Kürt halkımızı kazanmada belirleyici olan
DEM Partisi, niçin Güneydoğu belediyelerini ele geçirmiştir?
Hendeklere gömülmüş olan PKK, nasıl olmuştur da hendeklerden çıkmış ve Güneydoğu illerimizin yerel iktidar koltuklarını ele geçirmiştir?
Bu soruların demokrasi içinde bir yanıtı bulunmuyor.
Türk Devleti, PKK terör örgütünü temizlemede kararlı olmayınca Güneydoğu seçmeni acaba soruları içinde yaşıyor.
Kararlı olmayan devletin vatandaşı da kararsız olur.
KÜRT VATANDAŞ GÖRÜYOR: DEVLET PKK’YI TEMİZLEMEDE KARARLI DEĞİL!
Bölücülüğü temizlemede belirleyici olan, devletin kararlılığıdır.
Kürt vatandaşlarımız devlete bakıyor: Türkiye’nin bütünlüğünü sağlamada kararlı mı, PKK’yı temizlemede kararlı mı? Yoksa yeniden “Kürt Açılımı” mı geliyor?
Vanlı, Bitlisli, Mardinli, devleti gözlüyor, bakıyor ve görüyor ki:
-Anayasa Mahkemesi, PKK’nın yasal kolu olan partiyi kapatmıyor.
-Türk Devleti, PKK’nın yasal koluna son iki yılda toplam 1 Milyar 140 Milyon Lira para veriyor.
-Maliye Bakanlığı, PKK’nın yasal koluna 1 Milyar 140 Milyon Lirayı ödüyor.
-TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Anayasadan Türk kavramını çıkartan eski 64 maddelik Anayasa Uzlaşması temelinde yeni bir Anayasa gündemini kamuoyuna açıklıyor.
-Türkiye hükümeti, Suriye, Rusya, İran ve Irak ile anlaşıp PKK’yı Suriye’nin kuzeyinde temizleme olanağını kullanmıyor.
-Türkiye hükümeti, ABD ve İsrail ile uyumlu bir çizgiye yöneldi.
-Türkiye, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya alınmasına evet dedi. Demek ki, ABD’nin Kürdistan Planına karşı koyma niyetinde değil.
-Türkiye, ABD güdümünde ve İsrail’in dostu olan Ukrayna’ya silah veriyor. Demek ki, Batı Asya’da Kürdistan’ın kurulmasına direnmeyecek.
-Ana muhalefet partisi, PKK ile açık ittifak kuruyor. Basın PKK güdümlü partinin propagandasını yapıyor.
Özeti: Türk Devletinde PKK’yı temizleme konusunda kararlılık gözükmüyor. Aksine Türkiye Cumhuriyeti Devleti PKK’ya alan açılıyor.
ÇÖZÜM İÇİN BELİRLEYİCİ OLAN DEVLETİN KARARLILIĞIDIR
Kürt sorunu, öncelikle Türk Devletinin kararlılığıyla çözülür.
Silahlı terör örgütüne hoşgörü olamaz!
Silahlı terör örgütüne özgürlük verilemez!
ABD’nin ve İsrail’in Türkiye’yi bölme planı, ancak ve ancak Türk Ordusunun ve Polisinin silahıyla bozguna uğratılabilir!
Demokrasi, terör örgütüne kalkan olamaz!
Demokrasi, Türk devletini parçalamanın ve Türkiye’yi bölmenin aracı olamaz!
Aksine Demokrasi, kargaşalık ve terör ortamında değil, ancak devletin ve vatanın bütünlüğü içinde ve toplumun huzuru koşullarında yaşanır.
KARARSIZ DEVLETİN VATANDAŞI
Türk Devleti, PKK terör örgütünü temizlemede kararlı olmayınca Güneydoğu seçmeni acaba soruları içinde yaşıyor.
Kararlı olmayan devletin vatandaşı da kararsız olur.
Arkada kalan süreçte Türk Silahlı Kuvvetleri, Polis ve Köy korucuları, PKK terörünü hendeklere gömdüler. Bu kararlılık, sınır ötesi harekâtlarıyla devam etti ve başarı kazandı.
Ancak Mehmetçik PKK’yı temizlerken, Hükümetten Anayasa Mahkemesine kadar Devletin diğer organları PKK’ya olanak sağlıyor.
Güneydoğu’da Kürt halkı, PKK’nın bitirileceği umuduna kapılmıştı ve terör örgütüne sırtını dönmüştü. Ancak devletin kararsızlığı, PKK Partisi’ne fırsat verdi.
Yeniden “Kürt Açılımı” söylentileri de, oyların PKK’ya yönlendirilmesine etkili oldu.
BÖYLE DEVAM EDEMEZ
Manzara ortada: Hendeklerden çıkartılan PKK, yakıp yıkmaya başladı.
Kandil yöneticileri, halka ayaklanma çağrıları yapıyor.
Kuzey Irak’taki Türk Silahlı Kuvvetleri, kuzeyden kuşatılıyor ve iç hat durumuna düşürülüyor.
Türkiye’nin kuzeyindeki ve güneyindeki savaşların yayılma olasılığı ciddidir.
Bu koşullarda Türkiye’nin Millî Devletini zaaftan kurtarmak en temel meseledir.
Millî Devlet siperindeyiz. Güçlü Devleti ve Güçlü Hükümeti kuracak, Yargının Anayasa Mahkemesi ve Yüksek Seçim Kurulu gibi yüksek organlarını ABD denetiminden kurtaracağız.
YARIN VE YARINLAR:
Millî Devlet siperindeki Rota yazıları devam edecek.