A+
A-
Merkez Bankası’nın dolaylı faiz artırımı-2
Yayınlanma:
Bağlantıyı Kopyala
Merkez Bankası dövizde özellikle dolardaki artışı dizginlemek, TL’nin değerini artırmak amacıyla birinci yazımızda yaptığımız teknik açıklamalardan da görüleceği üzere piyasadaki paranın azalmasını sağlamaya çalışıyor. Yani Türk lirasını sıkılaştırıyor.
Bildiğimiz arz-talep kanunu burada da işliyor. Türk lirasına olan talep değişmeden arzını azaltmak paranın fiyatı olan faizi artırmak demektir. Bunun tersi ise faizi azaltmak amacını taşır. MB aldığı son kararlarla Türk lirasının miktarını düşürerek örtülü biçimde (dolaylı olarak) faizleri artırmış oluyor.
MERKEZ BANKASI FAİZLERİ
MB üç tür faiz oranı belirliyor. Gecelik faiz, geç likidite penceresi faizi, 1 haftalık repo faizi (politika faizi).
Geç Likidite Penceresi: Geç likidite penceresi MB'nin "borç veren son merci" işlevi çerçevesinde, bünyesinde faaliyet gösteren Bankalararası Para Piyasası'nda bankalara TL depo borç verme ve bankalardan TL depo borç alma işlemidir.
Geç likidite penceresinde işlemler gecelik vadede ve 16.00-17.00 saatleri arasında, zorunlu karşılıkların tesis süresinin son iş gününde ise 16.00-17.15 saatleri arasında gerçekleştirilmektedir. Geç likidite penceresinden faydalanmak isteyen bankalar teminatları karşılığında limitsiz olarak, MB kotasyonlarından (MB’nın belirlediği miktar,vade ve faiz/getiri oranlarından) MB'ye TL depo borç verebilmekte veya MB'den TL depo borç alabilmektedirler.
Bunun şu andaki oranı borç vermede yıllık yüzde 10.
Gecelik Faiz: MB’nin, gecelik olarak borç almak ya da gecelik olarak borç vermek isteyen bankalara uyguladığı faize bu ad veriliyor. TCMB’nin gecelik borç almada uyguladığı faiz oranı bugün için yıllık yüzde 7.25, gecelik borç vermede uyguladığı faiz oranı yıllık yüzde 8.50. Bu iki oran arasına faiz koridoru deniyor.
Bir hafta vadeli repo işlemlerine uygulanan faiz (politika faizi): MB, 1 hafta vade ile repo ihalesi açıyor, bankalar ellerindeki tahvil ve bonoları MB’ye verip karşılığında para alıyorlar ve vade sonunda parayı iade edip kâğıtlarını geri alıyorlar. Bu işlemde faiz oranı bugün itibariyle yıllık yüzde 8.00 olarak uygulanıyor.
Ortalama Fonlama Maliyeti: Merkez Bankası'nın bankaları fonlamada kullandığı iki temel araç; gecelik fonlama (gecelik borç verme) ile haftalık fonlamadır (haftalık repo ihalesi yoluyla borç verme.) Bu iki araçla yapılan fonlamanın miktarlara göre ağırlıklandırılmasından bulunan faiz ortalamasına da Merkez Bankası Ağırlıklı Ortalama Fonlama Maliyeti deniyor.
SON KARARLAR
MB’nın son aldığı kararları özetlersek;
*Döviz karşılıklarını düşürerek piyasada döviz miktarının artmasını istedi.
*Geçen hafta repo işlemlerini iptal etti. Yani bankalara yüzde 8 oranından borçlanma olanağını vermedi.
*TL’yi sıkılaştırdı. Yani TL arzını azaltıcı kararlar aldı.
*Geç likidite penceresi açtı.
*Döviz depo alım-satımını olanaklı hale getirdi.
Alınan bütün bu kararlar geç likidite penceresi hariç açık piyasa işlemi olup Türk lirasının piyasadaki miktarını düşürmek ve bu yolla değerini artırmak, yani dövizin değerini düşürmek amacını taşımaktadır.
DOLAYLI FAİZ ARTIŞI
MB bu kararları alırken yukarıda tanımını yaptığımız ortalama fonlama maliyetini de artırmış oluyor. Şimdi faiz oranlarını artırmadan bunu neye yaptı, diye sorarsanız; kötü bir tercih, doğrudan faiz artışından korkmak, faizi hissettirmeden artırmak yanıtından başka bir yanıt veremiyoruz. 2016 yılının ortalama fon maliyeti yüzde 8.30 iken şu anda yüzde 10’u geçmiş durumda. Oysa biliyoruz ki ortalama fon maliyeti Merkez Bankası’nın piyasayı fonlamakta kullandığı gerçek faizdir.
Geç likidite penceresi de bankaların para bulmak için son çare diye başvuracakları aslında başvurmak istemedikleri bir seçenek. Çünkü bu pencereden yararlanan bankanın iyi durumda olmadığı konusunda kuşkular doğmaktadır.
Merkez Bankası bu uygulamalarla kanamayı durdurmak istiyor ama başarılı olması zor gözüküyor. Çünkü doların sadece para politikası araçları ile dengeye geleceğini beklemek ise bir hayal.