Merkeziyetsiz dünya mümkün mü?
İnsanlar ve toplumlar tarihsel olarak merkezi yapılar etrafında örgütlenmişlerdir. Merkezi sistem insanlığın yazılı tarihi kadar eskidir, ancak evrim süreci içerisinde bir nokta kadardır. Merkeziyetsiz dönem ise insanlığın yazılmayan tarihidir.
İnsan doğa ve teknoloji arasındaki ilişki, ilkel komünal toplum aşamasından sonra ʺmerkezi otoriteʺyle ilerlemiştir. İlkel dönemde avcı ve toplayıcı faaliyetlerle karnını doyurmak ve geçici barınaklarda hayatta kalmayı başarmak, yaşamın anlamıydı. Hareket halinde olan insan durmaksızın arayıp bulmaya çalışmıştır. Bu bağlamda bir merkezi güce, yöneticiye veya insanüstü yaratıcıya ihtiyaç duyulmamıştır.
Çok tanrılı göksel ve yeryüzü doğa inanışlarında ʺmerkeziʺ yaratıcının ve tek tanrının olmayışı, dünyada merkeziyetsiz bir hayatın da var olduğunu göstermektedir. Yerleşik düzene geçişle birlikte ‘merkez’in efendileri yaratıcıdan yardım, yetki ve güç ‘alırken’, kölelere sabretme yalvarma ve yakarma kalmıştır.
İNSANLIĞIN TARİHİNDE MERKEZİYETÇİLİK VE MERKEZİYETSİZLİK
Merkezi otorite veya merkeziyetçilik her evrede farklı biçimlerde karşımıza çıkıyor. Örneğin çağ farkıyla insanları yöneten büyü, din ve bilim, birer merkezi temsil eder.
Merkezi otorite sınıflı toplum, yerleşik düzen ve özel mülkiyetin bir sonucudur.
Merkez, kaynakların bulunduğu yerin etrafında oluşuyordu ve suyun başını tutan sınıf dağıtımı denetliyordu.
Merkezi otorite korunması gereken mülkiyet, üretim fazlası ve yöneten-yönetilen ilişkilerinde ayrıca rol oynamıştır.
Sınıflı toplumun içinden doğan devlet, merkezi bir örgütlenmedir. Merkezi otorite dışında ikinci bir silah tekeline, vergi tekeline, bilgi tekeline, hukuka ve ideolojiye izin verilmez.
Monarşi ve kralın feodal devletinden farklı olan ulus devlet, “güçler ayrılığı” ve millet egemenliğiyle daha ileri bir aşamadır. Demokratik ve sosyal devlet bir öncesinin de ilerisindedir. Fakat devletin merkezini ele geçiren herhangi kuvvet, buna bağlı organları yönlendirebilir. Darbeler genelde merkezi devlet sistemlerinde ‘başarılı’ olmuştur.
21. YÜZYILDA MERKEZİYETSİZ BİR DÜZEN MÜMKÜN MÜ?
İçinde bulunduğumuz 21. yüzyılda dünya yeniden şekillenirken, merkezi yapıların geleceği de sorgulanıyor.
Tek kutupluluk ve çok kutupluluk arasındaki baş çelişme ve gerilimler devam ederken, merkeziyetsiz yapılar ortaya çıkıyor.
Özellikle sosyolojiyi değiştiren teknoloji merkeziyetsiz ortamın uygulamasını tetiklemiştir.
Dijital teknoloji zaman, mekan ve hızdan bağımsız olarak, herkesin her an her yerden her şeye erişebilmesini sağlamaktadır. Merkeziyetçilik fiziki dünyanın üzerinde varlığını sürdürmeye çalışırken, merkeziyetsiz uygulamalar sanal dünyayı kapsıyor.
Dijital ‘devrim’ merkezin belirlediği ideolojiyi, sınırları, propagandayı ve algıları adım adım aşıyor. Örneğin eskiden salon odasında bir televizyona sahip insanlar, bir iki kanallı merkezi yayını izlemeye mecbur kalıyorlardı. Günümüzde ise teknolojiye öncülük eden evrensel sınıf tarafından herkese ‘verilen’ akıllı telefonla, isteyen istediği ortamda kendi ilgi alanını takip ediyor. Ücretli haberleşme merkezi posta kurumları aracılığıyla mümkündü, günümüzde ise ücretsiz iletişim hayatın normal bir parçası oldu. İnternetle birlikte bireyler merkezin dışına çıkarak, merkeziyetsiz ‘özgürlüğe’ eriştiler.
Merkeziyetsiz sosyal medyanın izlenmesi, kamusal merkezi yayını kat be kat solladı. Avrupa’da ve dünyanın birçok yerinde, “iktidar yalakalığı” ile eleştirilen ana akım merkez medyaya artık itibar gösterilmiyor.
TEKNOLOJİ VE EKONOMİDEKİ GELİŞMELER
Olgular geleceğin dünya ve toplum modelinin, merkeziyetsiz Blockchain teknolojisi (kayıt zinciri) üzerine inşa edileceğini gösteriyor. Örneğin mevcut sistemde hesap numaranız için banka, kimlik için nüfus dairesi, gayri menkul için tapu dairesi gerekli. Dairelerden biri imha edilirse kayıtlarda kül olur. Ancak Blockchain kayıt zincirinde ‘noter tasdikli’ kayıtlara her yerden erişebilirsiniz, çünkü değiştirilemeyen orijinal kayıtlar sonsuz sayıda bilgisayara yükleniyor. Merkeziyetsiz Blockchain teknolojik altyapısı, merkezi yapıyla yer değiştirerek eski dünyayı geride bırakacak.
Mesela fiat para sistemi ve borç ekonomisi, merkezi otoritenin ve merkez bankalarının eseriydi, ancak bu sistem onları da batırıyor. Son yıllarda merkeziyetsiz dünyanın nakitsiz, bankasız, temassız dijital para sistemi, Blockchain üzerine inşa edilerek uygulamaya başlamıştır. Dijital Bitcoin parası yoktan var edilen fiat para sistemini tarihe gömebilir. 21 milyon sınırlı sayıda üretilen ve miktarı azaldıkça değer kazanan Bitcoin, geleceğin ortak altın rezervi olabilir.
Merkeziyetsiz yapıda resmi kurumlara gerek duyulmadan, herkes herkesten haberdar olabiliyor.
Kamuoyuna açıklama, duyuru, mesaj ve ilan paylaşımı merkez medya olmadan artık mümkün.
Ana akım medyanın ve merkezi denetimin ‘sansürlerine’ takılmadan, sosyal medyadan direkt topluma ulaşmak merkeziyetsiz ortamın ‘özgürlüğüdür’.
ARTILARI VE EKSİLERİ NELER?
İş ortamlarında da merkezi ve merkeziyetsiz organizasyonlar ayırt edilebiliyor.
Geleneksel merkezi bürokrasi içerisinde yetişen bir genel müdür yetkiyi “güç” ile değiştirirken, merkeziyetsiz iş süreçlerinde yetki ‘sorumluluk’ olarak algılanıyor. Gücü elinde tutan yönetici tüm süreçlerin kendi onayından geçmesini emrederken, zamanla hantallaşmaya ve tıkanmaya sebep oluyor. Sorumluluk ile hareket eden yetkili, bölümlerin esnek ve verimli çalışmasını amaçlar.
Siyasette de merkezi ve merkeziyetsiz örgütlenme modellerini görüyoruz. Demokratik merkeziyetçilik solun tarihinde önemli bir yere sahip. Leninist partilerde öncüler, kadrolar ve üyelerle tartışılan taktik, strateji ve görüş ayrılıkları nihai merkez komite tarafından karara bağlanır ve sonuç itibariyle parti ortak akıl ile yönetilir. Bu ilkelerden uzaklaşan partiler, sonunda emperyalist merkezlerin ideolojik saldırıları karşısında bölündüler.
Yeni dünyada tek bir merkezi otoriteye bağlı kalmadan, verilerin ve kaynakların birden fazla yerel katılımcıya dağıtılması mümkün olacak mı? Ekonomide ve teknolojide kısmen merkeziyetsiz uygulamalar gerçekleşiyor. Merkeziyetçilik ile merkeziyetsizliğin olumlu ve olumsuz yönlerinin sorgulanacağı bir döneme giriyoruz.
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.