11 Ocak 2025 Cumartesi
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Masadan kalkmak da bir erdemdir-(TAMAMI)

Kurtul Altuğ

Kurtul Altuğ

Eski Yazar

A+ A-

Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül ve -söylendiğine göre- Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel aralarında anlaşmış ve nedenini hâlâ bilmediğimiz bir yasak kararını Türk ulusunun gözlerinin içine baka baka uygulamışlardır. Cumhuriyet’in 87 yıldır yapılan törenleri 88. yıla girerken yasaklanmıştır. Yasağa bahane olarak da Van depremi öne sürülmüştür. Sokaktaki adama göre bu yasağın nedeni şöyle açıklandı: “Cumhuriyet ve Atatürk ilkeleri son darbeyi bu kararla almıştır.”

Cumhuriyet; kökü Müdafaa-i Hukuk ve Kuvayi Milliye’ye uzanan, emperyalizme karşı verilen zorlu bir savaşın sonuna konulan bir noktadır.

Bu topraklarda tam 88 yıldır minarelerden okunan ezan, camilerde kılınan namaz, Türk ulusu için ne kadar ulvi ve kutsalsa, Cumhuriyet de o kadar kutsal sayılırdı. Cumhuriyet’in ilkelerinin üstünü örtmeye çalışmak ne büyük vebaldir.

Yeni CHP Genel Başkanı, kendi partisinin kurduğu Cumhuriyet’in örselenmesine değil de nedense AKP iktidarının Cumhuriyet’i anlayamadığı düşüncesinin arkasına sığınarak sükünetini korumakta!

Oysa asıl ayıplı kusur başkadır:

“Masadan kalkma cesaretini göstermek, daha erdemli, daha Cumhuriyetçi bir eylem olamaz mıydı?”

Cumhuriyet’i korumak ve kollamak

Bu görev kime düşerdi?

Uzlaşma masalarında Türklüğü ve Atatürk’ün devrimlerini tartışmak ya da tartışır gibi görünerek iç ve dış düşmanların ekmeğine yağ sürmek için hâlâ o masada temsilci bulunduran tarihi CHP’ye mi? Yoksa her zilleti göze alarak Atatürk düşmanlarına yardım etmek için çabalayan ve bir yandan devrimciliği, halkçılığı, laikliği altı okunda taşıyan CHP’lilere mi?

Size bir belge sunayım...

Mustafa Kemal, Amasya kararları ertesinde imzasını taşıyan bir mektubu Sulh ve Selamet Partisi Başkanı Ferit Paşa, Cami Baykurt, Kara Vasıf, Reşit Akif ve Halide Edip Adıvar ile Sivas Valisi Reşit Paşa’ya göndermişti. Mektup şöyleydi:

“İçinde bulunulan acı durumu daha da öldürücü biçime sokan etmen, başkent İstanbul’daki muhalif akımlar ve Anadolu’daki saf ve kutsal ulusçu emelleri zararlı biçimde desteksiz bırakan siyasal ve ulusal olmayan propagandalardır. Bütün amaçlar, yalnız mitingler ve gösterilerle hiçbir zaman gerçekleştirilemez. Bu gibi girişimler, doğrudan ulusun bağrından doğan ortak güce dayanırsa kurtarıcı olurlar.”

CHP Genel Başkanı bu düşünceye katılıyor mu, yoksa katılmıyor mu? Partisinin içinden yükselen Anayasa’dan Türklük kavramının kaldırılması seslerini ya da Anayasa’nın değiştirilmesi dahi mümkün olamayan maddelerini değiştirmeye kalkan bir zihniyetin önünde eğiliyor ve bu marifeti kabulleniyor mu? Hemen açıklamalıdır.

“Efendim. Ne olurmuş yani bir defalık Cumhuriyet törenleri yasaklanırsa?” diye düşünmek, bu karara sinsice katılmaktan başka ne anlam taşır? Ya da “Anayasa bir kere değişirse kıyamet mi kopar?” diyen rahmetliden farkın mı kalır?

Cumhuriyet artık sadece tehlikede değil, musalla taşında ve o masadan bir an evvel kalkılmazsa, ruhuna Fatiha okunacak. Rahmetli İlhan Selçuk ne güzel söylemişti: “Tehlikenin farkında değil misiniz?”
O; Cumhuriyet uğruna, ilkeleri uğruna öldü.

Ya sizler? Ya altı oklu bayrağını hâlâ parti merkezinin önünde dalgalandıranlar?

O masadan kalkmaya korkuyor musunuz?

Haydi kalkın o masadan ve Atatürk’ün, İsmet Paşa’nın ruhuna daha fazla azap çektirmeyin.

Anlaşılıyor ki Deniz Baykal bir kaset uğruna harcanmamış. Baykal şöyle diyordu: “Ben ‘Türkiye tehlikeli bir istikamette yol alıyor, çok acı olaylar yaşanıyor’ gibi sözler söylemişim. ‘Bir kırılma yaşanıyor Türkiye’de’ demişim.” (2008-Grup konuşması)

İşte şimdi gerçekleşmek üzere değil mi? Ey CHP tabanı! Tavan başınıza mı çöktü?