23 Kasım 2024 Cumartesi
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Merhaba Kamuculuk – 27: Dolar saltanatı yıkılıyor

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

Bütün dünyanın ortak saptamasını yedi iklimden duyuyoruz: Yeni bir dünya kuruluyor.

YIKILAN DÜNYA VE KURULAN DÜNYA

Peki Yeni Dünyayı nasıl tanımlayabiliriz, neler oluyor ve olacak?

Öncelikle şunu belirtmeliyiz: İnsanlık ve Türkiye, kapitalist özel mülkiyeti hemen birinci aşamada bütünüyle tasfiye edecek bir süreçte değil, ancak Hegemonyacılığın ve Dolar Saltanatının sonuna gelmiş bulunuyoruz.

İdeolojik düzlemde ise, her türden liberalizm itibardan düşüyor ve emperyalist Batının sahte demokrasisi bütün iddialarını yitiriyor.

İnsanlık, kamucu, paylaşmacı, halkçı, aydınlanmacı ve devrimci bir uygarlığın eşiğindedir; Asya Uygarlığı çağına girmektedir.

ESKİYEN ÇAĞIN İKİZLERİ: HEGEMONYACILIK VE DOLAR SALTANATI

Hegemonyacılık ile Dolar Saltanatı, günümüzdeki emperyalist kapitalist sistemin iki ayağıdır.

Hegemonyacılık, ABD emperyalizminin yalnız Ezilen ve Gelişen Dünya üzerinde değil, aynı zamanda kapitalizmin gelişmiş ülkeleri üzerinde de denetim ve tahakkümdür. ABD Süper devletinin dünya efendiliği iddiasına Hegemonyacılık deniyor. Tek Kutuplu Dünya ya da Küreselleşme denen program, ABD Hegemonyacılığının hedefi idi. ABD’nin Dünya Efendiliği iddiasının ideolojisi ise, Neolibealizm ve Post-Modernizmdir.

Dolar Saltanatı, Hegemonyacılığın malî alandaki kurumlaşmasıdır. 1945 sonrasında Hitler’in çizmesini giyen ABD emperyalizmi, Dolar Saltanatını inşa ederek, aynı zamanda dünyanın diğer gelişmiş kapitalist ülkeleri üzerinde de bir haraç ve tahakküm sistemi kurdu.

HARAÇ SİSTEMİ

Dikkat ederseniz sömürü sistemi demiyoruz, Haraç Sistemi kavramını kullandık. Kapitalizmin sömürü sistemi, ücretli işçinin sömürüsüdür. Piyasada, ürünler içindeki toplumsal ortalama emek miktarına göre değişilir, başka deyişle eşdeğerler değişilir. Ancak işgücü, eşdeğeriyle değişmez. Sermaye sahibinin elinde bir artı-değer kalır. Buna kâr diyoruz. Kapitalist sömürü biçimi, kârdır.

Dolar Saltanatının Haraç Sistemi, kârdan farklıdır.

Haraç sistemi, sömürü sistemi değildi, yağmadır.

Feodal ya da Kapitalist sömürü sistemlerinde, toprağa bağlı köylünün ya da işçinin artı emeğine el konmaktadır. Sömürü, üretim sürecinde elde edilir.

Dolar Saltanatı ise, ürünlere silah zoruyla el konulmasıdır. Olay, üretim süreciyle bağlantılı değil. Söz konusu olan, son kertede üreticinin soyulması, üretenlerden haraç alınmasıdır.

Kağıt, yeşil mürekkep ve baskı giderleriyle basılan dolar, ürünlerle değiştiriliyor. Bu ilişkide kapitalizmin Eşdeğerlerle Değişim Yasası geçerli değil, başka deyişle serbest piyasa yok. Zorbalık var. Eşkiya, silahını dünyanın şakağına dayıyor ve ürünlere el koyuyor. Size verdiği dolar, kullanım değeri olarak, olsa olsa sobada yakmaya veya burnunuzu silmeye yarayabilir. Ama karşılığında verdiğiniz ürünler, kullanım değeri içeriyor.

İşte Dolar Saltanatı, bu nedenle bir Haraç ya da Yağma Sistemidir.

AYI BAL KOVANINI DAĞITIYOR

ABD, bu sistemde insan değil fakat ayı konumundadır. Çünkü insan ya da sömüren insan, balı alırken arı kovanını dağıtmaz. Ama ayı, balı yemek için arı kovanını dağıtır.

ABD emperyalizmi de, Dolar Saltanatı ile Eşdeğerlerin Değişimi Sistemini, ya da piyasa sistemini bütünüyle kenara itiyor ve üretimi baltalıyor, bir bakıma kapitalist üretim ilişkilerini dağıtıyor. O nedenle Haraç sistemi diyoruz.

Dolar Saltanatının olduğu bir dünyada serbest piyasadan ve rekabetten söz edilemez. O nedenle Dolar Saltanatı kapitalizm açısından dahi ayak bağıdır, üretimin ayaklarına vurulan prangadır. Bu sistem, emperyalizm döneminde serbest piyasa sisteminin gemlenmesinde varılan en aşırı noktadır.

SİLAHLI DEVLET AYGITI

Haraç Sisteminin olmazsa olmazı, üstün silahlı devlettir. İşte Dolar Saltanatının esrarı buradadır. ABD, İkinci Dünya Savaşı sonrasında nükleer silahları da içeren üstün silahlı gücüyle Dolar Saltanatını kurmuştur. ABD’nin aynı zamanda NATO üyeleri üzerindeki baskı aygıtı olan Atlantik Paktı, Dolar Saltanatının en önemli araçlarından biridir. ABD, kendi silahlı gücü yanında NATO aracılığıyla da kendi müttefikleri dahil, bütün dünyaya Dolar Saltanatını dayatmıştır.

ABD tahvillerinin ve kağıtlarının bütün dünyaya dayatılması da Dolar Saltanatının başlıca araçları arasındadır.

Çin gibi ABD’den bağımsız ülkeler dahi, ABD’nin silahlı saldırganlığını yatıştırmak için, Dolar yedekleyerek ve ABD kağıtları alarak ABD’ye haraç vermektedir. Kabadayıya haraç verelim de bizim dükkanımızın camını çerçevesini dağıtmasın: Çin’in ABD’yi barışçı yoldan geçme stratejisinin mantığı budur!

DOLARIN TAHTI YIKILIYOR

Ne olacak, sorusunun güncel yanıtına geldik: Dolar saltanatının tahtı yıkılıyor, tacı yerlerde yuvarlanıyor. Dünyadaki en önemli değişiklik budur.

ABD Emperyalizminin Mafya-Gladyo-Dolar sistemi çöküyor. Çökmekte olan sistem, kapitalizm değildir. Emperyalist sistemin son dönemdeki Hegemonyacılığı ve Malî Sermaye diktasıdır.

ABD’NİN SAVAŞ MAKİNASI TEHDİT YETENEĞİNİ KAYBEDİYOR

Dolar Saltanatının yıkılması, yalnız ekonomik-malî süreçlerin sonucu değildir, bununla bağlantılı olarak ve daha da önemlisi ABD’nin savaş aygıtını dengeleyen silahlı devlet güçlerinin oluşmasıdır. Evet eşkiya silahlıdır, ama eşkiyanın tehdidini dengeleyen büyük silahlı direnç mevzileri oluşmuştur. Bunlar, Çin ve Rusya’dan Türkiye’ye kadar uzanan devletlerdir.

ABD’NİN DİŞLERİNİ SÖKEN DEVLETLER

Mehmet Perinçek’in yazılarından öğreniyoruz: ABD silahlı güçlerinin ve strateji kurumlarının yaptığı çok sayıda değerlendirmede, önümüzdeki bir dünya savaşını ABD’nin kazanamayacağı saptanmış bulunuyor. Çin ve Rusya ittifakı karşısında ABD yeniliyor. (Dr. Mehmet Perinçek, Dünya Savaşı mı Geliyor, Independent Türkçe, 3 Mayıs 2020, www.indytrurk.com/node/172661).

Kaldı ki ABD bölgesel savaşlarda da yenilmiştir:

  • Suriye’nin ve Irak’ın direnişi,
  • Türk Ordusunun ABD piyonlarına ve darbe girişimlerine karşı kazandığı başarı,
  • ABD ve İsrail’in tehditlerine karşı Türkiye-Libya işbirliğinin Doğu Akdeniz’de gösterdiği kararlılık,
  • Batı Asya’da ABD’ye karşı oluşan ittifak,
  • Çin’in ve Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’nin Pasifik’te ABD silahlı tehdidine meydan okumaları,
  • Avrupa’nın ABD’den ayrı bir Ordu kurma girişimleri,
  • Rusya’nın ABD karşısında etkin bir silahlı güce sahip olması,
  • Başta Venezuela olmak üzere Latin Amerika ülkelerinin ABD darbelerini etkisiz kılmalar.

Özeti ABD’nin köpek dişleri dökülüyor. Elbette kendiliğinden değil. İçinde Türkiye’nin de bulunduğu Gelişen ve Ezilen Dünya Devletleri ve hatta ABD’nin Avrupalı müttefikleri, ABD’nin silahlı tehdit gücünü dengelemenin ötesinde yenilgiye uğratıyorlar. Bunun anlamı, eşkiya ihtiyarlamıştır. Artık korkutucu etkisi zayıflamıştır, Dolar Saltanatını ayakta tutmaya yetmiyor.

ŞİŞEN DOLAR BALONU PATLADI PATLAYACAK

İkinci önemli gelişme, dünyadaki finans balonunun aşırı şişmesidir. Bu balon, Dolar Saltanatının balonudur. ABD, dünyaya Dolar ihracında öyle bir sınıra geldi ki, balon patladı patlayacak.

Hakan Topkurulu arkadaşımızın Aydınlık’taki yazılarını dikkatle izleyelim. Koronavirüs krizi üzerine FED’in (ABD Merkez Bankası) aktif büyüklüğü 6 Trilyon Doları geçti. Yakında balon patlamış ve sönmüş olarak Washington yöneticilerinin ve Pentagon kurmaylarının elinde kalacak.

MİLLİ PARALARLA DEĞİŞİM SİSTEMİ YAYILIYOR

Avrupa’nın Avrosu, Doların Saltanatını sınırlayan yükselişini sürdürüyor.

Bütün dünyada Dolar Saltanatına karşı millî paralarla ticaret eğilimi güçleniyor. Başta Çin, Rusya, İran, Türkiye olmak üzere birçok ülke aralarındaki ticarette Doları terk etmekte ve millî paralarla değişime yönelmektedir. “Swap” aracılığıyla millî paralarla değişim uygulamaları da bu tabloya eklenmelidir.

Bütün bunların anlamı. Doların değişim alanı daralıyor ve Haraç Toplama sistemi sallanıyor.

ABD’NİN DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ KRALLIĞI SON BULDU

Ekonomik etkenler içinde en önemlisi, ABD ekonomisinin dünya ölçeğindeki saltanatının sonuna gelmiş bulunmamızdır. 1960’larda Dünya ekonomisinin neredeyse yarısını üreten ABD’nin payı bugün yüzde 15’in altına düşmüştür. Çin’in olağanüstü yükselişi ABD’nin dünya ekonomisindeki konumuna son verdi.

Önümüze bakarsak durum, ABD açısından parlak gözükmüyor. 2030 yılında Dünya Ekonomisinde Çin 64 trilyon Dolarla birinci, Hindistan 46 trilyon Dolarla ikinci, ABD 31 trilyon Dolarla ancak üçüncü konumda. Arkasından gelen ülkeler ise, sırayla Endonezya, Türkiye, Brezilya, Mısır ve Rusya gibi Asya, Afrika ve Latin Amerika ülkeleri. Japonya ve Almanya, ilk on ülkenin sonuncuları.

EŞKİYA DÜNYAYA HÜKÜMDAR OLMAZ

Toplam olarak değerlendirirsek, ABD’nin Dolar Saltanatı yıkılıyor, ABD’nin 75 yıllık Haraç sisteminin sonuna gelmiş bulunuyoruz.

Dolar Saltanatı, atık İstiklâl Marşımızın söyleyişiyle “Tek dişi kalmış canavar”dır.

Türkü ne güzel söylüyor: Eşkiya dünyaya hükümdar olmaz.

Dolar merkezli finans sisteminin çökmesi, bölgesel para ve banka sistemlerinin kurulması sürecini ateşlemektedir.