Kuleli kültürü almayan darbeciler
AKP, 15 Temmuz darbe girişimini bahane ederek, TSK’nın temel direği olan askeri okullardan kurtulmak istiyor. Türk ordusunun yapısıyla oynuyor. Em. Tümgeneral Süha Tanyeri, “15 Temmuz’da darbe girişiminde bulunanlar kesinlikle Kuleli Askeri Lisesi’nin kültürünü almış kişiler değildir” diyor. Biliyorsunuz, askeri okulların açılması için bir nöbet eylemi başlatıldı. Aralarında Vatan Partisi, TGB, TLB, ADD, CKD, TEMAD gibi örgütlerin ve yurtsever sivil ve asker aydınların bulunduğu ilk nöbet, 12 Kasım Cumartesi günü Beşiktaş Demokrasi Anıtı’nda tutuldu. Nöbet, her cumartesi aynı yerde yapılacak.
Dün, bu köşede emekli Kurmay Albay Mustafa Önsel’in son kitabı “Aşil’in Topuğu/FETÖ’nün ‘O Gecesi”ni tanıtmıştık. Önsel’in kitabı, AKP’nin askeri lise düşmanlığının gerçeğe dayanmadığını da kanıtlıyor. Devam edelim.
63. KISIM
Kanlı kalkışmanın beyin takımından Mehmet Dişli sivil lise mezunu. Harbiye’de ikinci sınıfta 19. Bölük’te, kısım numarası 63. Önsel kitabında şu bilgileri veriyor:
“Bu kısmın tamamı sivil lise kaynaklıdır. Bilmeyenler bunu normal karşılayabilir. Ama sistemi bilenler için bu normal bir şey değildir. Başka bir örneği de yoktur. Harbiye’deki bütün kısımlar karışıktır. Yani askeri lise ve sivil lise kaynaklılar birlikte okur. Bu, süratle kaynaşmaları için elzem görülen bir husustur.”
SİVİL LİSELİ DARBECİLER
Bu kısım neden böyle sadece sivil lise kaynaklılardan oluşturulmuştu? Tamamı sivil lise kaynaklı 63. kısımda okuyanlar, biri hariç hepsi nasıl general olmuştu? Dahası, bu generallerin tamamına yakını 15 Temmuz gecesi kalkışmanın en önemli isimleri arasında yer aldılar. Mehmet Dişli ile beraber, kimi daha erken terfi ettiği için tümgeneral, kimi tuğgeneral olan tam 11 isim.
Tümgeneraller Mehmet Dişli, Mehmet Akyürek, Memduh Hakbilen, Abdullah Baysar, Metin Akkaya; Tuğgeneraller Ali Avcı, Orhan Gündüz, Fatih Celalettin Sağır, İhsan Yanıkoğlu, Mustafa Yılmaz, İbrahim Ergün.
1990’lı yıllardan itibaren sınavla orduya alınan subayların büyük çoğunluğunun FETÖ’cü olmasının hesabı sorulmayacak mı?
KİM EĞİTMİŞ BUNLARI?
“Harbiye tarihinde bir kısımdan bu kadar general çıktığı da görülmüş bir şey değildir. Ne kadar çok tesadüf arka arkaya gelmiş değil mi? Öyle tesadüfler ülkesiyiz işte” diyor, Önsel ve devam ediyor:
“Yukarıda isimlerini saydıklarımın aynı kısımda toplandığı yıl 1982’dir. Yani ikinci sınıfa geçtiklerinde. Peki, Kara Harp Okulu’nda o yıl Öğrenci Alay Komutanı kimdir? Hemen ifade edeyim: Balyoz davası süresince ‘kasaptaki ete soğan doğramayan’; ‘denizdeki balığa limon sıkmayan’; hatta ‘henüz durağa gelmeyen taksiye de binmeyen’ birisi bu! Bilemediniz mi? Daha açık yazayım o zaman... 24’üncü Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök.”
Diyecek söz kalmıyor
Kemal Bey başkanlık adı altında tezgâhlanan tek adam rejimini halka anlatacak yerde hâlâ “Getirsinler görelim belki fikrimiz değişir” havasında. Diyecek söz kalmıyor. (Melih Aşık, 15 Kasım 2016)
İmparator’u kutluyorum!
Dünya devi Kosova’yı 2-0 yenmiş olmak muhteşem bir hadisedir!.. Bu büyük zafer sonrasında İmparator’la birlikte oyuncularımıza da dolar üzerinden dört dörtlük bir prim verilmesi gerekir!(Emin Çölaşan, 15 Kasım 2016)
Komisyon
15 Temmuz darbe denemesinden sonra Meclis’te kurulan darbe araştırma komisyonuna verilen ifadeleri şaşkınlıkla takip ediyoruz. Askerinden polisine, istihbaratçısından memuruna kadar komisyonda dinlenen bir sürü kişi “görevlerini ne kadar güzel yaptıklarını anlatıyorlar. (Muharrem
Bayraktar, 15 Kasım 2016)
Oslo, Habur ihanet değilse nedir?
Eski MİT Müsteşarı Emre Taner, “Oslo ve Habur ihanet değildi” diyor. Anlattığına bakılırsa Oslo ve Habur bir feraset, basiret ve stratejik dehanın ürünüymüş! (Özcan Yeniçeri, 15 Kasım 2016)
Aleviler Öcalan posterine neden tepki gösterdi
Almanya’daki Alevilerin, Öcalan posterine ve sloganlara tepki göstermesinin altında bu sorunun yanıtı var. Anladılar ki... PKK, Türkiye’nin iç sorunu değildi artık. PKK, Ortadoğu’da emperyalizmin kullanıldığı taşeron örgütlerden biriydi. (Soner Yalçın,15 Kasım 2016)
Ankara’nın Seçim Vakti
Ankara’nın Trump döneminde Suriye konusunda bazı tavizler vermesi gerekecek... Türkiye Trump döneminde ABD ile işbirliği yapmak istiyorsa, hem Esad’ı kabullenmesi gerekecek. Hem de muhaliflere verdiği destekten vazgeçmesi. (Verda Özer, 15 Kasım 2016)
Bu oyunla hiçbir yere gidemeyiz!..
2-0’dan sonra bir gol yeseydik ne olurdu, ben onu bile düşünmek istemiyorum. Adamlar nasıl çığ gibi geliyorlardı üstümüze.. Orta sahayı babalarının malı gibi geçerek.. Niye geçiyorlardı?. Çünkü takımda ön libero yoktu. (Hıncal Uluç,15 Kasım 2016)