18 Kasım 2024 Pazartesi
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Macron’un Meclis’i fesih kararı ve seçimler! Avrupa şaşkın ve endişeli

Ali Rıza Taşdelen

Ali Rıza Taşdelen

Gazete Yazarı

A+ A-

Avrupa’da muhalefette veya iktidardaki neoliberal, sosyal demokrat ve yeşiller gibi Atlantikçi partiler Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde milliyetçi partilerin gösterdiği başarının şokunu üzerinden atmadan, Fransa’dan gelen Meclis’i feshetme ve erken seçim kararı ile ikinci bir şok yaşadı. Kararın ardından uluslararası basın, feshin Fransa ve Avrupa'nın geleceği açısından doğuracağı sonuçlardan ve Ulusal Birlik Partisinin iktidara gelme ihtimalinden endişe duyuyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un partisi AP seçimlerinde yüzde 14,6 gibi bir sonuçla büyük bir hezimet yaşadı. Sonuçların açıklandığı 9 Haziran akşamı Macron, Meclis’i feshettiğini ve 30 Haziran’da erken genel seçime gitme kararı aldığını açıkladı. Macron daha sonra yaptığı açıklamada bu kararı “büyük bir ciddiyetle ve birkaç hafta düşündükten sonra aldığını” söyledi. Bugün Meclis’te çoğunluğu olmayan ve bir azınlık hükümetiyle ülkeyi yöneten Macron, “Meclis’i feshetme kararı almasaydım muhalefet sonbaharda hükümeti devirmeye hazırlanıyordu ki bu da ülkemizi tam da bütçe zamanında bir krize sürükleyecekti” diyerek kararını savundu. Cumhurbaşkanı 24 Haziran Pazartesi basında yayımlanan “Fransızlara Mektup” başlıklı açıklamasında AP seçimlerinde milliyetçi yükselişi ve kendi partisinin yenilgisini kabul etti. Macron, “Cumhurbaşkanlığı çoğunluğu Avrupa seçimlerinde ağır bir yenilgiye uğramış, aşırı sağ ve sol oyların neredeyse yüzde 50'sini kazanmıştı… Biliyorum ki birçoğunuz için bu, endişeye, reddedilmeye ve hatta bazen bana yöneltilen öfkeye neden olan bir sürpriz oldu. Bunu anlıyor ve duyuyorum” diyerek fesih kararını savundu.

Marine Le Pen’in liderliğini yaptığı milliyetçi Ulusal Birlik Partisine iktidar yolunu açan Macron’un bu kararı Avrupa’da büyük bir deprem etkisi yarattı. Avrupa basını üç haftadır Macron’u ve Ulusal Birlik Partisini konuşuyor. Macron’un bu kararının bir “çılgınlık” olduğunu ve Avrupa’nın bir “şaşkınlık” yaşadığını yazıyor.

‘FRANSA'NIN MAYIS 1968'DEN BU YANA GÖRMEDİĞİ TÜRDEN BİR KAOS’

İngiltere: The Guardian gazetesi bunun “şok bir karar” ve “riskli bir kumar” olduğunu, ancak Emmanuel Macron'un başka seçeneği olmadığını düşünüyor: “Böylesine ağır bir yenilgiyle zayıflayan merkezci cumhurbaşkanı, muhtemelen hükümetin çökmesine yol açacak tekrarlanan gensoru önergeleriyle karşılaşma riskini aldı”. Gazete, 7 Temmuz akşamı Marine Le Pen'in partisinin mutlak çoğunluğu kazandığı bir siyasi kurgu çalışması hayal ediyor. Bazı Daily Mail okurları ise şimdiden Frexit'i dört gözle bekliyor. Muhafazakâr Telegraph ise “Fransa'nın Mayıs 1968'den bu yana görmediği türden” bir kaos öngörüyor. Allister Heath, “Le Pen-Bardella zaferinin yaratacağı şokun boyutu abartılamaz” diye yazıyor. BBC, “Ulusal Meclis'te bir yasa tasarısını geçirecek çoğunluğa sahip olmayan devlet başkanı zaten zor durumdaydı” diye hatırlatıyor.

‘BİR RN ZAFERİ AB'Yİ FELÇ EDEBİLİR’

Almanya: Der Spiegel'in manşeti şöyleydi: “Macron ne yapıyor?”. Gazete “Paris'te hiç kimse Marine Le Pen'in etrafındaki sağ popülistlerin mükemmel seçim sonucunun bu şekilde sonuçlanacağını beklemiyordu” ifadelerine yer verdi. Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesinin haber başlığı “Bir RN zaferi AB'yi ‘felç edebilir’ ve uluslararası alanda zayıflatabilir” şeklinde. Gazete Emmanuel Macron'un kararı “Avrupa'nın motorunu durdurma” riski taşıdığı ve “Aşırı sağın sandıkta yükselişinin AB için bir tehdit olmaya devam ettiğini” yazıyor. Le Point dergisinin Almanya muhabiri Pascale Hugue “Herkesin ‘kaos’ ya da ‘şok dalgası’ olarak adlandırdığı bir durumla karşı karşıya kalan Berlin'deki iktidar koridorlarında şaşkınlık ve endişe hissediliyor” diye yazıyor. Süddeutsche Zeitung gazetesinin Paris muhabiri Macron’un “oynadığı çılgın kumar, iyi bir narsizm dozunu ortaya koyuyor. Bir kez daha Fransızlara sesleniyor: Ya ben ya kaos! Ama Fransızlar boylarından büyük işlere kalkışıyor” diyor. La Zait’in Paris muhabiri ise durumu “Küçük bir AB ülkesinde aşırı sağın iktidarda olması başka bir şey, Birliğin itici güçlerinden birinin aşırı sağ tarafından yönetilmesi bambaşka bir şey” şeklinde değerlendiriyor.

SEÇİMLER FRANSA VE AVRUPA’NIN GELECEĞİNİ BELİRLEYECEK

Diğer Avrupa ülkelerinin basını da aynı değerlendirmelerde bulunuyor.

Belçika: La Libre,“Genç Jordan Bardella liderliğindeki aşırı sağ yüzde 30'u zaferle geçti” ve “tanınmayan Valérie Hayer liderliğindeki cumhurbaşkanlığı kampı yüzüne muazzam bir tokat yedi” diye yazdı. Belçika medyasına göre bu “sürpriz ve riskli bir karardı”.

İspanya: El Pais gazetesi, Fransa Cumhurbaşkanı'nın “ülkeyi yakın tarihin en belirsiz kampanyasına sürüklediğini, bu kampanyanın sonucunun cumhurbaşkanlığının mirasını, Fransa ve Avrupa'nın yönünü belirleyeceğini” yazdı.

İsviçre: Le Temps gazetesi Cumhurbaşkanı'nın açıklamasını “Fransız siyasi çevreleri için bir tekme gibi” oldu değerlendirmesinde bulunuyor.

İtalya: La Repubblica gazetesi Emmanuel Macron'un şimdi “sadece Fransa için değil, tüm Avrupa için çok önemli bir mücadeleye hazırlanması gerektiği” sonucuna varıyor. Gazetenin Paris muhabiri Anaïs Ginori, “Son on gündür, bazen günde birkaç makaleyi Fransa'ya ayıran İtalyan medyasının en önemli konularından biri oldu. Fransa'da olanlar, bu olası kırılma noktası, çözülme darbesi ve Shakespeare karakteri olarak Macron ile büyüleyici” diyor.

Macaristan: Le Parisien gazetesi Macaristan'ın Rusya yanlısı Başbakanı Viktor Orban ise Fransa'daki parlamento seçimlerini "barış yanlılarının" müjdelenmiş "zaferi" olarak gördüğünü ve Orban’a göre bu, Donald Trump'ın kasım ayındaki Amerikan başkanlık seçimlerinde elde etmeyi umduğu zaferden önce bir “ilk raunt” olacağını yazıyor.

FRANSA UKRAYNA’YA VERDİĞİ DESTEĞİN BEDELİNİ ÖDÜYOR

Rusya: Bağımsız gazeteci Paul Gogo’nun Le Parisien için kaleme aldığı yazının başlığı: Fransa “Ukrayna'ya verdiği desteğin bedelini nihayet ödüyor”. Gogo, “Macron'a ve Kiev'e giderek daha güçlü destek vermesine öfkelenen Kremlin, Fransa'daki siyasi durumun böylesine altüst olmasını beklemiyordu. Moskova'ya karşı çok daha az düşmanca bir tutum sergileyen Ulusal Birlik Partisinin olası zaferi ise Kremlin'i sevindirdi” değerlendirmesinde bulunuyor. Rus basınının Mart 2017'de Marine Le Pen'in Kremlin'de bir devlet başkanı gibi karşılandığını hatırlattığını belirten Gogo, Moscow Times'ın Rusça baskısından şu alıntıyı yapıyor: “Savaştan önce Moskova'yı çok severdi ve Rus yetkililerle görüşmek için birkaç kez oraya geldi. Putin'le görüşmek üzere başkentten geçen konvoyu şehri birkaç saatliğine tıkamıştı”. İzvestia gazetesi, Bardella'nın Kırım'ı “açıkça, tarihi ve kültürel olarak Rus” olarak gördüğüne dikkat çekiyor.

Scholz: Fransa'daki seçimler konusunda endişeliyim

Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Meclis’i feshederek seçim kararı alması en çok Almanya’da yankılandı.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz 23 Haziran Pazar günü ARD televizyonuna yaptığı açıklamada Fransa'da 30 Haziran ve 7 Temmuz tarihlerinde yapılacak erken parlamento seçimlerinde aşırı sağın zafer kazanma ihtimalinden "endişe duyduğunu" söyledi ve açıkça Marine Le Pen'in muhaliflerinin zafer kazanmasını diledi. Scholz, “Umuyorum ki (Marine) Le Pen'in partisi olmayan partiler seçimleri kazanır. Ama buna Fransız halkı karar verecek” diye ekledi. Scholz’un “Cumhurbaşkanı Macron ile kendi düzeyinde görüşmeye devam edeceğini” açıkça ifade etmesi tartışma yarattı. Ulusal Birlik Partisinin Mecliste mutlak çoğunluğu alarak hükümeti kurması durumunda meşru Fransız hükümeti ile ilişkilerinin nasıl olacağı sorusunu gündeme getirdi. Başbakan Scholz, Avrupa seçimlerinin diğer bazı ülkelerdeki sonuçlarının daha da dramatik olduğunun altını çizerek, "Bunun Almanya'da kaydettiğimiz sonuç kadar bizi üzdüğünü söyleyebilirim" ifadesini kullandı.

SCHOLZ HÜKÜMETİNİN SEÇİM YENİLGİSİ

Fransa’da Macron, Almanya’da da Scholz milliyetçilerden esaslı bir tokat yedi. Avrupa seçimlerinde Almanya için Alternatif partisi (AfD) yüzde 15,9 oy oranıyla şimdiye kadarki en iyi sonucunu elde ederek, yüzde 14 ile şimdiye kadarki en kötü sonucunu elde eden Olaf Scholz'un Sosyal Demokratlarının önünde yer aldı. Alman Sosyal Demokrat Parti (SPD) 2021 genel seçimlerinde yüzde 26 oy alırken bu seçimlerde 12 puan kaybetti. SPD ile birlikte iktidardaki koalisyon partileri de tam bir hezimet yaşadı. Yeşiller 2019 AP seçimlerindeki oy oranı yüzde 20,5 iken 8,5 puan kaybederek yüzde 11,9’a düştü. Küçük ortak Liberaller ise yüzde 5,2 sınırında kaldı.

Olaf Scholz hükümeti Avrupa seçimlerindeki yenilgisiyle ciddi şekilde zayıfladı. Ancak Fransa'da Emmanuel Macron'un kararlaştırdığı gibi parlamentonun feshedilmesi senaryosu şimdilik ihtimal dışı bırakılmış görünüyor.

Avrupa Emmanuel Macron Fransa Almanya Olaf Scholz