Yandex
01 Nisan 2025 Salı
İstanbul 11°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Ma Xingrui: Türkiye’den ithalatımızı 2 milyar dolara çıkaralım

Adnan Akfırat

Adnan Akfırat

Gazete Yazarı

A+ A-

“Müjdeler var yurdumun toprağına taşına!”

Cumhuriyet’in ellinci yılı için yazılan marşın sözleri bu dize ile başlar. Güzel bir haber verirken hemen aklımıza geliverir.

Bizim de Türkiye’nin sanayicilerine ve iş insanlarına, ihracatçılarına müjdemiz var!

21 Şubat 2025 sabahı Çin-Türkiye Ticareti Geliştirme şirketinin açılış töreninde, Ticaret Bakan Yardımcımız Sayın Mahmut Gürcan’ın liderliğinde Türkiye ve Çin’in devlet görevlilerini ve iki ülkenin şirketlerini buluşturduk. Çin pazarına giriş için kuvvetli bir hamle yaptık ve sonuç aldık. Aynı gün öğleden sonra, Sinciang Devlet Konukevi’nde şahsım ve Çinli ortağım Wen Jun’un da davetli olduğu devletlerarası görüşmede, Sinciang Uygur Özerk Bölgesi ÇKP Sekreteri Ma Xingrui, Ticaret Bakan Yardımcımız Sayın Mahmut Gürcan’a, “Türkiye’nin Sinciang’a ihracatını bu yıl 2 milyar dolara çıkaralım” teklifini yaptı. Büyükelçimiz Sayın İsmail Hakkı Musa ve Ticaret Başmüşavirimiz Sayın Atakan Özdemir ile kulaklarımıza inanamadık.

Çünkü Pekin Ticaret Başmüşavirliği’nin kayıtlarına göre, 2024 yılında Türkiye’nin Uygur bölgesine yaptığı ihracat sadece 12 milyon dolar. ÇKP Bölge Sekreteri, bunun 120 katı kadar ürün alma iradesini açıkladı.

TÜRKİYE İLE ÇİN YAKINLAŞTI

Bu parlak ufuk, ABD’nin Türkiye ile Çin arasına Uygur sorununu bir kama olarak sokma girişiminin, her iki devlet tarafından reddedilmesiyle açıldı.

Geçen yıl Eylül ayında faaliyete başlayan Çin-Türkiye Ticareti Geliştirme Şirketi’nin ve Çin İş Geliştirme ve Dostluk Derneği’nin ortak gayretleri katalizör oldu. Bu hamlemizle Çin ile Türkiye’yi biraz daha yakınlaştırdık.

Kuşkusuz bu adım, her iki devletin yöneticilerinin basiretli tutumu ile atıldı. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın cesur yaklaşımı itici güç oldu. Türkiye’nin samimi isteğini, geçen yılın haziran ayında Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan net olarak Urumçi ve Kaşgar’da ilan etti. Çin tarafının buna yanıtı, Urumçi’den İstanbul’a doğrudan uçak seferlerini başlatmak ve BYD’nin Türkiye’ye 1 milyar dolarlık yatırımına onay vermek oldu.

Biz ise, Çin tarafındaki tereddütlerin aşılmasına yardımcı olduk. Şirketimizin açılış törenini bu yakınlaşmayı göstermenin vesilesi yaptık. Hem seçkin iş insanlarını ve devlet görevlilerinin katıldığı çok başarılı bir açılış töreni düzenledik, hem de devletlerarası çok sıcak bir ilişkinin kurulmasına katkı sunduk.

TÜRK ÜRÜNLERİNİN ÜSTÜNLÜKLERİ

Pekin Ticaret Başmüşavirliği tarafından yapılan bir çalışma, Çin’in üçüncü ülkelerden halihazırda ithal ettiği 1781 ürün kategorisinde, Türkiye’nin daha düşük fiyat ve daha yüksek kalitede ürün temin edebileceğini ortaya koymaktadır. Çin’in toplam ithalatının yüzde 27’sine tekabül eden bu ürünlerde Türkiye, yaklaşık yüzde 20 oranında kalite ve fiyat avantajına sahiptir.

Aynı çalışma, benzer bir üstünlüğün Uygur Özerk Bölgesi için de geçerli olduğunu gösteriyor. Özerk Bölge’nin toplam ithalatının yüzde 25’ini oluşturan 175 ürün kategorisinde Türkiye’nin üstün kaliteli ürünlerinin çok daha uygun fiyatlara tedarik edebileceği görülüyor.

UYGUR ÖZERK BÖLGESİ KAPISI AÇILIYOR

Kuşkusuz henüz işin başındayız. Gidilecek çok merhale var. Açılışta kuvvetli bir şekilde sergilenen sorun çözme iradesinin mevcudiyeti, çalışmaların sonuç vermesini mümkün kılıyor.

Sinciang Uygur Özerk Bölgesi genç ağırlıklı 26 milyonluk bir nüfus. Yarısı Müslüman. Resmi kayıtlara göre bölgedeki 12 milyon Uygur, Türk mallarını biliyor ve yoğun bir şekilde talep ediyor. Uygur Özerk Bölgesi’nde iç içe yaşayan farklı etnik gruplar, doğal olarak tüketim alışkanlıklarını birbirine aktarıyor. Urumçi’deki Uygur lokantası diye anılan lokantaların müşterilerinin önemli bir çoğunluğu Han kökenli.

Kişisel tanıklığımı paylaşabilirim: Han ve Uygurların birlikte yaşadığı 12 blokluk bir sitede oturuyorum. Üst katımızdaki Han etnik kökenli komşum her akşam evine, sitenin bitişiğindeki fırından yeni çıkmış koca bir pide ile dönüyor. Akşam eve pide ile dönmek Uygurların tipik özelliği. Çin’in diğer bölgelerinde olmayan bir şey.

Urumçi’nin 4 milyonluk nüfusunun içinde oranı yüksek olan Han kökenliler, yaygınlıkla Uygurların yeme, içme, dans alışkanlıklarını ediniyor. Özerk Bölge’nin dört bir yanındaki parklarda, sitelerin spor alanlarında, meydanlarda Uygur müziğiyle Uygur dansları yapan binlerce Han kökenli yurttaş bölgenin normali haline gelmiş.

Eğer, biz Türk ürünlerini sadece Uygurlarla sınırlamaz, Türkiye’nin kaliteli ürünlerini “etnik ürün” haline dönüştürme hatasına düşmezsek, önümüz açık.

Önce, Türk ürünlerine talebin yüksek olduğu Uygur Bölgesi’nde satış kanallarını açıyoruz. Bu çalışmayı tahkim ettikten sonra, Uygur bölgesini sıçrama tahtası yaparak Çin’in tamamına yöneleceğiz.

Çünkü, Uygur Özerk Bölgesi’ne ithal edilen ürünler Çin gümrüğünün denetiminden geçmiş oluyor. Uygur Bölgesi’nde tüketiciye sunulan ürünler, Çin gümrüğünün belirlediği yeterlilikte olduğunu kanıtlıyor. Yüksek talep sayesinde Türk ürünleri, Han kökenlilerin çarşı ve süpermarketlerine Çin’in diğer bölgelerine kıyasla oldukça kolay girebiliyor.

Bunun çarpıcı bir örneği Ülker. 2003 yılından bu yana Uygur Bölgesi’nde bulunan ve satış rekorları kıran Ülker, ancak 22 yıl sonra Çin-Türkiye Ticareti Geliştirme Şirketi aracılığıyla, büyük zincir süpermarketlere giriyor.

SINIR ÖTESİ E-TİCARET İMKANI

1 Kasım 2023’te faaliyete başlayan merkezi Urumçi’de olan Sinciang Uygur Özerk Bölgesi’nin üç ayaklı Serbest Bölgesi, Türk ihracatçılarına geniş imkanlar sunuyor. Üç ayağı oluşturan Urumçi, Kaşgar ve Horgos’ta serbest bölge için modern alt yapı ve gerekli üstyapı kurulmuş durumda. Kaşgar Serbest Bölgesi üzerinden Pakistan, Hindistan, Afganistan ve Tacikistan ile ticaret geliştiriliyor. Dünyanın en büyük kara limanı olan Kazakistan sınırındaki Horgos Serbest Bölgesi, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, Rusya ve Moğolistan ile ticaretin kapısı. Avrupa’ya uzanan tren hattı da ağırlıklı olarak Horgos’tan geçiyor. Türkiye’nin Kuşak ve Yol Girişimi’nin bir parçası haline getirdiği “Orta Koridor” ulaşım hattı da Horgos ile bağlantılı. Urumçi’deki Serbest Bölge ise Çin ile Orta Asya, Batı Asya ve Avrupa arasındaki en önemli ticaret merkezi haline geldi. Çin-Türkiye Ticareti Geliştirme Şirketi de Urumçi Serbest Bölgesi’nin Midong bölümünde kuruldu.

Urumçi Serbest Bölgesi üzerinden ticarette ithalat vergisinde yüzde 9 ile yüzde 40 arasında vergi indirimi elde etmek mümkün. Düşük oranda gümrük vergisi ödeyerek, e-ticaret kanalıyla mallar hem Orta Asya ülkelerine hem de Çin’in tamamına ulaştırılabiliyor. Ayrıca, doğrudan son kullanıcının çok düşük gümrük vergisiyle bir seferde 825 dolarlık yılda 3.500 dolarlık alışveriş imkânı bulunuyor. Böylece Çin gümrüğünün sıkı denetiminden geçmeye ihtiyaç duymadan Urumçi Serbest Bölgesi’ndeki depolara ürün indirerek satış imkânı elde ediliyor.

Urumçi Serbest Bölgesi, Çin’den yapılacak ihracat için de tüccarlara imkân ve kolaylık sunuyor. Türk tüccarlar Urumçi Serbest Bölgesi’ni Orta Asya, Güney Batı Aya ve Rusya için ihracat üssü olarak da değerlendirebilir.

KABIMIZI BÜYÜTELİM

Türk insancıl felsefisinin iki doruk ismi Mevlâna ve Hacı Bektaş Veli’ye atfedilen güzel bir özdeyiş var: "Derya ne kadar engin olursa olsun, herkes kendi kabı kadar su alır".

Çin’in 2024 yılındaki toplam ithalatı 2,5 trilyon dolar. Uygur Özerk Bölgesi’nin ithalatı ise 14 milyar dolar. Halihazırda her ikisi için de Türkiye’nin ihracatı “devede kulak!”

Türkiye’nin bu enginlikten daha fazla pay alması ise Çin’e yönelik ihracat kapasitemizi büyütmekten geçiyor.

Değerli dostumuz Ma Xingrui’nin dileğini gerçek kılma, en başta bizim omuzumuzda.

Çin-Türkiye Ticareti Geliştirme şirketi olarak bir karınca sebatıyla çalışmaya başladık. Hedefimiz Hz. İbrahim’in yakıldığı büyük ateşi söndürmek!

Türkiye Çin Sinciang
Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız