Kulüplerin dar boğazdan çıkış yolları
Sayık Aydınlık okuru kardeşlerim... Hepimizin bildiği ama birçoğumuzun duymak ve yaşamak istemediği bir durum vardır: İflas. Kişilerin hayatında olumsuz izler bırakabilecek, kontrol altına alınmadığı takdirde yıkıcı olabilecek bir hastalıktır bu kelime. Bazıları ise risk alarak bu kavramın etrafında dolanır durur.
AYAĞINI YORGANINA GÖRE UZATMAMAK...
Bilhassa kulüp futbolunda iflas lafı gündeme geldiğinde “Aman, Allah göstermesin” denerek konu savuşturulur. Ancak bizim futbolumuzda, tümünde olmasa dahi birçok kulüpte yaşanan ciddi finansal sorunlar var. Daha güçlü takım kurmak isteği ile “ayağını yorganına göre uzatmamanın” getirdiği problemler...
Başarının nereden ve nasıl geleceğini düşünmeyen yönetimler ileride daha dar tünellerden kemer sıkma politikası ile geçmek zorunda kalacaklarını da hesaba katmıyor.
AVRUPA FUTBOLUNA KAFA TUTMAK İÇİN...
Kulüplerimizin maddi durumunun iflas noktasına gelmemesi için 4-5 sezon gibi uzun vadeli bir süreçte inzivaya çekilerek,
◾Türkiye Futbol Federasyonunun; Almanya, Hollanda, Fransa ve İngiltere gibi ülkelerin futbol federasyonları ile iletişime geçip genç antrenörleri seminer ve kurslara göndermesi gerekir.
◾Kulüp camialarının paralı başkan sevdası yerine güçlü yönetici ekibi oluşturan başkanları seçmesi, yönetimlerin de daha çok sponsorla daha sağlıklı ve dengeli bir bütçenin ortaya çıkmasına katkı yapması olmazsa olmazdır.
◾Avrupa'nın değişik futbol kulüplerinde oynayan gençlerimizi Türk kulüplerine kazandırabilmek için yabancı futbolculara ödenen paraların Türk oyuncularına ödenmesi gündeme getirilmelidir. Bu bir kulüp politikası olmalıdır. Böylece ligde rekabet artacak ve kulüp futbolu ayağa kalkacaktır.
◾Söz konusu zaman dilimi içerisinde, dış ülkelerden elini kolunu sallayarak ülkemize gelip futbol oynamak isteyen yabancı futbolculara sınır getirilmelidir. Yabancı oyuncu transferleri belli şartlara bağlanmalıdır. Hazırlık programları ve maçları da gözden geçirilmeli, kulüplerimizin güçlü Avrupa kulüpleri ile hazırlık maçları yapmaları sağlanmalıdır.
VAKİT ÇOK GEÇ OLMADAN UYGULAMAYA GEÇİLMELİ
Sayın spor kulüpleri yöneticileri ve sayın futbolsever kardeşlerim... Türk futbolu için çok geç olmadan, Avrupa kulüplerine karşı kalıcı başarılar kazanmak adına muhakkak yeni bir reform ve yaptırım hareketi ortaya konmalı. Türkiye Futbol Federasyonu bu reform hareketini uygulamaya koymalı, denetlemeli. Son 25 senelik döneme baktığımızda, kulüp futbolunda, sadece 2000 yılında Galatasaray ile UEFA Kupasını ve Süper Kupa’yı kazanabildiğimizi görüyoruz. Bugün bizim kulüplerimizin yaşadığı dar boğazı önceleri Avrupa kulüpleri de yaşadı. Ancak o kulüplerin ilk hedefi kısa yoldan para kazanmak değil başarının nasıl elde edileceğini öğrenmekti. Çünkü başarı, parayı getirecekti. Ne kadar ekmek o kadar köfte...
Avrupa kupaları reçetemiz, “Büyümek, büyüdükçe de güçlenmek” olmalı sayın okurlarım.
Kalın sağlıcakla...