Makas değiştirirken tehlikelere dikkat etmek gerekir
Kurların ne olacağı çok konuşuluyor. Altın dünyada çok ciddi atak yapıp 1 ons altın 2 bin dolarlara kadar yükseldi. Bankalardaki döviz mevduatları da hem kur beklentisi, hem de TL faizlerin düşüklüğü nedeni ile yine yükselmeye başladı.
Altın fiyatının yükselişi yurt içi kaynaklı değil. Ons fiyatı yükseldiği için altın fiyatı yükseliyor.
Döviz mevduatlarının yükselişinin ise iki nedeni var.
Birincisi, TL mevduatlara verilen faiz getirisi beklentinin altında kalıyor.
İkincisi; cari açık, ekonomideki toparlanmanın yavaşlığı kur artış beklentisini de beraberinde getiriyor.
DENGESİZLİKLERİN KAYNAĞI
Aslında yaşadığımız tüm bu dengesizlikler ekonominin, özellikle 1980 yılı sonrası alınan neo-liberal kararlar gereği oluşan yapısından kaynaklanıyor.
Türkiye’nin 2017 yılında başlayıp, 2019 ve 2020 yılında aldığı yeni kararlar genel olarak olumlu bir yöne evrilmiş olsa da, arkadan gelen olumsuzluklar ekonomi kurmaylarını önümüzdeki dönem daha radikal kararlar almaya zorlayacak gibi görünüyor.
Aşağıdaki tabloda yurtdışı borçlarımızın Mart 2020 tarihi itibariyle kamu ve özel sektör olarak dağılımını görüyoruz. Haziran sonu rakamları eylül sonunda açıklanacak. Ancak bu rakamlar haziran sonu rakamlarını aşağı yukarı belli ediyor.
Tabloda, Türkiye’nin toplam dış borcunun 2017 yılından itibaren düştüğü görülmektedir. 2017 yılsonunda 454 milyar 763 milyon dolar olan toplam dış borç, 2020 yılı Mart ayı sonu itibarıyla 23 milyar 729 milyon dolar düşerek 431 milyar 34 milyon dolar olmuştur.
Bu düşüş tabi ki olumlu olarak değerlendirilmelidir. Buna birde 2018 yılından bu yana çıkan sıcak para da eklenirse Türkiye aslında çok ciddi tutarda dış borç ödemesi yapmıştır.
Bu da Türkiye açısından, eğer beraberinde getireceği olumsuzluklar çözülürse çok olumludur.
Burada dikkat edilmesi gereken bir husus var. Bu husus özellikle 2021 yılında Türkiye’nin gündemine oturacak nitelikte.
Toplam dış borç düşmekte.
MAKAS DEĞİŞİKLİĞİ SANCILI OLUR
Daha dikkatli bakarsak düşen dış borç, ÖZEL SEKTÖR borcudur. Özel sektöre ait borç 2017 yılsonunda 316 milyar 829 milyon dolar iken, 2020 Mart sonu itibariyle 63.368 milyon dolar düşerek 253 milyar 461 milyon dolara gelmiştir.
Bunun yanında KAMU SEKTÖRÜ borcuna bakarsak; 2017 yılsonunda 136 milyar 173 milyon dolar olan KAMU dış borç stoku, 2020 Mart ayı sonunda 33 milyar 7 milyon dolar artarak 169 milyar 180 milyon dolar tutarına yükselmiştir.
Pandeminin etkisi ile özellikle turizm gelirlerinin yok denecek seviyelere gerilemesi Mart 2020 sonrası ve yaz aylarında kamu borçlanmasının daha da yükseleceği gerçeğini ortaya çıkarmaktadır.
Makas değişiklikleri sancılı olur. Bu normaldir. Ancak başımıza gelecekleri de önceden mutlaka hesaplamalıyız.