Kur Korumalı Mevduatı BES ve yatırım fonlarına yönlendirelim
Sermaye piyasalarında yabancı yatırımcı girişi Aralık 2023’ün ilk haftasında ilk kez 1 milyar dolar sınırını geçti. Borsa İstanbul’un 2 ay boyunca 8100 seviyesini aşmakta zorlanması nedeniyle ortodokslar paniğe kapılmaya başladılar. ‘Yeni hikâye yok, halka arzlar likiditeyi azaltıyor, hisseler pahalı’ gibi karamsar yorumlar yayılmaya başladı. Hatta ‘yabancılar geliyor borsa düşecek’ gibi gülünç yorumlar yapıldı. Yatırımlara kısa vadeli bakışın sonucu olarak temelsiz, korkunun hâkim olduğu, içgüdülerin ağır bastığı bir ortamda maalesef yatırımcılar bu yorumlardan etkileniyor ve zarar görüyor. Piyasalarda önümüzdeki yıl daha dalgalı ve sert hareketlerin yaşanacak, carry trade fırsatı ve risk iştahının artmasıyla birlikte yabancı girişleri yoğunlaşacak. Bu süreçte küçük yatırımcıların sert hareketlerden etkilenmemesi için kurumsal ve profesyonel bir yönetim altında tasarruflarını yönetmesi gerekir. Küçük yatırımcılar için BES (bireysel emeklilik yatırım fonları) ve yatırım fonları doğru adrestir.
BİREYSEL EMEKLİLİK FONU NEDİR?
Bireysel emeklilik fonu, Bireysel Emeklilik Kanunu, Sermaye Piyasası Kanunu, emeklilik sözleşmesi, fon iç tüzüğü ve ilgili diğer mevzuat çerçevesinde kurulmuş ve emeklilik şirketlerinde bulunan profesyoneller tarafından yönetilen fonlardır. Bu fonlar, yerel ya da yabancı hisse senedi, repo, hazine bonosu, devlet tahvili, devlet ve özel sektör kira sertifikaları eurobond, mevduat, katılım hesabı gibi değişik para ve sermaye piyasası araçlarına yatırım yapabilmektedir. BES’e katılan yatırımcılar belirli dönemlerde birikimlerini emeklilik fonlarına yatırırlar ve belli bir vadenin sonunda toplu olarak birikimlerini geri alırlar. BES’in en önemli avantajı hesapta bulunan toplam birikime devletin yüzde 30 oranında katkı sağlamasıdır. BES hesapları Takasbank’ta saklanır dolayısıyla tamamı devlet güvencesindedir. BES’e katılan yatırımcıların risk profillerine uygun çok sayıda farklı fon bulunmaktadır. Yatırımcılar bu fonları Takasbank tarafından kurulmuş olan BEFAS’ta (bireysel emeklilik fon alım satım sistemi) görebilir ve kendilerine uygun bir fona yatırım yapabilirler. Özellikle uzun vadeli birikim yapan yatırımcılar BES’i tercih ediyor. Yatırımcıların BES’e yatırım yaparken bir uzmana danışmalarını öneririm.
YATIRIM FONU NEDİR?
Yatırım fonu, SPK (Sermaye Piyasası Kanunu) çerçevesinde kurulan profesyonel yöneticilerin yönettiği bir yatırım aracıdır. Yatırım fonlarını SPK’ya uygun olarak kurulan portföy yönetim şirketleri yönetir. Portföyler minimum risk, maksimum fayda esasına göre yönetilir. Yatırım fonları birikimi yatırıma dönüştürmenin en kolay yollarından birisidir. Esneklik ve likidite imkânı geniştir, elde edilen kar yeniden yatırıma dönüştürülür; bu yatırım fonlarına önemli bir avantaj sağlar. Son 10 yıl içinde yatırım fonları piyasası oldukça gelişmiş ve çeşitlenmiştir. Çeşitli amaç ve yatırım araçlarına uygun olarak fonlar kurulmuştur. Hisse senedi, değerli metaller, değişken, borçlanma araçları, para piyasası, katılım, garantili, koruma amaçlı fonlar gibi çeşitli amaçlarla kurulmuş fonlar yatırımcılara açılmıştır. Bu fonlarla ilgili olarak Takasbank’ın kurduğu TEFAS sistemi üstünden araştırma yaparak detaylı bilgi edinilebilir. Yatırımcıların hesap açtığı banka, aracı kurum veya portföy yönetim şirketlerine danışarak ve TEFAS sisteminde araştırarak bilgi sahibi olabilir, kendi risk tercihine, vadesine göre fon seçimi yapabilirler. Yatırımcılar için uzun vadeli yatırım perspektifi önemlidir. Kısa vadeli haber akışı ve hareketlere değil uzun vadeli getiriye odaklanmaları gereklidir. En az 3 yıl ve uzun vade, daha yüksek riskle yatırım fonları, 10 yıl ve daha ötesi vadelerde ve düşük risk için BES yatırımlarını yapmaları ideal bir dağılım olur. Toplam birikim içinde yatırım fonu ve BES ağırlığının ne olacağı konusu yine yatırımcının risk tercihine göre değişir.
BES VE YATIRIM FONLARININ SERMAYE PİYASALARINA ETKİSİ
Borsa İstanbul kuruluşundan sonra uzun yıllar kurumsal yatırımcı eksikliği yaşamıştır. 2000’lerin başında yatırım fonlarının kurulması ve yaygınlaşması bu sorunun azalmasında etkili oldu. Özellikle yabancıların 1990 ve 2000’lerde yaptıkları işlemlerde borsayı istedikleri gibi yönlendirebildikleri görüldü. Bu da borsamızda başta yatırım fonları ve diğer kurumsal yatırımcıların az olmasından kaynaklandı. Borsa İstanbul’da daha büyük ve daha çok yatırım fonu bulunması demek borsanın daha derin ve likit olması demektir. Böyle bir yapı borsayı aşırı dalgalanmalardan koruyacak, yerli yatırımcının güvenini artıracak ve ‘yabancı yatırımcı yolunu gözleyen’ yaklaşıma son verecektir.
BES VE YATIRIM FONLARI PAZARI YAVAŞ GELİŞİYOR
Türkiye’de 2000 yılında yüzde 1,1 olan yatırım fonu (ve emeklilik fonu)/GSYİH büyüklüğü oranı 2022’de yüzde 6,7’e yükseldi. Ancak bu yükselişin 2013’te 130 milyar doları aşan yabancı portföyü ve rekorlar kıran yatırımcı sayısına rağmen çok düşük kaldığı görülüyor. Gelişmiş ülkelerde yatırım fonu/GSYİH oranlarına bakalım. Avustralya’da yüzde 185,10, ABD’de yüzde 140,16, İsveç’te yüzde 104,54. Gelişen ülkelerde; Brezilya’da yüzde 79,91, Güney Afrika’da yüzde 61,54, Güney Kore’de yüzde 37,72. Bu veriler bize Türkiye’de yatırım fonlarının ve emeklilik fonlarının alması gereken yolun çok uzun olduğunu gösteriyor.
HANGİ YABANCI YATIRIMCI?
Yabancı yatırımcılar homojen bir karaktere sahip değil. Borsa İstanbul’da uzun vadeli yatırım yapan yabancı emeklilik fonları, yatırım fonları olmakla birlikte çok kısa vadeli hareket eden fon ve şahıslar da bulunuyor. 2000’lerin başlarında Borsa İstanbul’da yabancıların hisse sahipliği oranı yüzde 70’lerdeydi ancak bunların önemli kısmı beşinci sınıf merdiven altı fonlara aitti. Bunlar küçük miktarlarda portföylerle piyasayı yönlendiriyor ve küçük yatırımcılara büyük zarar veriyordu. Dolayısıyla kısa vadeli hareket eden yabancılardan ziyade kurumsal uzun vadeli yabancılar piyasaya derinlik ve güç katar. Piyasada daha çok yatırım ve emeklilik fonu daha çok istikrar ve güven demektir. Yani piyasada yorum yapan Soros’un solcularının iddialarının aksine doğru yabancı yatırımcılar sermaye piyasalarının sağlığı için olumludur. Şu anda yabancıların Borsa İstanbul’da payı yüzde 30’lardadır. Derecelendirme kuruluşları ve bazı manipülatörlerin aksine Türkiye’ye inanan ve istikrarlı şekilde Türkiye’ye yatırım yapan büyük kurumsal yabancı fonlar mevcut. Mevcut yabancı yatırımcıların büyük kısmını bu fonlar oluşturuyor. Önümüzdeki süreçte yabancı payının arttığını göreceğiz. Umarım kurumsal yabancıların ağırlığı artar ve piyasanın derinliği ve istikrarı güçlenir.
Sonuç olarak, TL’nin cazip hale getirilmesi için çalışan ekonomi yönetiminin BES ve yatırım fonlarını teşvik etmek için atacağı adımlar hem sermaye piyasalarının gelişmesini hem de dolarizasyonun azaltılmasını sağlayacaktır. Küçük yatırımcının daha etkin yatırım yapmasının sağlanması, genel olarak tasarrufların daha etkin yönetimi için BES ve yatırım fonlarının daha da geliştirilmesinin önünün açılması gerekiyor. KKM’den (kur korumalı mevduattan) çıkacak olan onlarca milyar dolar için en güvenli adres BES ve yatırım fonlarıdır. KKM’de bulunan müşteri profillerinin tümü için BES ve yatırım fonları uygun alternatifler sunuyor. Ayrıca kurumsal yatırımcıların yatırım fonlarına yatırım yapmaları teşvik edilmelidir. Özellikle döviz portföyü taşıyan şirketlerin TL fonlara geçmesi sağlanmalıdır.
Kaynakça;
https://www.tefas.gov.tr/