Mehmet Akif’i ne İslamcılar ne de bazı solcular anladı
Yarın 18 Mart Çanakkale zaferimizin yıldönümü. Kutlayarak başlayalım dilerseniz.
Evet. Mazlum bir ulusun varını yoğunu ortaya koyarak yaptığı bir direniştir. Tarihin gördüğü en büyük vatan savunmalarından biridir. Eğer geçebilselerdi Çanakkale’den dünya tarihi bambaşka yazılacaktı. Rus çarlığına yardım ulaştıramadıkları için Rus devrimciler güç kazandılar ve devrim yapabildiler. Türk – Sovyet ittifakının temeli oldu bu savaş. Mustafa Kemal’de bu savaşta öne çıktı ve yetenekleri ortaya çıktı. Anti emperyalist mücadelemizde toprağa düşen tüm şehitlerimizi saygıyla anıyorum.
Mustafa Kemal olmadan Çanakkale savaşları tarihini yazanlar da ortaya çıktı son dönemde.
Mahalle dedikoduları yapanlar böyle yazıyor. Bilim yok, bilgi yok, ciddiyet yok.
Çanakkale şiirleri denilince ilk aklınıza kim geliyor.
Mehmet Akif Ersoy geliyor. Çanakkale savaşları şiirleri çok etkileyicidir. Sadettin Kaynak kaside olarak okudu. O da sanıyorum savaşlar sırasında Diyarbakır’da asker.
Sol kesim de Mehmet Akif’i pek bilmiyor.
Tanımıyorlar çünkü. Uğur Mumcu’nun Mehmet Akif Ersoy’u öven makalesinden sonra hücum ettiler Uğur’a. Nasıl olur da bir İslamcıyı översin diye.
Mehmet Akif Ersoy özel bir aydın. Müdafa-i Milliye Cemiyeti’ndeki faaliyetleri pek bilinmez. Yoksul halkıyla her zaman omuz omuza olan bir İttihatçıydı. Bu Cemiyet daha sonra Kurtuluş Savaşımızda Müdafa-i Hukuk ismiyle öne çıkacak yapının temelini atmıştır.
İttihatçı olduğunu hatırlatmanız iyi oldu. Vatan savunmasında o dönem İttihatçılar öne çıktı. Neredeyse hepsi fedai ruhlu insanlardı. Mehmet Akif Ersoy bir hürriyet kahramanıydı. Meclis’in açılması için 2. Abdülhamit’e karşı mücadele etti. TBMM’de görev aldı. Benim dedem Mehmet Akif’i Fatih’te sık sık dinlemeye gittiği için hafiyeler rapor etmiş. 90 gün hapiste kalmış. Akif’ye yakın olmak o zaman tehlike olarak görülmüş.
Mısır günlerini de anmalıyız tabi..
Evet ama orada kaba bir Atatürk düşmanlığı üstüne atılır Akif’in. Bu doğru değildir. Akif’in İslami hassasiyetleri kuvvetli olduğu için gönlü kırık bir son dönem yaşıyor ama düşmanlık yapmıyor. Şeyh Sait isyanı zamanında onun dergisi de, bazı sol dergi ve gazeteler de kapatılıyor. Ama hiçbir zaman Mustafa Kemal aleyhinde tek bir sözü yok. Övgüden başka bir şey yok. İstanbul’a geldiğinde Hakkı Tarık Us onunla röportaj yapıyor. Soruyor; Mısırlı gençler Türk Edebiyatı’yla ilgilenir mi diye. Akif, edebiyatıyla değil inkılabıyla ilgilenirler diye yanıt veriyor. Şapkaya karşıdır diye yazıp çizilenler de doğru değil. Halbuki İstanbul’a geldiğinde elinde şapka vardır. Ankara’ya geldiğinde devrimin havasını teneffüs etmek istediğini söylediği mülakatlar da vardır. Yalnız Kur’an’ın tercümesini yayımlamıyor.
Neden?
Şemsettin Günaltay engel oluyordu galiba. O da Cumhuriyet Halk Partisi'nin son başbakanı o dönem. Perinçek geçen yazısında çok güzel anlattı; ‘CHP’yi kurtarmaya çalışanlar Türkiye’yi kurtaramaz’ diye. Ben 43 yıl uğraştım. Benim gibi binlerce insan var. Ben en sonunda Vatan Partisi’ne katıldım ve anti emperyalist siyasetleri rahat rahat savunuyorum. Huzurum yerinde.
Yerimiz azaldı. Mehmet Akif’in adı geçince laf lafı açtı. Bu haftaki son mesajınızı almak isterim.
O sayılan paralar kiminmiş?
Tam anlaşılmadı. Savcılık ifade alıyor şimdi şüphelilerden.
Belediyelerde kamu kaynaklarının yağmalanmasını engelleme isteyenlere bir öneride bulunayım: Belediyelerde şirketleşmeye karşı olan kamu kaynağını korur. İstanbul’da Okan Özkan, Ankara’da Utku Reyhan, İzmir’de Serhan Bolluk böyle adaylar. Vatan Partisi’nin adaylarını inceliyorum hepsi pırıl pırıl. Seçmen oy vermezse kendi kaybeder.