Küstahlık!
Fransız Parlamentosu önceki akşam, bile bile “suç” işledi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Doğu Perinçek Davası’nda verdiği karar ortada olduğu halde, sözde “Ermeni soykırımını inkar edenlere bir yıl hapis cezası öngören” yasayı kabul etti.
Böylece AİHM’nin mahkum ettiği İsviçre’den sonra bu insanlık dışı düzenlemeyi kabul eden ikinci ülke oldu.
Fransa, daha önce de aynı yasayı parlamentodan geçirmiş ama Fransa Anayasa Konseyi 2012 yılının Şubat ayında, bu düzenlemeyi anayasaya aykırı bularak iptal etmişti.
Dönemin Cumhurbaşkanı Sarkozy de hükümetten yeni bir tasarı hazırlamasını istemişti.
***
Önceki gece yapılan oylamadan sonra gazetecilerin sorularına cevap veren Devlet Bakanı Ericka Bereigts bugüne kadar sadece Yahudi soykırımı inkarına ceza veren yasanın bu değişiklik ile sözde “Ermeni soykırımı”nın inkarını da ceza kapsamına alacağını söyledi.
Bakan Bereigts, sözde Ermeni soykırım inkarına ceza verilmesinin, Cumhurbaşkanı François Hollande’ın bir seçim vaadi olduğunu da hatırlattı.
***
Yani... Sarkozy, iptal edilen yasayı ikinci kez çıkarmayı başaramadı ama Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, seçmenlerine verdiği saçma sapan bir sözü tutmak için, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararını ayaklar altına aldırdı.
Bu “uluslararası irade”yi “takmadığını” gösterdi.
Demokrasinin ve çağdaş hukukun beşiği sayılan Fransa’nın bugün nasıl yasa ve hukuk tanımaz, riyakar bir zihniyetin elinde olduğunu kanıtladı.
***
Hiç üzülmeyin...
Fransa Parlamentosu’nun bu kararı da elbette yine ya Fransa Anayasa Komisyonu’na ya da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne takılacak...
Eğer “insaf”tan, “vicdan”dan, “adalet”ten, “hukuk”tan ve “doğruluk”tan zerrece eser kaldıysa, bundan zerrece kuşkum yok!
Ancak sizden ricam; lütfen bu sahtekarların gerçek yüzünü artık görün!
“Avrupalı” da olsalar; hukuka saygısızlar.
Yalancılar.
İftiracılar.
En önemlisi üç-beş oy için şereflerini bile satarlar!
Bu gerçeği bilin ve onlara hak ettiklerinden daha fazla değeri asla ama asla vermeyin!
MAAŞLAR!
Her bayram öncesi aynı terane:
Hükümet, emekli maaşlarını erken ödeme kararı almış! Bu bayramda da Temmuz maaşları, arife günü verilecekmiş...
Aman ne lütuf!
Peki; sonrası ne olacak?
Diğer maaşa kadar geçecek 50-55 günlük sürede emekli ne yiyecek, ne içecek?
Maaşları on-on beş gün erken ödemek değil marifet...
Asıl marifet emeklilere, çalışanlara doğru dürüst maaş verebilmek...
Bunu yapıyor musunuz?
Hayır...
Matah bir şey yapmış gibi ortada dolanmayın o zaman!
GÜNÜN SORUSU
Sorum Atatürk Hava Alanı baskınında 43 kişinin ölmesini umursamayarak, bir gün sonra “köprü açılışı şenliği” düzenleyenlere:
Ölenlerden biri oğlunuz ya da kızınız olsaydı; o balonlu, konfetili açılışı yine yapar mıydınız?
‘Aktif vatandaş’ olmak!
Uzun bayram tatili başladı.
Tatil yapmayacak olanlar belli:
Ulaşım, turizm ve nöbetçi sağlık, emniyet, medya çalışanları...
Bir de üretimin durması mümkün olmayan sektörlerde, nöbetçi işçiler!
Başka?
Bu soruya son yıllarda iki “kesim” daha eklendi:
Teröristler...
Din sömürücüleri...
Bunlar, fırsat buldukları her yerde “saldırmaya” devam edecek.
Siz de artık bunların yol açtığı yıkımdan bıktıysanız “pasif vatandaşlığı” bırakın “aktif vatandaşlığa” geçin!
Terör ve irtica karşısında asla alttan almayın...
Hoşgörülü olmayın.
“Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” demeyin!
Bilin ki o yılan, eninde sonunda size de zarar verecektir.
“Peki; nasıl aktif vatandaş olunur?” diyorsanız...
Tepki vererek...
Haksızlıkları bağıra bağıra dile getirerek...
Katiller ve din sömürücüleri kadar cesur olarak!
***
Çevrenizdeki garip kılıklı, kuşkulu hareketler yapan tipleri hemen güvenlik kuvvetlerine bildirin.
Taksiciyseniz; bunları aracınıza almayın.
Ev sahibiyseniz; evinizi kiralamayın.
Yani uyanık olun...
Sizin dikkatinizin, onlarca canı kurtaracağını unutmayın!
156+349!
Abdullah Gül’e “yazmaya” devam ediyoruz. Sıra, Yavuz Varaklı’da:
“Abdullah Bey...
Önceki akşam mübarek kadir gecesinde kırmış olabileceğim insanları, bilmeden de olsa yemiş olabileceğim haramları düşündüm ve içim bir tuhaf oldu.
Sizi düşündüm sonra...
Tamam haklı olabilirsiniz; ne Huber’de, ne de başka bir yerde gırtlağınızdan tek kuruşluk haram lokma geçmemiştir... Ama ortada bir kuşku var ve siz bunu dile getiren insanlara cevap vermiyorsunuz. Ben olmayan günahlarım için endişeye kapılırken, sizdeki bu rahatlığı gerçekten anlayamıyorum.”
GÜNÜN İSYANI
İsyanım her bayramda yüzden fazla insanımızı kaybettiğimiz trafikte, tüm kuralları hiçe sayarak canavarlığa devam eden sorumsuzlara:
İntihar edecekseniz bunu tek başınıza yapın! Bizden ne istiyorsunuz da arabanızı üstümüze sürüyorsunuz?