Kundakçı da katil de sizsiniz!
22 Ağustos 1992’de Almanya’nın Rostock şehrinde sayıları 3 bini bulan Alman genci Ayçiçeği Apartmanı olarak bilinen 20 katlı bir binanın etrafını sardılar. Dev yapıda, çoğunluğu Asya ve Doğu Avrupa ülkelerinden gelen binlerce yabancı işçi ve göçmen kalıyordu.
Alman gençler, binayı taşladılar, molotof kokteylleri ile yakmaya çalıştılar. Kundaklama teşebbüsleri birkaç kez başarıya ulaştı. Güçlükle söndürülen yangınlarda şans eseri ölen olmadı. Niyetleri binayı ateşe verip binlerce insanı diri diri yakmaktı. Alman polisi “yapmayın etmeyin” demekle yetindiği için kendi kendilerine dağılmaları beş gün sürdü.
Modern Avrupa’nın göbeğinde günlerce korku içinde “yakılmayı” bekleyen ailelerin önemli bir bölümü Rostock’u terk etti. Ancak herkes Rostock’takiler kadar şanslı değildi…
DUISBURG 1984
26 Ağustos 1984 gecesi, Duisburg-Wanheimerort’ta faşistler tarafından ateşe verilen bir evde Satır ve Turhan ailelerinden 7 kişi can vermişti. Anne Döndü Satır ile beraber yakılarak öldürülen yavruları Songül 4, Ümit 5, Çiğdem ise 7 yaşındaydı. Turhan ailesinin babası Tarık Turhan ise 15 yaşındaki oğlu Rasim ve 18’indeki kızı Zeliha ile birlikte öldürülmüştü.
Alman makamları Wanheimerort katliamının üstünü kapattı. Olaydaki Nazi bağlantıları açık olmasına rağmen sorumlular asla bulunamadı.
SCWANDORF 1988
17 Aralık 1988’de Schwandorf kentinde bir apartman Josef Saller adlı bir faşist tarafından kundaklandı. Saldırıda Osman ve Fatma Can çifti ile 12 yaşındaki oğulları Mehmet yanarak can verdi. Alman mahkemesi Nazi olduğunu açıkça göstermesine rağmen, Saller’i cinayetten veya ırkçılıktan suçlu bulmadı. En küçük ceza ile ödüllendirilen katil, 2001’de tahliye oldu, Nazile tarafından “kahraman” ilan edildi.
LAMPERTHEIM 1992
31 Ocak 1992’de Lampertheim kentinde kundaklanan bir evde Seylanlı genç bir çift ve 1 yaşındaki bebekleri öldürüldü. Olay, Alman polisi tarafından örtbas edildi.
MÖLLN 1992
23 Kasım 1992 gecesi Mölln kasabasında Türklere ait iki ev, Alman gençler tarafından kundaklandı. İkisi çocuk, üç Türk yaşamını yitirdi. Yeliz Arslan henüz 10, Ayşe Yılmaz ise 14 yaşındaydı. Kundakçı katiller, kısa süreler hapis yatıp Nazi kahramanlar olarak sokaklara salındı.
SOLINGEN 1993
29 Mayıs 1993’te hepimizin çok iyi bildiği Solingen katliamı yaşandı. Türklerin yaşadığı bir ev, dört Alman tarafından kundaklanarak yakıldı. Aynı aileden 5 kişi yaşamını yitirdi.
Şans eseri hayatta kalan Mevlüde Genç, bizim bildiğimiz adı ile Mevlüde Ana, bu saldırıda iki evladını, iki torununu ve bir yeğenini kaybetti. Faşist katillerin yakarak öldürdüğü Gürsun 27, Hatice 18, Gülüstan 12, Hülya 9, Saime ise sadece 4 yaşında idi. Solingen’in kundakçı katilleri küçük cezalar alarak sokağa salındı.
STUTTGART 1994
16 Mart 1994 gecesi Stuttgart Geiss Caddesindeki 7 numaralı ev yine bir grup faşist Alman tarafından kundaklandı. Yangında göçmen kökenli 7 kişi öldü. Katledilenler arasında 4 yaşındaki Aynül ve 2 yaşındaki Kristina da vardı. Sorumlular bulunmadı, yargılanmadı.
LÜBECK 1996
18 Ocak 1996’da bu sefer Lübeck’te yine göçmenlerin yaşadığı bir yapı kundaklandı. Afrika ve Lübnan kökenli, 10 kişi öldü. 7 çocuk kurban arasında yaşları 3, 5, 7 olanlar vardı. Alman polisi olayı basit bir yangın olarak gösterip kapatmayı tercih etti.
LUDWIGSHAFEN 2008
3 Şubat 2008’de Ludwigshafen kentinde kundaklanan bir apartmanda aralarında bebeklerin de olduğu 9 Türk öldürüldü. Almanya, olayın ortak soruşturulmasını isteyen Türk hükümetinin bu teklifine yanaşmadı. Olay örtbas edildi.
KİM KUNDAKÇI?
İşte Almanya’nın “sadece yakın dönemdeki” utanç verici kundakçılık tarihi bu.
Ve “önde gelen” dergileri Stern, Türkiye Cumhurbaşkanı’na “kundakçı” diye küfür etmeye kalkmış!
Kundakçı dedikleri kişi, 3 yaşında Akdeniz’in sularında yaşamını yitiren bir bebeğin fotoğrafını BM kürsüsüne çıkaran ve cinayetlerini yüzlerine çarpan Erdoğan. Büyük ihtimalle, zorları da bundan.
Kundakçı da katil de sizsiniz!