Kronik sorunumuz dolar kuru
Türkiye’de dolar kuru son iki yıldır en önemli ekonomik etken durumunda. Dolar ne olacak? Artacak mı, düşer mi, soruları her gün herkes tarafından sorulan ve cevabı merak edilen soru. Bu sorunun cevabı ekonominin yapısını da ortaya koyuyor. Eğer ülke olarak dış borca ve sıcak paraya mahkum iseniz, ödemeler dengeniz sürekli açık veriyorsa, dış kaynağa ihtiyacınız nedeniyle faizleri diğer ülkelere göre yüksek tutuyorsanız dolar kurunun yükselmesi yani Türk lirasının değer kaybetmesi beklenen bir durumdur. Hatta kaçınılmaz bir sonuçtur.
Bu durumda dolar kurunu tahmin etmek için yapılan analizler de herkes tarafından ilgiyle ve merakla takip edilir.
İçinde bulunduğumuz ekonomik krizde dolarla yatıyor dolarla kalkıyoruz.
Bu durumda hadi gelin birlikte dolar kuru tahmini yapalım.
ENFLASYON ORANLARIYLA HESAPLAMA
Bu hesaplama satınalma gücü paritesi (SGP, purchaisng power parity) yaklaşımı ile yapılır.
Formül şu: (E(S)-S)/S = Pd-Pj
E(S) = Dönem sonunda beklenen kur
S = Bugünkü dolar kuru
Pd = Yurtiçi enflasyon oranı Pj = Yurtdışı enflasyon oranı
Buna göre rakamları koyup hesaplamamızı yapabiliriz.
S= 5.6 TL - Pd = yüzde 20 - Pj = ABD enflasyon oranı = yüzdee 2. Bu durumda E(S)’yi hesaplayabiliriz:
E(S) - 5.6 TL = 0.18*5.6
E(S) = 0.18*5.6 + 5.6 = 6.608 TL.Yani dönem sonunda dolar kuru bu enflasyon oranlarına göre 6.6 TL olacaktır diye tahmin edebiliriz.
Ancak gerçek enflasyon yüzde 20’nin üzerindedir. Bu oranı yüzde 30 olarak alsak dolar kurunun 7.160 TL olacağını tahmin etmek mümkün olur.
PARA İKAMESİ VE DÖVİZ KURU
Ülkemizde bireyler ve işletmeler döviz ile ulusal paradan oluşan yatırım portfolyoları (portföyleri) içinde yabancı paraların payının artırılması (ulusal paranın payının azaltılması) dövize ek bir talep doğurarak kurun daha fazla yükselmesine sebep olur. Tersi olursa döviz kuru düşer.
Ülkemizde portfolyo bulundurulanlar ihracatçı, ithalatçı, yurtdışında işe yapanlar, spekülatör ve arbitrajcılar (bir paradan diğerine geçerek kar sağlamak isteyenler) gibi yatırımcılardır. Bunların tercihleri döviz kurlarını etkiler.
Portfolyoda döviz miktarını artırma tercihi TL’de beklenen düşüştür.
Buna en iyi örnek 1994 başlarındaki ekonomik kriz sırasında görülmüştür. Ülkemizin yüksek enflasyonuna karşın Merkez Bankası döviz piyasasına müdahale ederek döviz kurlarını denge değerlerinin altında tutuyordu. Bu "aşırı değerlenmiş" bir kur politikası, MB rezervlerinin giderek azalmasına ve tükenmesine yol açtı. Halk da devalüasyonun kaçınılmaz olduğu beklentisi ile para portfolyolarında TL yerine doları ve diğer sağlam dövizleri koymaya başladı. Yani TL yerine dövizi ikame etti. Sonunda TL yüzde 15 devalüe edilmesine karşın spekülatif işlemler durdurulamadı ve 5 Nisan İstikrar Kararları alınmak zorunda kalındı.
Bu nedenle dolar kurunun yükseleceği beklentisi halkta belirgin bir hal almışsa dolar kuru yükselir. Bugün bunu yaşıyoruz.
HABERLER VE OLAYLARIN ETKİSİ
Beklenmedik bir olay veya gelişmenin ortaya çıkması veya böyle bir olasılığın belirmesi kur değişikliklerine neden olur. Bu değişikler dövize olan talebi artırır veya azaltır.
Siyasal haberler döviz kurunu etkileyen en önemli haberlerdir. Trump’ın açıklamaları, Ortadoğu’daki gelişmelere ilişkin haberleri siyasal haberlere örnek gösterebiliriz.
Ekonomik verilerle ilgili açıklamalar ve yorumlar da döviz kurunu etkiler. JPMorgan’ın geçen cuma günü açıkladığı rapor ve hükümetin soruşturma açması buna örnektir.
DÖVİZİN TÜRKİYE’YE GELMESİ VE GİTMESİ
Ülkemize döviz sıcak para ve dış borç adıyla yoğun bicimde gelirse döviz arzı artar ve döviz kuru düşer. Ülkemizde döviz giderse veya daha az gelmeye başlarsa döviz arzı azalır ve döviz kuru yükselir. Bugün ülkemizde yaşanan budur.
DOLAR NEREYE GİDER?
Doların düşmesi veya artmaması için kısa vadede şu olayların gerçekleşmesi lazım:
Ülkemize doların akması. Bunun için uluslararası mali kuruluşlarının ülkemiz hakkındaki not ve değerlendirmelerinin olumlu hale gelmesi gerekir. Bunun için de IMF’in devreye girmesi şart. IMF gelmezse hükümetin 5 Nisan kararları gibi bir "İstikrar Programı" açıklaması gerekiyor.
Vatandaşlarımızın doların yükseleceğine ilişkin beklentisi ve inançlarının değişmesi de dolar kurunun düşmesi için gerekli şartlardan biri.
Ekonomik güvenin tesis edilmesi şart. Yabancı yatırımcı ve borç veren hukuk sistemine güvenmesi gerekir.
Dış politikada sorunlu ilişkilerin düzeltilmesi siyasi riski azaltacaktır.
Cumhurbaşkanı’nın Suriye Cumhurbaşkanı Esad ile görüşmesi, Suriye ile el ele verilmesi siyasi risk ve belirsizliklerin ortadan kalkması bakımından önemli yarar sağlayacaktır.
İşsizliğin azaltılması, ekonomik durgunluktan çıkılması, enflasyonun düşürülmesi ve üretim odaklı bir büyüme modelinin benimsenmesi gibi temel ekonomik ve para politikalarında kapsamlı ve gerçekçi plan ve programla dünya ve ülke kamuoyunun karşısına çıkmak.
n Siyaset dilinin ayrıştırıcı değil birleştirici olması da ülke vatandaşlarının kimyasının düzelmesine yol açacaktır.
Bunlar olmazsa ve hükümet yanlış yapmakta ısrar ederse doları tutana aşk olsun...