Kurultay'ın ardından

BU hafta sonu düzenlenen Vatan Partisi 11. Amiral Soner Polat Genel Kurultayı sadece Türkiye'ye değil dünyaya da umut verdi. Dünyanın dört bir tarafından gelen konuklar ve iletiler bunun kanıtıydı.

KKTC gibi sayılı ülke tarafından tanınan Batı Sahra ve Abhazya'nın yetkililerinin Kurultay'da bulunması, Vatan Partisi'nin, emperyalizmin tanınmasını engellediği uluslar için de bir umut olduğunu kanıtladı. FIFA'ya üye olmayan ülkelerin futbol takımlarının katıldığı Conifa Kupası bünyesinde Batı Ermenistan ve Kürdistan gibi ülkemiz sınırlarını tehdit eden hayali oluşumların yer almasından sonra Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Conifa Kupası'na katılmıyor. Geçen yıllarda, bazen Lefkoşa'da da düzenlenen ELF ve Conifa kupaları sorunsuz oynanırken, bu sene Nice'de düzenlenmesi planlanan Conifa Kupası hiçbir açıklama yapılmadan gerçekleşmedi. Bu iptal, Conifa'nın Türkiye'nin düşmanlarıyla bu işi beceremediğini kanıtladı.

Vatan Partisi Kurultayı'na temsilciler gönderen Batı Sahra ve Abhazya ile Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Güney Osetya gibi emperyalizmin tanınmasını engellemeye çalıştığı ülkelerin de katılımıyla düzenlenecek uluslararası bir turnuva, emperyalizme karşı dayanışmaya büyük katkı sağlayacaktır. Kurultay'a uluslararası katılım, Vatan Partisi Uluslararası İlişkiler Bürosu'nun, Türkiye Futbol Federasyonunun (TFF) da desteği ile bu organizasyonu rahatlıkla düzenleyebileceğini kanıtladı.

RUSYA İLE SPORDA DA  İŞBİRLİĞİ

Rus Rodina Partisi'nin özellikle spordan sorumlu yöneticisinin Vatan Partisi Kurultayı'na katılması, emperyalizmin etkisi altındaki uluslararası spor birliklerinin ve konfederasyonlarının Rus sporcuları yıllardır yarıştırmamasının çözümünün de Vatan Partisi'nde ve Türkiye'de olduğunu gösterdi.

Emperyalizmin doping yalanı nedeniyle yıllardır Rus sporcular ülkelerini ulusal formalarını giymeden ve ulusal marşlarını söylemeden temsil ettiler. Bu kısıtlamalara rağmen; Rusya, birçok spor dalında dünyanın en başarılı ülkesiydi. Ukrayna'nın işgali bahanesiyle Rusya, hemen hemen hiçbir spor organizasyonuna katılamıyor. Bu haksız ambargoya rağmen, birçok branşta hala dünyanın en başarılıları Rus sporculardır. Bu başarılı spor birikiminden kendi sporcularımızı yetiştirirken Türkiye'nin yararlanması ve Rus sporcuların yarışmalara katılımının Türkiye aracılığıyla sağlanması hem iki ülke sporuna hem Türk-Rus işbirliğine çok güçlü katkılar sağlar.

RUS SPOR İNSANLARININ BİRİKİMİNDEN FAYDALANILMALI

Başarılı Türk sporcuların yetiştirilmesine yönelik Türkiye Olimpik Hazırlık Merkezleri'nin (TOHM) kurulması uluslararası başarılarımıza çok önemli katkılar sağladı. Ancak, genç sporcularımızın teknik olarak gelişmesinde TOHM'ların yeterli olmadığına dair eleştiriler yapılıyor. Özellikle Rusya'nın çok başarılı olduğu Buz Hokeyi ve Artistik Patinaj gibi kış sporlarında, teniste, ritmik cimnastik ve trambolin gibi cimnastik dallarında, atlama, yüzme, kano, su topu, yelken gibi su sporlarında ve benzer onlarca spor dalında Rus teknik spor insanlarının TOHM'larda görev alması, bu spor dallarında da Türkiye'den başarılı gençlerimizin yetişmesini sağlayacaktır.

Öte yandan, uluslararası yarışmalara katılımı engellenen Rus sporcuların, Türk sporcuların barajlara takılıp katılım sağlayamadığı her yaş grubundaki Avrupa Şampiyonası, Dünya Şampiyonası ve Olimpiyatlarda, Türk vatandaşlığı ile Türkiye adına yarışması sağlanabilir. Günü geldiğinde, bu madalyalar sahibi ülkeye teslim edilir. Böylece hem Türkiye'nin başarılı olamadığı spor dallarında gelişme sağlanır hem TOHM'lardaki teknik yönetici kalitesi arttırılır hem de emperyalizmin Rus sporculara uyguladığı ambargo fiilen ortadan kalkar. Bu önerilerin Türk sporcu yetiştirilmesinin önündeki en büyük engel olan federasyonlarımızın sırtını dayadığı yabancı sporcu ithalatı ile hiçbir ilgisi yoktur, aksine üretim amaçlı bir öneridir.

MİLLİ HÜKÜMET PROGRAMI'NDA SPOR

Vatan Partisi Milli Hükümet Programı'nın sporla ilgili bölümlerinde kayak ve dağcılık gibi spor olanaklarının geliştirilmesi ile turizmden ulusal ekonomiye sağlanan gelirin arttırılmasından, spor hizmetlerinin parasız sağlanmasından, spor literatüründeki yabancı sözcüklerin Türkçeyi bozan etkilerinin önlenmesinden, her yaşta yurttaşımızın spor yapması için gerekli olanakların sağlanmasından, spor kurumlarının ülkemizin her köşesinde yaygınlaştırılmasından ve desteklenmesinden, spor yarışmalarında düşmanlığı ve bireyselciliği kışkırtan kapitalist yozlaşmanın engellenmesinden, spor emekçilerinin haklarının korunmasından bahsediliyor. Geliştirilmesi gereken spor kültürünün bedence ve ruhça sağlıklı, mutlu ve ahlaklı yurttaşlar yetiştiren ve toplumda dostluğu, dayanışmayı ve kardeşliği güçlendiren bir kültür olması gerektiği belirtiliyor. Her konuda olduğu gibi spor konusunda da, Vatan Partisi Milli Hükümet Programı'nda hedefler çok doğru belirlenmiş. Ancak, bu hedeflere ulaşmak için gerekli sert ve kamucu yöntemlerin de açıkça belirlenmesi gerekir. Belki de 2023'teki bir Teori'nin konusu bu yöntemler olabilir.

ÜRETİM SPORDAKİ EN ÖNEMLİ İHTİYAÇ

Vatan Partisi Milli Hükümet Programı'nda belki de en fazla kullanılan kelime “üretim”dir, 24 farklı yerde kullanılmış. Ancak spor ve üretim aynı cümlede hiç kullanılmamış. Türk sporundaki sorunların çözümü de üretim ekonomisindedir. Uluslararası başarıları sporcu ithalatından bekleyen federasyonların yaptığının ekonomideki karşılığı sıcak para rantçılığıdır. Gencimize spor yapma olanağı tanırsak hem lümpen çeteleşmeyi hem terörü hem uyuşturucu bağımlılığını engelleriz. Topluma spor ile kazandırdığımız gencimiz sportif başarılar da kazanırsa, sporun sadece bir hobi olmadığını, bir meslek olduğunu anlar. Nasıl istihdamı arttırmak için yeni fabrikalar ve işyerleri açmak gerekiyorsa, spor istihdamını arttırmak için de spor tesisi açmamız gerekir. Sporda da üreten bir ülke olmalıyız.