Başbakan Valls’ın yüksek perdeden ulus devlet yapısını savunmasına.