Kötüsü bu olursa...
Fenerbahçe, dün ortaya koyduğu oyunla, farka rağmen, yine çoğunu memnun etmedi. Bu zaten haftalardır ortaya koydukları oyun ve aldıkları kısır skorlar nedeniyle tribünlerin boş oluşundan da belli. Konuk Sivasspor da sarı lacivertliler gibi karşı kaleyi düşünen, çok atan ve attığından fazla yiyen bir ekip. O nedenle karşılaşma öngörüldüğü gibi gollü bir şekilde ve bol pozisyonlu olarak geçti. Ama eğer bazılarının düşündüğü gibi Fenerbahçe’nin kötüsü buysa, demek ki, biraz iyisi şampiyon olacak.
Soğuk hava, kaygan sahada, sakat Diego, henüz tam iyileşmeyen Egemen dışında sarı lacivertliler tam takımlarıyla vardılar. Yani Caner-Gökhan savunmanın iki tarafındaydılar. Bekir-Alves göbekteki cengaverler olarak ellerinden geleni yaptılar. Orta alanda Meireles yanındaki Mehmet Topal ve Emre ile eski maçlara oranla daha canlı idiler. Henüz tam formlarına ulaşmamakla birlikte Emenike ve Sow’un biraz kıpırdanmaları fark için yetti de arttı.
Bu arada Kuyt’ın takımı için ne demek olduğunu göremeyenler, futbol anlayışlarını bir kez daha gözden geçirsinler. Nitekim erken gol atarak başlangıç sıkıntısı yaşamayan Fenerbahçe’de Emenike’nin uzun topuna akıllı bir hamle yapan Kuyt ortaya doldurdu. Karambolde en son vuran Bekir’in sevincine arkadaşları ortak olurken neşeliydiler. Ancak henüz birkaç dakika geçmişti ki, Caner’in hatalı geri pasını yakalayan Aatıf’ın beraberliği sağlaması soğuk duş etkisi yarattı.
Sonrasında Fenerbahçe tüm hatlarıyla Sivasspor’un üzerine çöktü. Savunmadaki Da Costa-Ümit Kurt ikilisine orta alandan yardım eden Kadir, Adem ve Hakan’ın göbeği kapatma çabaları boşa gitti. Bazıları goller için ısrarla ofsayt tartışması yapmaya çalışacak. Ama golcülüğe dönen ve oyun iştahı yerine gelen Sow, fırsatçılığını iki kez gösterdi. Ama Kuyt’ın attığı takımının 3. Golü bir başka akıl dolu vuruştu. Sonraki dakikalarda Alper ile Webo girdikten sonra sarı lacivertliler daha da vites yükselttiler. En az attıkları kadar da kaçırdılar.