29 Eylül 2024 Pazar
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Mahmut Esat Bey, neden Bozkurt (4) -(TAMAMI)

Özdemir İnce

Özdemir İnce

Eski Yazar

A+ A-

17 Şubat 2012 tarihli Hürriyet gazetesinde yayınlanan “Medeni Kanunun Kabulü (1926)” başlıklı yazımı yardıma çağıracağım:

***

MEDENİ KANUNUN KABULÜ (1926)

Mustafa Kemal Paşa, 1 Kasım 1925 günü TBMM’nin İkinci Dönem Üçüncü Yasama Yılı’nı açarken “genel hayatımızı yeni baştan düzenleyecek yasalar”ın haberini veriyordu.

Hükümetin “Adli Reformlar” konusunda hazırladığı tasarı, 24 Aralık 1925’te TBMM’ne sunuldu. Ve bu tasarı 17 Şubat 1926 tarihinde “Türk Medeni Kanunu” adıyla TBMM’nde kabul edildi. 4 Ekim 1926’da yürürlüğe girdi. Her şey 11 ay 3 gün gibi kısa bir sürede oldu, tasarı gerçekleşti.

***

Sağıyla solunu karıştıran “Entello” tayfası Cumhuriyet’in Medeni Kanunu İsviçre’den, Ceza Yasası’nı “Faşist” İtalya’dan aldığını söyleyerek dalgasını geçer. Taze Cumhuriyet’in kuruluşundan 2 yıl 3 ay 19 gün sonra çıkardığı yasayı, TBMM ancak 1 Ocak 2002 tarihinde değiştirebilmiştir. Tamamen değiştirmekten çok yenilemiştir.

1 Mart 1926’da çıkartılan Türk Ceza Kanunu, 12.10.2004 tarihine kadar yürürlükte kaldı. 1889 İtalyan Zanardelli yasası esas alınarak yapılan bu yasa ancak 2004 yılında tamamen değişti. Bugün konumuz değil ama 1889 tarihinde İtalya’da faşizm mi vardı ? Ünlü İtalyan Ceza Hukukçusu Nitti “Demokrasi” adlı kitabında, “Bizim eski Ceza Yasası’nın kıymetini Türkler bildi ve aldı” diyor.

Cumhuriyet’e atılan pis iftiralar fos çıktıkça midem bulanıyor. Tıpkı şu anda olduğu gibi !

***

Türk Medeni Kanunu ile:

• Ailede kadın-erkek eşitliği sağlandı. • Evlilikte resmi nikah zorunluluğu getirildi. • Erkekler için tek eşle evlilik esası getirildi. • Kadınlara, istedikleri mesleğe girebilme hakkı tanındı. • Mahkemelerde tanıklık yapma, miras ve boşanma konularında kadın-erkek eşit hale getirildi. • Patrikhane’nin din işleri dışındaki yetkileri kaldırıldı.

Ve Türk Medeni Kanunu’nun doğal sonucu olarak, kadınlara siyasal alanda haklar tanındı:

• 1930’da Belediye seçimlerine katılma hakkı. • 1933’te Muhtarlık seçimlerine katılma hakkı. • 1934’te Milletvekili seçme ve seçilme hakkı.

***

Türk Medeni Kanunu’nu hazırlayıp çıkartan insanlar, günümüz entellolarıyla, İslamcıları, yeni mürtecileri ile kıyaslanmayacak oranda bilgili ve entelektüel idiler. Yasanın mimarı, Adliye Vekili Dr. Mahmut Esat Bozkurt’un hazırladığı gerekçede Cumhuriyet’in temel perspektifi toplumsal ilerleme ve gelişme idi: “Yasaları dine dayanan devletler, kısa zaman sonra memleketin ve milletin isteklerini tatmin edemezler. Çünkü dinler değişmez hükümler ifade ederler. Hayat yürür, ihtiyaçlar sürekli değişir, din kanunları, mutlaka ilerleyen hayatın huzurunda şekilden ve ölü kelimelerden fazla bir değer, bir anlam ifade etmezler. Değişmemek, dinler için bir zorunluluktur... Esaslarını dinlerden alan yasalar uygulanmakta oldukları toplumları, [gökten.Ö.İ.] indikleri ilkel devirlere bağlarlar ve gelişmeye engel belli başlı etken ve unsurlar sırasında bulunurlar.” (Ferit İlsever, Cumhuriyet Devrimi Kanunları, Kaynak Yayınları, S.54)

Benim ekleyecek bir şeyim yok! Ama bir sorum var: Ruh ve kafa sağlığı yerinde bir kadın kendisini esaretten kurtaran bir yasa yapan Cumhuriyet’e nasıl karşı olur?”

Buna ihtilal ya da devrim denir!

Günümüz insanlarının büyük bir çoğunluğunun, 17 Şubat 1926 tarihli ve 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi’nin ne anlama geldiğini bildiğini sanmıyorum. Bu yasa yeni Medeni Kanunu’nun 22 Kasım 2001 tarihinde TBMM’de kabul edilmesine kadar yürürlükte kaldı. 4721 sayılı yeni yasa 1 Ocak 2002’de yürürlüğe girdi. Başlangıç hükümleri dışında, kişiler hukuku, aile hukuku, miras hukuku ve eşya hukuku olmak üzere dört kitaptan ve toplam 1030 maddeden oluşur.

Mahmut Esat Bozkurt’un Adalet Bakanlığı döneminde hazırlanan ilk yasa, artık Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli niteliğinin simgesidir: Devlet işleri ile din işleri birbirinden kesinlikle ayrılmıştır. Devlet ve toplum artık laiktir. Bu bir mucizedir!

***

Medeni Kanunu’nun (Yurttaşlar Yasası) TBMM’de oybirliği ile kabul edilmesi bütün dünyada büyük yankılar yarattı. Halkı Müslüman olan bir ülkede görülmemiş bir devrimdi.

Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları arasında genel ve eşit haklar dizgesini oluşturan bu yasanın çıkması nedeniyle, Lozan Antlaşması ile bazı haklar kazanmış olan azınlıklar, Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa’ya başvurarak, bu ayrıcalıklarından vazgeçiyorlardı. Ayrıca bu yasanın 266. maddesine göre reşit olan her vatandaş kendi dinini seçmekte özgür oluyordu. Bu da en büyük inançsal ve zihinsel bir devrimdi. Birey dinlerin zincirlerinden artık kurtuluyordu.

Yasanın çıkması üzerine, M. E. Bozkurt’un yüksek öğremin yaptığı ve doktorasını aldığı Fribourg Üniversitesi kendisine bir mektup göndererek başarısını kutladı.

Sadece bu yasa dolayısıyla, Şeriatçı İslamcıların M. E. Bozkurt’tan nefret etmelerini, ona karşı düşmanlık hissetmelerini anlayabiliriz. Çünkü yüzlerce yıllık dünyaları yıkılmış ve yeryüzü egemenliklerini büyük ölçüde kaybetmişlerdi.

Çoğu zibidi olan ötekilerin düşmanlıklarına gelince: Cumhuriyetçi Mahmut Esat Bozkurt’un yaptıkları öylesine büyük ve çoğul ki, her budala ona düşman olmak için bir gerekçe bulabilir. Bu gerekçeleri tek tek çürüteceğiz.

NOTA BENE:

Mahmut Esat Bozkurt konusunda bir başka temel kitabı salık vereceğim: Kitabın yazarı: Nail Topal. Kitabın Adı: “Ateşten Adam ya da Bozkurt.” Yayıncı: Kuşadası Yerel Tarih Araştırmaları Grubu (KUYETA). Ekim 2012. Tel: 0256 618 44 44. e.mail: [email protected])