01 Ocak 2025 Çarşamba
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Linç suçtur, istifa et artık Bakan Bey!

Onur Belge

Onur Belge

Eski Yazar

A+ A-

3 Temmuz 2011, Türk futbolunun “kara pazarı...” Günlük siyaset yaşamımızda başlatılan, Ergenekon ve Balyoz başta olmak üzere Türkiye ile, şanlı ordumuzu sindirme ve metamorfoza (başkalaşım) uğratma komploları tamamlanmış. Sıra futbola gelmişti, federasyon dahil her kulüp yönetimi yandaşlar tarafından ele geçirilmeliydi. Öyle oluyordu, ama olmadı. Sıra Fenerbahçe’ye gelince Milli Mücadele’nin, Kurtuluş Savaşı’nın, Kuvva-yı Milliye’nin kalesi sarı-lacivertliler muhteşem bir direniş gösterdiler.  

Bu kumpasları kuranlar amaçlarına ulaşamayınca, bildiğiniz şeyleri yaptılar. O işler ihtisasım değil, benim işim spor. Uzun uzun anlatmaya gerek yok, ama o mahkemelerin hukuksuz olduğu anlaşıldı, artık yoklar, onların verdiği kararlar kaldırıldı. Yani delillerin ve iftiraların düzmece olduğu artık kutulara da gizlenemez oldu. Kudurdular bu kez, Başkan Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe’yi linç kampanyası başlattılar. Sözler yazılar yetmedi, otobüs kurşunlandı, sonra taşlandı, sonra Emre başta olmak üzere futbolcuları da linç etmeye kalkıştılar. Her yerde Fenerbahçe ve futbolcularına, hem de Milli takım forması altındayken bile, ana, avrat, çocuk küfür edilip üzerlerine saldırılmaya başlandı. 

Futbol maçlarındaki şampiyonluk yarışında linçe bazı soysuz hakemler de ortaklı ediyor, futbol düzenimizden ses yine yok. 

Devletin verip de tutmadığı sözler ayyuka çıktı. 

Cumhurbaşkanı seyrediyor... Ülkemiz maşallah güllük gülistanlık... 

Başbakan seyrediyor, ne yapsın yakında seçim var, kendini kanıtlamak zorunda. Malum ülke önemli değil, partiyi ona emanet edecekler mi, sınavı geçecek mi seçim sonrasında belli olur. 

Geçtim federasyonu, yürekli futbol adamlarını, antrenör ve diğer dernekleri falan, onların hepsi kukla olmuş. 

İçişleri Bakanı nerede Allah aşkına. Bir ses verin Bakan Bey de yaşadığınızı anlayalım. Linç yasalara ve insan haklarına göre suçtur. Soruşturma açtınız da haberimiz mi olmadı, zanlı yakaladınız da “tahkikatın selameti” açısından gizliyor musunuz? Bari bir geçmiş olsun deseydiniz.  

İstifa edin, istifa... Zaten seçime çok az bir süre kaldı, yeniden de bakan olma şansınız sıfır. Hiç olmazsa arkanızdan bari “haysiyetli adammış, istifa etti” desinler. Bilmem ki eder misiniz, tercih meselesidir. 

AH BE SERGEN 

“Ne diyon oğlum sen...” Bu benim lafım değil, Kaptan Rıza’nın, genç takımdan gelmiş “Kepçe” ye ilk maçlarından birinde Beşiktaş’ta söylediği sözdür. Daum teknik adam, frikik olmuş, Rıza Çalımbay topun başında, yanına geliyor Sergen Yalçın. “Tamam Kaptan, tam benim yerim. Bırak bana, git santraya, merak etme...” İşte o zaman ediyor Rıza Çalımbay o lafı Sergen’e. Ama topu bırakıyor da. Herkes merakla bakıyor, Daum kulübede saçını başını yoluyor. Sergen gayet rahat, vuruyor köşeye ve gol. Normal bir şey yapmış gibi dönüyor Rıza’ya “ben sana söyledim ağabey” deyip santraya yürüyor.  

Ben Beşiktaş yazarlığı ve muhabirliği yapıyorum Hürriyet Gazetesi’nde. “Sergen diye bir çocuk var, acayip bir şey” deyip duruyorlar. O aralar bir meşrubat firmasının gençler arası futbol turnuvasının yönetiminde olan sevgili Haldun Domaç’a sordum. Patladı Haldun “Onun Allah cezasını versin, finali mahvetti, oynadığı takım 11-1 kazandı. Gollerin yarısını attı, yarısını da attırdı...” demez mi, kahkahalar arasında. 

Sonra yıllar geçti, hep aynı açık sözlü Sergen. Bazı mekanlarda rastlaşırız. Şöyle göz ucuyla bakar, bazı kerameti kendinden menkul spor yazarı arkadaşları kasteder. “Abi, sen bu işleri, buraları bilen adamsın. Bunları ne getiriyorsun yanında, sonra hakkımızda yalanları uydurup duruyorlar.” Öperdim yanaklarından, “Hayat bu evlat, sonra anlarsın...” Sivasspor- Galatasaray arasında oynanan kupa maçındaki hakem ve penaltı kararlarını biliyorsunuz. Ne desin Sergen, hokkabaz dese suç, kraldan fazla kralcı dese ceza. Çicek, böcek, yaz geldi, denize girsinler falan demiş. Ah be Sergen, bak öğrendin, ama senin söyleyemediklerini ben söylemek isterdim. Ne yapayım ki, adım terbiyeliye çıkmış. İnsanlar yakıştıramıyor, en iyisi onlara birer ampul verelim de aydınlansınlar.
Yazarın Önceki Yazıları Tüm Yazıları