11 Ocak 2025 Cumartesi
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Lozan Delinince -(TAMAMI)

Kurtul Altuğ

Kurtul Altuğ

Eski Yazar

A+ A-

3 yıldan fazla oluyor; Türkiye AKP iktidarını yaşıyor ve TV kanallarında eskiden pek görmediğimiz kişiler alabildiğince alabildiğince gürlüyor. 9 yıl önce Türkiye’nin gündeminde kimilerinin “Sevr Paranoyası” diye adlanırılan şu sözler vardı:

“Bu Sevr’in ayak sesleridir. Yakında Lozan’ı da delecekler. Bir şekilde Sevr uygulamaya konulacak” AKP iktidarının ustalık süreci başladı. O sesler, o kuşkular yok oldu sanki.

AKP'nin 2. iktidarı başlamıştı. İP lideri Doğu Perinçek, VATAN Gazetesi'nde yayınlanan Sedat Sertoğlu tarafından, zamanın Dışişleri Bakanı Gül’ün ABD Dışişleri Bakanı Powell ile yaptığı bir konuşmayı kaynak göstererek ciddi bir ihbarda bulunduğu konuşuluyordu: "Bakan Gül Powell ile yaptığı iki sayfalık 9 maddelik bir anlaşmayı açıklanıyordu”

TV ekranlarında, gazetelere yer alan bu haber tepki topladı fakat Cumhuriyetin savcıları bu anlaşmayı nedense takibe almadı. AKP ikinci dönemine başlamıştı o günlerin konusu İrtica ve onun simgesi olan “Türban”dı. O günlerin konuşanları arasında başta Perinçek olmak üzere eski Orgeneral apoletli ya da emekli subaylar, Ankara Ticaret odası Başkanı Sinan Aygün, halen ABD bulunan Dalan, AKP eski Milletvekili Turan Çömez de vardı. O günlerde sıkı bir AKP yandaşı olan Aydın Doğan'ın kucağında büyüyen devrimci ve Atatürkçü ekonomist Yiğit Bulut o sıralarda saf değiştirmişti. Ergenekon diye bir kavramla henüz tanışmamıştık. CHP hala güvenilen ve dayanılan son kaleydi.

2008 yılında TSK'nin başında Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Çankaya’da ise henüz A. Necdet Sezer vardı. Ordu için için kaynıyordu ama öyle ciddi bir hazırlık da göze çarpmıyordu. O günlerin kamuoyu anketlerine göre halkın en güvendiği TSK hala 1. sıradaydı.

Sonra bir sabah kalkıldı ki; "Ergenekon kapsamında bazı emekli Generaller ve başta Perinçek olmak üzere bir çok aydın kapılarını çalınarak alındılar ve Beşiktaş Adliyesine götürüldüler”

Sonra sıra TSK'daki darbeci kabul edilen askerlere geldi bu arada Sinan Aygün yakalandı. Arkasından başka emekli Generaller alındılar. Bir cadı kazanı başladı. Gazeteciler, önce İlhan Selçuk, sonra Mustafa Balbay ve diğerleri ...AKP ustalık sürecinde, DP gibi 10. yılını kutluyor. Onlar hala hapiste, duruşmaları sürmektemahkemeler hala kararlarını veremedi. Tutukluluk infaza dönüştü!

Bu kısa özeti niye yaptık? Anılarınızı tazelemeniz ve eskisiyle yeni durum arasında bir karşılaştırma yapmanız için.

Türk Devleti Hala Güçlü mü?
Analist Tony Badran, "Türkiye hiçbir zaman yeterince güçlü olmadı. ABD Türkiye'ye güvenemez" eleştirisinde bulundu ve Türkiye için BOP’un hedefi Suriye sorununda Türkiye’ye verilen bir görevi tahrik etti. Analist Tony Bardan ne demek istiyordu? Yıl 2011’di ve AKP iktidarının ustalığı 12 Haziran'da aldığı yüzde 50 oyla pekişmişti. Bardan şöyle diyordu:

"Arap Baharı Suriye'ye sıçradığında, Erdoğan kötü polis konumundaki ABD'nin karşısında Ankara'ya iyi polis rolü biçerek, ülkesini Şam'ın bir numaralı denetleyicisi olarak göstermeye çalıştı" Badran, ekliyordu: "Ancak bu çabaları büyük oranda başarısız oldu. ABD'nin Suriye krizi konusunda Türkiye ile kurduğu diyalog ilk protesto gösterilerinden kısa süre sonra başladı. O günden bu yana geçen sürede Obama defalarca Esat'a istifa çağrısı yapma noktasına geldi ama her defasında Erdoğan'la konuştuktan sonra geri çekildi" diye yazıyordu.

Eleştiri dozu ağır olan bu yazı dikkati çekti. Dış politika yorumcuları dikkate aldı. Ancak halk gelen fırtınanın farkında değildi. Üstelik bir de CHP yeniden dizayn edilmiş, Deniz Baykal’dan boşaltılan genel başkanlık koltuğuna Kılıçdaroğlu getirilmişti! Ne oluyordu? AKP liderinin nasıl seçildiğini ahali biliyordu ama, Kılıçdaroğlu’nun oraya gökten zembille ve kamera şakasıyla geldiğini söyleyen sadece AKP’lilerdi! Kılıçdaroğlu tam ABD'nin BOP için aradığı, Kürt sorununun çözümünü Erdoğan’dan belki de daha kolaylaştıracak adamdı. Atatürk’ü sever görünüyor, sosyal demokrat sanılıyordu. O’nun bu işlerle ilgisi pek yoktu. Tersine Atatürk ve İsmet Paşa yanlılarını partiden kapı dışarı etti ve CHP’nin önce adını Yeni CHP koydu, sonra da Neoliberal AB yanlılarını yerlerine yerleştirdi. Halk bu yeni resmi beğendi ve Türkiye 2011 seçimlerine “Başbakan Kemal” avazeleriyle gitti. Sonunda aldığı oy Baykal’ın bıraktığı noktadan aşağıdaydı. % 25.6. Oysa, yanındaki akıldanesine göre beklenen oy %45 di. Böylece, Erdoğan seçimi eze, eze ve Kılıçdaroğlu’nun sırtını mindere yapıştıra, yapıştıra aldı. Artık engel kalmamıştı. Ordu da arzulanan operasyon tamamlanmıştı. Hasdal Generallerle dolu, Silivri aydına, gazeteciye sanatçıya mesken olmuştu.

İşte Lozan'ı asıl delen uygulama
Sayın Başbakan ustalık döneminin en güçlü hamlesini geçenlerde yaparak Tony Bardan'ı haksız çıkardı! Tek taraflı bir kararla, azınlık vakıflarının gayrı menkullerinin iade edileceğini bildirdi. Bu azınlık vakıflarının önemli bir bölümü Rum azınlığına aitti. Lozan Antlaşmasının 45. maddesine göre İstanbul'daki Rum azınlığına tanınan hakların aynının Batı Trakya'daki Türk azınlığına da tanınması gerekmekteydi. Oradaki soydaşlarımız 1923 yılında Batı Trakya'daki toprakların % 80'ine sahipken bugün bu oran % 25'e düşmüştü. Ayrıca, Yunan Vatandaşlık Yasasının çağdışı ve ayırımcı bir hükmü olan eski 19. madde gereğince vatandaşlıktan çıkartılan 60.000 soydaşımız, bu maddenin iptal edilmesine rağmen, yeniden vatandaşlığa kabul edilmemekteydi. Eğitim ve gayrımenkul edinme konularında da büyük sıkıntılar yaşanmaktaydı. Batı Trakya Türklerinin sorunları ve Yunan Hükümetinin engellemeleri- (BKZ- Dışişleri Bakanlığının web sayfası ve O. Öymen’in Silahsız Savaş kitabı- (s. 371-374) İşte bugün yaşadığımız ibret verici gelişmeler karşısında Lozan zaferini sağlayan Büyük Atatürk ve İsmet İnönü’yü analım da, Lozan’ın ne hale getirildiğini, unutmayalım.

Soralım Tony Bradan’a:

“-Türkiye gerçekten Başkan Obama’nın sandığı kadar güçsüz mü, yoksa ABD öyle görünmesini sağlamak için elinden geleni ardına koymadı mı?”